AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

Y A Z A R L A R
Siyasetin tükendiği an...

Yargıtay-MİT-Çakıcı skandalının tartışılabilecek çeşitli boyutları var. Bunlardan birisi yargı-devlet, daha doğrusu "yargı-güvenlik bürokrasisi ilişkisi"... Bir diğeri yargının siyasi niteliği, ülkeye egemen "devlet hukuku anlayışı"... Bir başkası bu skandalın, her benzer skandalda olduğu gibi devlet organları arasındaki gerilim ve çatışmalara, yani "saray dalaşı"na işaret etmesi..

Ama öyle bir boyut var ki, bunların hepsine galebe çalıyor. Bu, günlerdir dile getirdiğimiz, devlet organizasyonu ve devlet politikası boyutudur.

Bu boyutun yerine getirdiği işlev, işaret ettiği mantık dikkate alınmadıkça ve olduğu yerde kaldıkça bu tür skandallar çözülmez.

Zira onlar sistemin kendisini nasıl ürettiğini gösterir, gösterdikçe "korku" salarlar.

"En büyük korkuyu da hükümetler üzerine salarlar".

Hükümetler az tanıdıkları, hakim olmadıkları bir gücün boy göstermesini görürler, devlet içi çatışmaların eksenlerini kestiremez ve müdahale etmekten kaçınır, seyirci haline düşerler. Dahası bu tür skandalların kendilerin hedefleyen operasyonlar olduğunu düşünürler. Yakın tarihe bakınca haksız da sayılmazlar, istihbarat teşkilatlarının başbakan dövdürmeye bile yeltendikleri bir ülkedir burası...

Bu durumda siyasi iktidarlar ellerindeki tek silaha emniyet teşkilatına, daha doğrusu emniyet teşkilatının kendisine yakın gördüğü birim ve kişilerine sarılırlar. Başka bir tür bir siyasileşmeyi ve gruplaşmayı teşvik eder, kaybeden konumlarını biraz daha güçlendirirler. 28 Şubat günlerinin askeri dinleyen polis tartışmasında, "Orakoğlu-Şener" hadisesinde olduğu gibi...

"Devlet iktidarı-siyasi iktidar" arasındaki "ayırım, gerilim ve eşitsizlik" böyle durumlarda ortaya çıkar...

Örnek mi?

Devlet tarafından da kabul edilip, itiraf edilmiş, çabuk unutulan Susurluk skandalı...

Kutlu Savaş'ın hazırladığı resmi raporda, faili meçhul cinayetlerle devletin bağlantısı kuruluyor, JİTEM'den MİT'e devlet kurumlarının, bazı devlet görevlilerinin Susurluk olayındaki sorumluluğunun altı açık bir şekilde çiziliyordu. Örneğin Yeşil'in, MİT ve Diyarbakır Asayiş Komutanlığı'nda çalıştığı, Muş'ta valinin, emniyet müdürünün, bölge komutanının bulunduğu toplantılara katıldığı, aynı kişinin Musa Anter'i, Vedat Aydın'ı öldürdüğü söyleniyordu.

Raporun can alıcı bölümünde ise şöyle diyordu:

"Kim olduğunu ve ne yaptığını bilmesine rağmen devlet, (Kürt mafya lideri) Behçet Cantürk'le başedememiştir. Yasal yollar yetmemiş, neticede Cantürk'ün finansörü olduğu Özgür Gündem gazetesi plastik patlayıcılarla havaya uçurulmuş, Cantürk'ün devlete biat etmesi beklenirken, adı geçenin yeni bir tesis kurmak üzere harekete geçmesi üzerine, Türk Emniyet Teşkilatı tarafından öldürülmesi kararlaştırılmış ve karar infaz edilmiştir..."

Bu durum MİT'i, JİTEM'i, Emniyet Teşkilatı'nı, adli mercek altına yatırmayı gerektirmez miydi?

Ama böyle olmadı ve olamıyor.

Çünkü sorunun üzerine gidilmesi, "devlet sisteminin çökmesiyle eşdeğer" tutuluyor.

Susurluk skandalının en vahim yönü, bunca bilgi ve itirafa rağmen yaptırımsız kalmasıdır...

Son skandal da muhtemelen benzer bir yol izleyecek. Birkaç kelle gidecek ve buzdağının altı, devlet sırrı, devlet itibari, vs derken örtülü kalacak

Siyasetin ve siyasi iktidarların tükendiği an işte bu andır.

Siyasi iktidarlar bu noktada ne denli marjinal olduklarını görürler, bu noktadan sonra biraz daha marjinalleşirler.

28 Şubat, devlet güçlerinin istenmeyen gruplarla gayrimeşru yollardan mücadelesini ifade eden Susurluk'u ve kimi araçlarını, örneğin JİTEM'i dokunulmaz kılmak yoluyla, MİT, özel timi kurum olarak soruşturulmaz hale getirip, ülkeye egemen devletçi mantığın, "siyaset üstü sorunlar ve çözümler mantığı"nın temel cihazı haline gelmemiş miydi?

Ülkenin bu cephesinde durum pek değişmiyor.

Değişmedikçe, Türkiye şifahi bir "andıçlar ülkesi" olmayı sürdürecektir.


24 Ağustos 2004
Salı
 
ALİ BAYRAMOĞLU
ALİ BAYRAMOĞLU


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED