Amerika'nın Bağdat'taki büyükelçiliği dünyanın en büyük büyükelçiliğidir. Burada yaklaşık olarak 1500 Amerikalı 'diplomat' ve bir o kadar da Iraklı 'hizmetkar' çalışıyor..

Amerika askerini Irak'tan çektikten sonra (ne zaman belli değil) bu elçilik bir anlamda Irak'ı perde arkasından yönetecek.. Elçilikte yok yok!

Irak'ta olup bitecek her şey bu elçilikten izlenecek.

Bunun için de elçilikte her türlü teknik donanım bulunmaktadır.

Elçiliğin yıllık bütçesi ise 2 milyar dolar..

Ancak tüm bu özelliğinin yanısıra elçiliğin bir de ilginç yanı daha var.

Elçiliğin en önemli 4 adamı Vietnam gazisi..

Büyükelçi John Negroponte..

BM Güvenlik Konseyi'nde Amerikanın eski temsilcisi ..

Yani Irak'ın kitle imha silahları ve Saddam'ın Kaide ile ilişkisi konusunda Güvenlik Konseyi üyelerine yalan söyleyen ve sahte belgeler sunan kişi..

Ödül olarak Bağdat'a atandı..

Negroponte; altmışlı yılların başında Vietnam'da CİA ajanı olarak çalışmış ve daha sonra Güney Vietnam'daki işbirlikçi Saygon yönetimine danışmanlık yapmış. Ancak onun engin bilgisi Saygon'un kuzeylilerin eline geçmesini önleyememiş!

Elçiliğin ikinci adamı James Jeffry ise yetmişli yılların başında işbirlikçi Saygon yönetimine askeri danışmanlık yapıyordu.

O da o kadar uzmanmış ki; Saygon birlikleri Amerikan kuvvetlerinin tüm desteğine rağmen sürekli yeniliyorlardı.

Jeffry; Vietnam sonrasında Ortadoğu ve Balkanlar'da çalıştı ve bu kez ilgi alanı iç çatışmalar ve bu çatışmalardan korunma yöntemleri.. Başka bir ifade ile bu iki bölgedeki çatışmalar ondan sorulur!

Ronald Newman'a gelince..

O da madalyalı bir Vietnam gazisi..

Altmışlı yılların başında genç bir piyade subayı olarak Vietnam'da savaşmış ve o kadar Vietnamlı öldürmüş ki madalyeyi haketmiş..

William Taylor ise hava kuvvetlerinde görev alarak Vietnam'ın napalm bombalarıyla yakılmasında önemli rol üstlenmiş. Şimdi ise Irak'ın imarından sorumlu ofisin başında..

Bu dörtlünün yanısıra kuşkusuz Washington'da da Vietnam gazileri bulunmaktadır.. Bunların başında Dışişleri Bakanı Powell ve yardımcısı Armitaj da Vietnam'da görev almışlardı Armitaj ise uzun süre Vitnam'da görev yapmış ve ayaklanma ve isyanların bastırılması konularında uzmanlaşmış.

Buna karşın Savunma Bakanı Rumsfeld ve yardımcıları Wolfowitz, Fieth ve diğerleri ne Vietnam'da ne de başka bir yerde savaşa katılmamışlardı..

Ama Irak'a savaş açmanın ve bu ülkenin işgali onların planı..

Amerikalıların Irak'ta karşılaştıkları sorunlarla Vietnam yenilgisi arasında bir bağlantının kurulması ile ilgili olarak tartışmaların yapıldığı bir dönemde bu notları iletmek istedim.

Amerikalılar 12 yıl süre ile Vietnam'da yaklaşık olarak 60 bin ölü ve bunun on katı yaralıyla hezimete uğramıştı.

Buna karşın Amerikalıların kullandığı yakıcı napalm ve kimyasal bombalarla yaklaşık olarak bir milyon Vietnamlı hayatını kaybetti.. Ama Vietnamlılar asla teslim olmadı ve onurlu ama çok zor bir mücadele ile ülkelerini işgalden kurtararak Kuzey ile Güney'i birleştirdiler.

Bugün de Vietnamlılar zor ekonomik koşullara rağmen yaşam mücadelelerini sürdürüyor ancak herşeye rağmen Amerikalıları yenmenin ve onlara asla teslim olmamanın haklı gururunu yaşıyorlar..

Oysa Japonlar tersini yapıyorlar..

Bugün Nagazaki'ye atılan atom bombasının 59. yıldönümü..

Üç gün önce de Hiroşima'ya benzer bir bomba atılmıştı..

Her iki bombadan dolayı 370 bin Japon en feci bir şekilde yaşamını kaybetti..

Amerikalılar yalnızca üstünlük komplekslerini ve içlerindeki öldürme içgüdüsünü tatmin etmek için bu bombaları atmışlardı..

Çünkü bu bombalar atılmasaydı bile Japonlar teslim olacaktı..

Ama anlaşılan Japonlar olup bitenlerden ders almamışlardı..

Kendileri ile ilgili söylenen 'çok grurulu' millet sözünü anlaşılan kendileri unutmuştu..

Bugün Hiroşima ve Nagazaki'de cayır cayır yanan insanların torunları, onları yakanların torunları ile birlike Irak halkını yakmaya çalışıyor.

Japon askerleri, Amerikan işgal güçlerine destek vererek hergün onlarca Iraklı'nın ölümüne katkıda bulunuyorlar..

Anlaşılan Hiroşima ve Nagazaki'ye atılan bombalar öncelikle Japonların o meşhur gururunu yok etmiş..

Ben Japonların yerinde olsaydım harakiri yapar yine de Irak'a gitmezdim!!

Dr. HÜSNÜ MAHALLİ

Künye

Temsilcilikler

Abone Formu

Mesaj Formu