AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

Y A Z A R L A R
Küresel faşizm, yanıbaşımızda...

Küresel faşizmin belaları, şimdi çok daha yakınımızda. Her gün sokağımızın köşesinde, caddelerimizde, işyerlerimizde, kitlesel yoğunluğun olduğu merkezlerde, arkasında kimlerin olduğunu bilmediğimiz, hiçbir zaman da bilemeyeceğimiz "hain eller"in kurduğu bir tuzakla karşılaşmak mümkün.

Geçen kasım ayındaki İstanbul saldırılarının ardından dün gece de İstanbul'da yine bombalar patladı, insanlarımız hayatlarını kaybetti. Muhtemeldir ki, failler bulunup cezalandırılacak ama biz bu saldırıların niçin ve kimler adına yapıldığını hiç öğrenemeyeceğiz.

Aslında biz, Irak işgaliyle birlikte "küresel faşizmin" Ortadoğu'da ve kardeş coğrafyalarda nasıl bir cinayet şebesi oluşturduğunu ve nihai hedefinin İslam coğrafyasını istila etmek olduğunu çok iyi biliyoruz.

Amerikan çıkarlarına endeksli egemen medya, ölüme ve vahşete açılan yolları hangi adla ve kimlikle pazarlarsa pazarlasın, sonuçta bütün yollar Amerikan ideolojisine açılıyor. Bazen ölümün adı 'El Kaide' oluyor, bazen de bir başka örgüt. Ama küresel faşizmin, İslam coğrafyasındaki "ölüm tarlaları"nın sonu hiç gelmiyor.

Küresel faşizim, Afganistan'ı, Irak'ı işgal ve istilasını, buralarda gerçekleştirdiği korkunç katliamlarını, işkencelerini, toplama kamplarını, mazlum insanlara yönelik onur kırıcı uygulamalarını, masumları aşağılayan operasyonlarını vicdanları sızlamadan, yüzleri kızarmadan savunan köle ruhlu "yerli coniler" var. Onlar, kendi topraklarını, onurlarını korumak için direnen bütün hareketleri "terör" damgasıyla damgalayarak, "vahşi kapitalizm"e yardım için kapıda hazır bekliyorlar. Özellikle Ortadoğu'da yeni düşmanlıklar üretebilmek için yoğun çaba harcıyorlar.

Şimdi birileri, ekmek parası için Irak'a giden bir Türk şoförün kanı üzerinde "pis hesaplar" yaparak, Türkiye'yi de kanlı işgal ateşinin içine atmaya çalışıyor. Elbette, bir Türk'ün hayatını kaybetmesi hepimizin canını acıtıyor. Ama bilelim ki, esas katiller Irak'ta bu vahşet ateşini yakanlardır.

Çünkü, Amerikan işgaliyle birlikte Irak'ta kelimenin tam anlamıyla bir "can pazarı" yaşanıyor. Ve Irak halkı dahil, hepimizin hayatı tehdit altında. Burada eylemleri gerçekleştirenlerin, "direnişçi" ya da "terörist" olması hiçbir şeyi değiştirmiyor. Sonuçta, Irak'taki "işgal çeteleri" masum insanların kanını akıtmaya devam ediyor. Bazı fukara akıllılar ise, dini "terör"le irtibatlandırarak, işgalcilere şirin görüneceklerini sanıyor.

Oysa yaşadığımız dünyayı talan ediyorlar. Çünkü, emperyalizm için hiçbirimizin hayatının "borsa endeksi" kadar bile bir değeri yok.

Bilelim ki, emperyalizmle pasif suç ortaklığını reddetmediğimiz, kendi tanımlarımıza, değerlerimize ihanetten vazgeçmediğimiz, direnmediğimiz ve sorgulamadığımız sürece her geçen gün kötülükler daha da çoğalacak ve giderek kötülüklere de alışacağız.


11 Ağustos 2004
Çarşamba
 
MEHMET OCAKTAN


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED