Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya, Alaattin Çakıcı'yı basını izleyen her vatandaş kadar tanıdığını, dolaylı ya da dolaysız hiçbir ilişkisi bulunmadığını açıkladı. Çakıcı'nın yargılanması döneminde gündeme gelen bazı taleplere hukuk ilkeleri çerçevesinde cevap verildiğini belirten Özkaya, "Bu kişiyle direkt ya da dolaylı hiçbir bağlantım olmamıştır. Olması da mümkün değildir" dedi.

Özkaya, basında çıkan bazı haberler üzerine dün yazılı bir açıklama yaparak, iddialara açıklık getirdi. Açıklamasında, "Şahsımla Yargıtay'ı da hedef aldığını düşündüğüm bu durumu esefle karşılıyorum. Bir hukukçu olarak hakkımı yasal çerçevede arama zorunluluğum doğmuştur. 'Adaletin bir gün herkese gerekeceği' düşüncesinde olan ve daima bu çerçevede yaşayan bir insanım" diyen Özkaya, "Öncelikle şunu belirtmek isterim ki: yasal yaş sınırına yaklaştığım şu günlerde böylesi gerçekdışı ve insaf ölçülerine uymayan yayınlar beni derinden yaralamış, bunun ötesinde şahsımla birlikte yargının da önemli ölçüde rencide edildiği gözlenmiştir" ifadelerine yer verdi.

'Mütevazı bir kooperatif evi'

Özkaya, 11 Ağustos 2004 tarihli Milliyet gazetesinde, "Hakime Villa Hediye Etti" başlığı ile yer alan haberde iki Yargıtay üyesi ile Alattin Çakıcı'nın temasa geçtiğinin öne sürüldüğünü ifade ederek, 12 Ağustos 2004 tarihli Milliyet ve Hürriyet gazetelerinde ise "Çakıcı dosyasındaki hakim Yargıtay Başkanı Özkaya" denilerek konunun gerçeğe uygun olmayan şekilde aktarıldığını kaydetti. Haberlerde geçen villanın, 90 m2 alanlı, iki kattan müteşekkil mütevazı bir kooperatif evi olduğunu belirten Özkaya, şunları kaydetti:

"Meslektaşlarımın da aynı kooperatifte evleri bulunması nedeniyle ve emeklilik yaşamımda onlarla birlikte olabileceğim düşüncesiyle, Kıyıkışlacık köyündeki Baştur Yapı Kooperatifindeki hisseyi oranın yöneticileri ve üye olan meslektaşlarım vasıtasıyla, harap vaziyette, Gaziantep'te ikamet eden, kendisini tanımadığım ve görmediğim Ahmet Şinasi Büyükhatipoğlu adlı kişiden vekili İ.Hilmi Kutman imzası ile 18.11.2003 tarihinde devraldık. Hisse eşim ve kendim adınadır. Hisse bedeli olan 25 milyar lirayı aynı tarihte Baştur Yapı Kooperatifi 295 numaralı üyelik devir bedeli olarak Gaziantep Garanti Bankası'na hissesini aldığımız kişi adına havale ettik."

Hakkı Suha Şen'la tanışma

Binanın tamamlanmamış olması nedeniyle kamudan tanıdıkları vasıtasıyla Hakkı Suha Şen isimli müteahhide evin onarım ve tadilat işinin verildiğini anlatan Özkaya, "Bu kişiye yapılacak tadilatın peşinatı olarak Türkiye Vakıflar Bankası Yargıtay Bürosu'ndan çekilen 10 milyar lira kredi gönderilmiştir. Müteahhide bir diğer ödeme, aynı bankadan alınan 20 milyar lira kredinin bir bölümüyle yapılmıştır. Sonraki ödemeler imkanlarımız ölçüsünde, parçalar halinde yapılmış ve bu ödemeler genellikle yazdığım kitapların satışından olan gelirlerle karşılanmıştır" dedi.

Özkaya, müteahhide EFT yoluyla toplam 25 milyar lira gönderildiğini ifade ederek, havale edilen bu miktarın dışında gerek kendisinin, gerekse eşinin yöreye gittiklerinde bir kısım inşaat malzemesi alarak müteahhide teslim ettiklerini kaydetti. Özkaya, bu suretle müteahhide ödenen paranın 30 milyar lirayı aştığını bildirdi.

Kaşif Kozinoğlu görüşmesi

Hakkı Suha Şen'in, binanın durumu hakkında bilgi vermek üzere, elindeki belgelerle zaman zaman Ankara'ya geldiğini, genelde telefonla görüştüklerini anlatan Özkaya, bir iki telefon görüşmesinde de "Ankara'ya gelip döndüğünü, ancak kendisine uğrayamadığını" söylediğini belirtti. Özkaya, şöyle devam etti: "Neden uğrayamadığını sorduğumda da 'MİT'de üst düzey görevli olan arkadaşı Kaşif Kozinoğlu'na uğradığını' anlatmıştı. Bu kişiden sitayişle söz eder, MİT'in ikinci yetkili kişisi olduğunu söylerdi. Bir gün adı geçen kişinin yargıyı ilgilendiren çok önemli bir konuyu görüşmek istediğini bana açıkladı. Yargıyı ilgilendiren bu önemli konunun ne olduğunu öğrenmek için görüşelim dedim. Kendisi ile buluştuk. Bana kendisini tanıttı, MİT'deki konumunu anlattı. Konuyu ana hatlarıyla bildirdi. Sorduğumda Hakkı Suha Şen'in bu konuda kendisine yardımcı olduğunu açıkladı. Makamımda detaylı görüşmek üzere benden randevu istedi. Ben de uygun zamanda görüşelim dedim."

'Müsteşarın izniyle geldi'

"Ekibiyle birlikte ziyaretime geldi. Konuşma sırasında bana 'Müsteşarının izniyle geldiğini' söyleyerek istişari mahiyette 'Alaattin Çakıcı'nın elindeki bilgileri almak istediğini, bu kişi yurtdışına çıktığı veya hapse girdiği taktirde alamayacağını, bu nedenle hakkındaki davanın bitip bitmeyeceğini, uzatılıp uzatılamayacağını' sordu. Ben de kendisine yargı prosedür ve gereğini anlatarak, kimsenin bu konuya müdahale edemeyeceğini, devletin yüksek menfaatleri için bile olsa her kurumun kendi kuralları içerisinde çalışacağını bildirdim. Ayrılıp gitti. Bir daha da bu konu üzerinde durmadım, hatta Yargıtay'da Alaattin Çakıcı ile ilgili dosyanın karara bağlandığını da basından öğrendim."

'Şen'le ilişkimi kestim'

Dosya sonuçlandıktan sonra bir telefon görüşmesinde, Şen'in kendisine, Kozinoğlu'nun ilgilendiği Çakıcı hakkındaki dosyaya ilişkin sorular sorduğunu belirten Özkaya, bu konuları Kozinoğlu'na yakınlığı sebebiyle üstü kapalı da olsa onun adına sorduğunu düşünerek genel hukuki izahlarda bulunduğunu bildirdi. Özkaya, "Ancak, bu konunun fazla içine girdiğini anlayınca kendisine bu konunun devlet birimlerini ilgilendirdiğini, bu işlere fazla girmemesi gerektiğini, konuyu bir daha açmamasını ve sadece kendi işi ile ilgilenmesi icap ettiğini hatırlatarak onu rencide etmeyecek şekilde başlamış olduğu işleri bitirmesini bekledim. Sonra ilişkimi keserek inşaatın kalan işlerini yakınlarım vasıtasıyla tamamlattım" dedi.

'Amaçları Çakıcı'yı korumak değildi

Eraslan Özkaya, açıklamasının sonunda şunları kaydetti: "Temaslarımızda, kamu görevi yapan MiT yetkililerinin bu olayda Alaattin Çakıcı'ya yardım veya onu korumak amacıyla değil, kendi görevlerinin gereği o kişiyle iletişim sağlayarak bilgi edinme çabası içerisinde oldukları anlaşılıyordu. Esasen devlet güvenliği ile ilgili çok ciddi bir kamu kurumu olan MiT hakkında aksi de düşünülemezdi. Evimizin tadilat işlerini yapan müteahhidin Alaattin Çakıcı isimli şahısla tanıştığı veya görüştüğü hususunda hiçbir bilgim olmadığı gibi, bu yönde şüphe uyandıracak bir davranış içerisinde bulunduğunu da görmedim.

'İnsafsız karalama ve iftira'

Bu nedenle, tadilatı yapılan mütevazı kooperatif evimizin 'bir hükümlü tarafından hediye edilen villa' şeklinde anılması da kabul edilemez bir karalamadır. Bu insafsız bir karalama ve iftiradır. Elbette kimler tarafından ne amaçla yapıldığı araştırılacaktır. Bir hukukçu olarak hakkımı yasal çerçevede arama zorunluluğum doğmuştur. Ben 'adaletin bir gün herkese gerekeceği' düşüncesinde olan ve daima bu çerçevede yaşayan bir insanım. Sağduyulu Türk halkının gerçekleri görüp, doğrudan yana düşüneceğine eminim. Bilinmesini isterim ki, bu konu kişisel karalama sınırlarını aşar ve belli bir camiayı hedef alırsa; ülkemiz de, sistemimiz de yaralanacaktır. Umarım bu işe tetikçilik yapanlar dahil, herkes gerçeği görür ve özür dilemesi gerekenler de gereğini yapar."

Özkaya'nın dosyasına başkanvekili bakacak

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok, Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya'ya ilişkin dosyanın kıdemli Yargıtay Birinci Başkanvekili'ne, Yargıtay Genel Sekreter Yardımcısı Ercan Yalçınkaya için oluşturulan dosyanın ise Adalet Bakanlığı'na gönderileceğini bildirdi. Ok, yaptığı açıklamada, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na hitaben yazılan 28 Temmuz 2004 tarihli yazının ekinde gönderilen dosyada, iletişim dinleme hakim kararları, iletişim tespit tutanakları ve ifade tutanakları yer aldığını bildirdi. Ok, aynı kanunun Birinci Başkanvekillerinin görevlerini gösteren 22. maddesinin ikinci bendinde, "Birinci Başkanın yokluğunda, ona vekillik etmek görevi kıdemli Birinci Başkanvekiline aittir" denildiğini belirterek, "Yargıtay Başkanı Özkaya'ya ilişkin dosya kıdemli Yargıtay Birinci Başkanvekili'ne, Yargıtay Genel Sekreter Yardımcısı Yalçınkaya için oluşturulan dosya ise Adalet Bakanlığı'na gönderilecek" dedi.

Özkaya,Kozinoğlu'nu MİT'ten soracak

Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya, MİT görevlisi Kaşif Kozinoğlu'nun teşkilattaki konumu ve Alaattin Çakıcı hakkında anlattıklarının doğru olup olmadığını araştırıyor. Özkaya, MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun'a yazı yazarak Çakıcı için devreye giren Kozinoğlu hakkında bilgi isteyecek. Özkaya, organize suç örgütü lideri Çakıcı'nın yurt dışına kıçışı ile ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütelen soruşturma ile ilgili bilgi isteyecek. Yargıtay Başkanlığı adına İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na da bir yazı yazacak olan Özkaya, başta kendisi olmak üzere MİT Dış Operasyon Daire Başkanı Kaşif Kozinoğlu, müteahhit Hakkı Süha Şen ve Genel Sekreter Ercan Yalçınkaya'nın isimlerinin geçtiği belgelerin birer suretini isteyecek. Özkaya, belgeler geldikten sonra hakkında soruşturma açılıp açılmamasına karar vermesi için başkanlık ettiği Yargtay Başkanlık Divanı'na sunacak.