AYŞE OLGUN
Beş aylık bir çalışmanın ardından okuyucusuna 'merhaba' diyen Fikir Dünyası dergisi günümüzdeki aile yapısına yeni pencereler açıyor. "Nasıl bir aile dergisi?" sorusuna sadece İstanbul'da değil İstanbul dışında da faaliyetlerini sürdüren yazar ve sivil örgürtülerle birlikte cevap arayan dergi yönetimi, geniş bir yazar kadrosuyla "artık sözümüzü asacak bir dalımız var" sloganıyla yola çıktı. Üç ayda bir yayınlanacak olan derginin Genel Yayın Yönetmeni ve Yazı İşleri Müdürü Murat Kirişci, işledikleri konularla günümüzdeki Müslüman ailelerin sorunlarını ele alacaklarını belirtiyor.

Aile kavramı Araf'ta kaldı

Kirişci'ye göre aile kavramının yeniden oluşumu için bireysel kimliklerimizi bir kere daha gözden geçirmemiz gerekiyor. Çünkü sürdürdüğümüz hayatı bir bütün olarak algılamamız lazım. Yani, varlık âleminde kadın, erkek, çocuk genç, ihtiyar gibi tanımlamalara gitmek fıtratımıza aykırı. Evet, geleneksel boyutta hâlâ aile kavramından söz etmek mümkün. Ancak buradaki aile sağlıklı ve gerçekten Kur'an'ın pratik boyutunu taşıyan bir yapıdan uzak. Kirişci, Araf'ta kalmış günümüz aile yapısı için şu değerlendirmede bulunuyor: "Gelenekle modernlik arasında sıkışmış insanımız ne geleneğin yanlışlarını düzeltebilmiş ne de Batı dünyasından ithal ederek güzel gördüğü bireyci yaşam biçimine uyum sağlamıştır. Aile ne var ne de yok bir haldedir. İlişkiler donuklaşmış, ahlak yok olmaya yüz tutmuş, insanlar genel anlamda bilinçlerini yitirmiş, menfaatçilik, egoizm, gemisini kurtarma derdi yükselen değerler olmuştur. Modern yaşamın koşuşturmacası arasında insan üç kuruşun ardında tüm değerlerini yitirmek üzeredir."

Gerçek olandan uzaklaştık

Peygamber Efendimiz (sav)'in örnek aile yapısından hızla uzaklaştığımız için çıkmaza girdiğimizi söyleyen Kirişci, günümüzdeki aile yapısıyla Peygamber Efendimiz'in(sav) aile yapısını karşılaştırıyor: "Hz. Peygamber'in eşlerinin kimliklerine verdiği değer, çocuklarına gösterdiği sevgi ve şefkat, ailenin diğer bireyleriyle olan insani ilişkiler bugünün modern tarzına ters düşmekte. Özellikle popüler kültürün hakim olmaya başladığı günümüzde, aile bireyleri sadece kısmi fiziksel birlikteliğe sahipler, ancak ilişki düzeyinde, sevgi, saygı düzeyinde ve bir aile olma bilincinde beraber değiller. Bu imajinatif aile olgusu Hz. Peygamberin yaşadığı gerçek, sevgi, saygı dolu, canlı aile hayatını kabul etmez. Çocuklar fanus bir bebek gibi büyütülürken insan ilişkilerini öğrenebilecekleri en temel kurum olan ailede, anne ve babayı sadece akşamları görebilmekte, bu birlikteliğin de bir kısmını televizyon gibi birtakım elektronik eşyayla paylaşmak zorunda. Çekirdek aile anlayışı yüzünden nine, teyze, dayı gibi akrabalardan çocuk uzak büyümekte."

Yuvayı dişi kuş mu yapar?

Aileyi yeniden ayağa kaldırmak için anne, baba ve çocuklara ve hatta ailenin diğer büyüklerine ihtiyaç var. Ancak öncelikle fertlerin birbiriyle olan iletişimsizliğini çözmeleri gerekiyor. Bir de artık ailenin içine sadece anne ve çocuğu değil babayı da yerleştirmek lazım. Çünkü geleneksel yapıda olduğu gibi baba bugün de dışarda kaldı. Kirişçi'ye göre, aileyi 'dişi kuş yapar' mantığının kadına yüklemiş olduğu bu ağır yük, aile kavramında erkeği doğal olarak etkisizleştirmiş. Erkek ise bu durumu sorumluluktan kurtulma adına kolayca kabullenmiş. Kirişçi, "Erkek olmadan aile birlikteliği olmaz. Biz bu konuda aile olmanın gerekliliği olan her bireyi 'ev'e davet ediyoruz. "Evde yokuz" şeklinde sanal pankartlar açmış olanlara artık "Evinize dönün" çağrısında bulunuyoruz" diyor.

Üç ayda bir yayınlanacak olan Fikir Dünyası dergisinin ilk sayısındaki kapak konusu "Allah Ailenin de Rabbidir." Derginin geniş bir yazar kadrosundan oluşan yayın kurulu bulunuyor. Dergi her sayısında aile ile ilgili bir konuyu tartışmaya açmayı düşünüyor. Zaten derginin sayfaları aile üzerine düşünen, fikir üreten ve ailenin önemine inanan herkese açık. Gelen yazılar ayın kapak konusu çerevesinde değerlendirmeye alınacak.