Ahmed Çelebi; Irak'ın işgal sürecinde çok önemli rol oynadı.. Çelebi eski bir bankacı olarak 1992'de çalıştığı Ürdün bankasını 350 milyon dolar dolandırarak Amerika'ya kaçtı.

Ürdün mahkemeleri Çelebi'yi daha sonra 20 yıl hapis cezasına çarptırdı. Amerika'nın Irak'a yönelik planlarında 1994 yılından itibaren rol alan Çelebi neredeyse tüm bölge ülkelerinin istihbarat örgütleri ile ilişki içindeydi. Yani birinden aldığı bilgiyi diğerlerine satıyor, herkesten edindiği izlenimleri de Amerika, İngiltere ve İsrail'e satıyordu..

Söylediği ve anlattığı hiçbir şey doğru çıkmıyordu.

Ancak Amerikalılar bu gerçeği geç farkettiler..

Çelebi'nin bilgi ve değerlendirmelerine dayanarak Irak'ı işgal eden Amerikalılar nasıl yanıldıklarını anladıklarında iş işten geçmiş ve Amerikalıların başı Irak'ta ve bölgede belaya girmişti..

Ama Çelebi için hiçbir şey farketmiyor..

O yine bildik Çelebi ve hâlâ CİA'de ya da Pentagon'da arkadaşları var ve onlardan aldığı destekle işini yürütüyordu..

Tıpkı yeğeni Salim Çelebi'yi Saddam'ı yargılayan mahkemenin başına getirmesi gibi..

Bu köşeyi izleyenler Salim Çelebi'nin kim olduğu yönünde yeterince bilgi verdiğimi hatırlarlar..

O aslen Amerikan vatandaşıdır ve New York Barosu'na kayıtlıdır. Aynı zamanda başta İngiliz, İsrail ve Amerikalı olmak üzere birçok şirket ile karanlık ticaret ilişkilerini yürütüyor..

Bunlar bazılarına normal gelebilir..

Gazeteciler, profesörler, emekli asker ve diplomatlar ticaret yaptıklarına göre neden bir mahkeme başkanı da yapmasın!

Ancak bir sorun vardı..
Salim Çelebi bir katil..
Bunu ben söylemiyorum..

Salim ve dayısı Ahmed Çelebi hakkında tutuklama kararı alan Irak'ta bir mahkeme başkanı..

Salim Çelebi Maliye Bakanlığı'nda üst düzey bir yetkiliyi öldürmüş ya da öldürtmüş..

Ahmed Çelebi gibi devletteki 'dayısı'na güvenen yeğen Salim elini kolunu sallayarak dolaşıyordu..

Ancak Irak'ta dengeler değişebilirdi ve nitekim değişti..

Şimdi Salim İngiltere'de, dayısı Ahmed ise Tahran'da..

Irak'a gittikleri andan itibaren tutuklanacaklar..

Ahmed Çelebi'nin Türkiye'de birçok arkadaşı var!

Bu kişiler; Saddam yargı önüne çıkarıldığında 'adaletin yüceliğinden' dem vurarak 'Irak'ta hakkın yerini bulduğunu' söylemişlerdi..

Şimdi adalet gerçekten yerini bulacak mı göreceğiz..

Ahmet Çelebi kalpazanlıkla suçlanıyor.

Yeğeni ise adam öldürmekle..

Kaderin cilvesi ya da satılmışlığın sonu dedikleri şey bu olsa gerek..

Saddam gibi bir katili yargılayan bir yargıç iken şimdi bir katil olarak başka bir yargıcın önüne çıkmak..

Ya dayısı..

Onun kaderi çok daha kötü olabilir..

Ruhunu Amerika, İsrail ve İngiltere'ye satan biri olarak yakında onlardan da yüz bulmayacak ve sonunda mutlaka ölümlerin en kötüsü ile karşılaşacaktır..

Halkına ve ülkesine ihanet edenlerin sonucu hep böyle olmuştur ve olacaktır..

Saddam bunun en somut örneğidir..

Çelebiler yaşadıkları sürece ihanetlerinin utancı ile baş başa kalacaklardır..

Onların adlarının geçtiği Irak'ın her yerinde herkes onlara lanet okuyacaktır..

Lanet ise bir halkın verebileceği en büyük cezadır..

Şöyle bir etrafınıza bakın..

Bir zamanlar 'lanet olsun' ya da 'Allah belalarını versin' diye beddua ettiğiniz insanlar bugün acaba nerededirler!

Unutmayın hiçbir şey hesapsız kalmaz..

Bazı hesapları peşin, bazıları taksitle bazılarını ise gecikmeli de olsa faizleri ile ödettirirler..

Önemli olan insanların kendi halklarına ya da çevrelerine karşı vefa ve dürüstlük sınavını verebilmeleridir..

Bu sınavı geçenler gönüllerde ve vicdanlarda taht kurarlar. Geçmeyenler ise hep rezil olacaklardır..

Tabiî rezil olmak onlar için bir övünç kaynağı değilse!

Tükürüğü yağmur sayanlar misali!!

Dr. HÜSNÜ MAHALLİ

Künye

Temsilcilikler

Abone Formu

Mesaj Formu