|
AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ |
| |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
BDDK Başkanı Bilgin, "Çukurova Anlaşması"nı Yeni Şafak'a anlattı. Anlaşmaya onay vermeden kılı kırk yardıklarını belirten Bilgin, "Kimse anlaşmayı bozmaya kalkmasın. Sonucu şiddetli olur" dedi.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin, Çukurova Grubu ile yapılan borçların erken ödenmesine ilişkin anlaşmanın, "Son 10 yılda en iyi dizayn edilmiş anlaşma" olduğunu söyledi. Anlaşmaya dört ayrı 'sigorta' koyduklarını ifade eden Bilgin, borç ödemesinde kullanılacak paranın kaynağı ile ilgili eleştirilere, "Para bavulla gelmeyecek. Yasal yollarla gelecek. Ülkeye girdiği anda da karapara mevzuatına tâbi tutulacak" yanıtını verdi. Anlaşmayı bozmak isteyenleri de uyaran Bilgin, "Kasti olarak anlaşmayı kimse bozmaya kalkmasın. Aksi takdirde sonuçları çok şiddetli olur" dedi. BDDK ve TMSF, Çukurova Grubu ile 6.1 milyar dolarlık borcun erken ödenmesine ilişkin anlaşma yaptı. Anlaşma, kamuoyunda büyük tartışmalara neden oldu. Anlaşmanın onaylanması ile birlikte BDDK Başkanı Tevfik Bilgin de, eleştilerin hedefi haline geldi. Bilgin, Çukurova Grubu ile yapılan anlaşmanın detaylarını ve anlaşmayla ilgili gelen eleştirileri Yeni Şafak aracılığı ile cevaplandırdı. BDDK'nın, anlaşmayla ilgili olarak, "kılı kırk yardığını" ifade eden Bilgin, anlaşmayı çok iyi dizayn ettiklerini söyledi. Bilgin, "Çukurova Grubu ile yapılan anlaşma, son 10 yılın en başarılı dizayn edilmiş anlaşmasıdır. BDDK, altı ay boyunca anlaşmanın şekillenmesi için bütün yeteneğini ve emeğini harcamıştır. İskeletin içi çok iyi doldurulmuştur. Burada grubun da, erken ödeme konusundaki gayreti bize yardımcı olmuştur" dedi. 'Kazan kazan' anlayışı Çukurova Grubu ile yapılan yeni anlaşmanın, "kazan kazan" anlayışı doğrultusunda hazırlandığını belirten Bilgin, bu anlaşmasının, mevcut anlaşmadan daha iyi şartlar taşıdığını, Türk halkının yeni anlaşmadan kârlı çıkacağını bildirdi. Bilgin şöyle dedi: "Mevcut anlaşmaya göre, devlet alacağının bir kısmını 9 yılda, bir kısmını da 15 yılda tahsil edecekti. Devlet alacağını tahsil etmek için 15 yıl bekleyecekti. Şimdi ise, 20 ayda alacağımızı tahsil edeceğiz. Türkiye'nin şu anda kaynağı ihtiyacı var. Bu kaynağı bir anlam da fon girişi olarak değerlendirmek gerekiyor. Türkiye'ye bir nevi fon akımı olacak. Ve en çok ihtiyaç duyduğumuz dönemde kaynak gelmiş olacak. Dolaysıyla Türk halkı bu anlaşmadan karlı çıkmıştır." BDDK Başkanı Bilgin, tartışma konusu olan Çukurova Grubu'nun borcunun yeniden yapılandırılmasının hangi yöntemle yapıldığını da açıkladı. Eski anlaşmaya göre grubun 9-15 yıl vadede toplam 6.1 milyar dolar ödeyeceğini hatırlatan Bilgin, "Bunun yaklaşık bir milyar doları faizden oluşuyordu. Şimdi grup TMSF'ye ve Yapı Kredi'ye 4.1 milyar dolar ödeyecek. Ayrıca, 900 milyon dolar da Yapı Kredi'nin satışından tahsil edilecek. 4.1 milyar dolarlık kısım yurtdışından gelecek paradır. 900 milyon dolar eski anlaşmada da yer alıyordu. Dolaysıyla, 6.1 milyar doları 15 yılda tahsil edecekken şimdi 4.1 milyar doları 20 ayda tahsil edeceğiz" dedi. Bilgin, borçların 6.1 milyar dolardan 4.1 milyar dolara çekilmesinde ise uluslalararası finans kurumlarının kullandığı hesap yöntemine başvurduklarını söyledi. Uluslararası finans kurumlarının tümünün aynı yöntemle borçları hesapladığını ifade eden Bilgin, bu formülün açıklanmasında hiç bir sakınca görmediğini de bildirdi. Bilgin, "Uluslararası finans kuruluşları arasında kabul görmüş bir formül bulunuyor. O formülü kullanıp, borç bugünkü değerlere çekiliyor. Burada gizli saklı bir durum yok" diye konuştu. "Para bavulla gelmeyecek" Çukurova Grubu'na kaynak sağlayacak kreditörle ilgili yapılan eleştirileri de yanıtlayan Bilgin, kaynak konusunda yapılan tartışmaların yersiz olduğunu söyledi. "Para Türkiye'ye bavulla gelmeyecek" diyen Bilgin, şöyle devam etti: "Çukurova Grubu kreditörle bir anlaşma yaptı. Bu anlaşma bizim için hem önemli hem de önemsizdir. Para geldiği sürece bizim için önemlidir. Burada önemli olan paranın gelmesidir. Diğer yönden karapara yönüyle yapılan eleştiri ise yersizdir. Bu yönüyle gelen eleştiler bakımından anlaşma bizim için önemsidir. Çünkü bu para bavulla gelmeyecek. Sisteme, mevzuata göre yasalara göre giriş yapacak. Sisteme girdiği anda da kapara mevzuatı açısından incelemeye alınacak. Para yatırılır yatırılmaz kontrol edilecek." "Kontrol edemediğimiz kişi Yapı Kredi'ye giremez" Çukurova Grubu'na kaynak sağlanmasında Yapı Kredi hisselerinin teminat olarak kullanılmayacağını ifade eden Bilgin, Yapı Kredi'ye bilinmeyen ve kontrol edilemeyecek hiçbir kişi ve grubu sokmayacaklarını söyledi. Bilgin, "Yabancı kreditör, hiçbir şekilde Yapı Kredi hisselerini alamayacak. Kredide Turkcell hisleleri teminat olacak. Bankacılık sistemini hiçbir şekilde bilmediğimiz ve konrol edemediğimiz kişileri sokmayız. BDDK olarak bu konuda direncimiz sonsuzdur. Bizim için bankacılıkta sahiplik çok önemli. Anlaşma grup parayı getirdiği sürece çalışır. Getirmediği an bozulur" dedi. "Yapı-Kredi, olmazsa olmazımız" Erken borç ödeme anlaşmasının 'Yapı Kredi sorununu' çözmüş olmasının anlaşmanın en başarılı yönü olduğu vurgulayan Bilgin, Yapı Kredi'nin satışının, anlaşmanın "olmazsa olmaz ilkesi" olduğunu ifade ederek, "Anlaşmayla, Yapı-Kredi Bankası gibi sistemde çok büyük öneme sahip bir bankanın sorunu çözülmüştür. Anlaşmanın en hassas noktası budur. Yapı Kredi mutlaka satılacak. Bu olmazsa olmazımızdır" dedi. Çukurova Grubu borçlarını ödemediği takdirde eski anlaşmaya dönüleceğini hatırlatan Bilgin, bu durumda, Yapı Kredi Bankası ile ilgili anlaşmada yer alan satış planının uygulamaya devam edileceğini söyledi. Bilgin, "Anlaşma bozulunca eski anlaşmaya dönülecek. Yapı kredi konusunda ise geri adım atılmayacak. Yapı Keredi bankasıyla ilgili hükümler aynen geçerli olacak. Banka, kesin kez yeni sahipleri buluşacak. Bankanın yıllarca belirsiz bir sahiplik problemiyle aktifinin bazı problemlerini yaşamasını istemiyoruz" diye konuştu. Anlaşmadan kaçış yok" Yeni anlaşmanın "çok iyi bir matematik ile dizayn edildiğini" vurgulayan Tevfik Bilgin, anlaşmaya dört ayrı sigorta koyduklarını, dolayısıyla anlaşmada hiç bir açık kapı bırakmadıklarını söyledi. "Anlaşmadan hiç bir şekilde kaçış yok" diyen Bilgin, anlaşmadaki sigortaları şöyle sıraladı: Yurtdışından para geldiği zaman Turkcell hisselerinin tamamı boşaltılmayacak. Örneğin, 100 liralık para karşılığında 100 liralık hisse bozulmayacak. 100 liralık para karşılığında 75 liralık hisse bozulacak. Aradaki 25 liralık hisse banka nezdinde teminat olarak bekletilecek. Sözleşmede sorun çıktığı anda bu hisseler işleme konulacak. Kreditörden para hiçbir şekilde bavulla gelmeyecek. Sistem dışında gelen paraları kabul etmeyeceğiz. Para yatırıldığı anda karapara mevzuatına göre kontrol edilecek. Eğer ödemelerde bir aksama olursa ya da sözleşmede bir sorun çıkarsa otomatik olarak eski sözleşmeye dönülecek. Anlaşmada hiçbir zaman Yapı Kredi'den geri adım atılmayacak. Yapı Kredi hisseleri, teminat olarak kreditöre verilmeyecek. Anlaşma bozulsa da Yapı Kredi'nin satışıyla ilgili hükümler geçerli olacak. BDDK Başkanı Bilgin, son olarak anlaşmayla ilgili taraflara ve anlaşmayı bozmaya çalışanlara uyarılarda bulundu. BDDK ve TMSF'nin tüm iyi niyetiyle bir anlaşma yaptığını belirten Bilgin, "Bu anlaşmayı bozmaya kimse cesaret etmemeli. Kasti olarak kimse anlaşmayı bozmaya kalkmasın. Yoksa sonucu çok şiddetli olur" dedi. Bilgin, Çukurova Grubu'nun ise bu anlaşmadan en büyük kazancının, "itibar" olduğunu belirterek, "Grup, paralarını ödediği sürece itibarı artacaktır. Toplum nezdindeki saygınlığı artacaktır. Grubun Turkcell hisseleri konusunda oyun alanı genişleyecektir" diye konuştu. HÜSEYİN ÖZAY / ANKARA
|
|
|
|
|
|
|