|
AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ |
| |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
CHP, Van'da, uyuşturucu sanığı Hamit Bayram'ın polis merkezinden kaçırılmasını araştırdı. Baykal, eski milletvekili Mustafa Bayram için "uyuşturucu baronu" derken, hükümeti de suçladı.
Türkiye gündemini uzun süredir meşgul eden "Van skandalı" ile ilgili CHP'nin hazırladığı rapor sonuçlandı. Eski milletvekili Mustafa Bayram'ın oğlu Hamit Bayram'ın Van'da bölge trafik merkezi basılarak kaçırılması ve güvenlik güçlerinin darp edilmesi olayını araştıran CHP heyeti, raporunda, AK Parti hükümetini sert bir dille eleştirirken, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu'yu da istifaya davet etti. CHP lideri Deniz Baykal, raporu değerlendirdiği basın toplantısında, eski milletvekili Mustafa Bayram için isim vermeden "uyuşturucu baronu" ifadesini kullanırken, konuyu TBMM'ye taşıyacaklarını bildirdi. Polis, baskına boyun eğdi Baykal, bölgede devletin polis merkezindeki baskına boyun eğdiğini ve en üst düzeydeki idari yöneticilerin olayın sorumluları ile pazarlık yaptığını ileri sürdü. Baykal, "Eroin ticaretinden dolayı sanık olan ve gözaltında bulunan bir kişi, polis merkezinden bir grup insanın orayı basması sonucunda çıkarılmıştır. Merkezdeki polisler darp edilmiştir. Devletin polis merkezi bu baskına boyun eğmiştir. Bu manzara karşısında idari yetkililer durumu toparlayabilmek için baskını düzenleyenlerle pazarlık yapmışlar; 'oğlunu iade et, yoksa seni tutuklarız' demişlerdir. Ancak iade gerçekleşmemiştir. Pazarlık hangi düzeyde yapıldı? Van mı Ankara mı?" diye sordu. Kara para etkinliği mi? Emniyet güçlerinin baskıncılardan tokat, tekme, yumruk yemelerine karşın meşru müdafaa haklarını kullanmadıklarına dikkati çeken Baykal, "Hiçbir direnç gösterilmemiştir. Bu neyi ifade etmektedir? Orada bir etkinlik mi var? Bu etkinlik hangi düzeydedir?" diye sordu. Baykal, şöyle devam etti: "Türkiye'de uyuşturucu baronlarının ortaya çıktığını görüyoruz. Parasal gücün, devletin ve toplumun çeşitli kademelerine yansıdığı görülmektedir. İdarenin, güvenlik güçlerinin, siyasetin, bunun etkisi altına girmesi kaçınılmaz olabilir. Bu etki sadece yerel düzey de mi kalmıştır, merkezi hükümete yansımış mıdır? Milli Eğitim Bakanı geçmiş olsun diyor, İçişleri Bakanı ağzını bile açmıyor; bunun bir anlamı olmalı. Uyuşturucu parasına dayalı iktidar geliştikçe etkisi altına aldığı çevre ona bağlı olarak genişler. Bu tehlikelidir. Orada oluşan eroin baronlarından nemalanmak isteyen, onların etrafında saf tutmaya hazır başkaca unsurlar da bekleyişe geçmişlerdir." HABER MERKEZİ / ANKARA
|
|
|
|
|
|
|