AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

Y A Z A R L A R
Çocuğunuzun kahramanı kim?

Çocukluğumda benim kahramanım Battal Gazi idi, oğlumun kahramanı "Ekşın Men" (Action Man), küçük kızımınki Harry Potter. Bir nesil içinde ne büyük değişim! Terakki değil, tereddi!

Malatyalı Hanefi Gül'e
Raviyânı ahbâr, nakilânı asâr, muhaddisânı rûzigâr şöyle rivayet ederler kim, Hüseyin Gazi oğlu Seyyid Battal, sabah namazını kılup şehr-i Malatya'dan huruc ile Diyâr-ı Rûm üzre sefer eyledi... Çocukluğumun Ağrı'sını hep Malatya olarak tahayyül ederdim. Babamın uzun gecelerde neredeyse bütün mahalle ahalisine okuduğu cenk kitabının sayfa ortalarında manzum Hz. Ali cenkleri, kenar kısmındaysa mensur Battal Gazi cenkleri olurdu. Bir ondan, bir diğerinden okuturduk. Sonra, ekmekle beraber, kahramanlar da bozuldu. Gazilerin yerini kovboylar aldı, silahşörlerin yerini ninjalar.

Benim kahramanım Battal Gazi idi, oğlumun kahramanı "Ekşın Men" (Action Man), küçük kızımınki Harry Potter. Bir nesil içinde ne büyük değişim! Terakki değil, tereddi! Hüseyin Gazi oğlu Seyyid Battal, Malatya şehrinden çıkar, zulüm ve haksızlık diyarı Bizans üzerine yürürdü. İlâyı Kelimetullah'tan, yani Allah adının yüceltilmesinden başka bir dâvâsı yoktu. Gerçek durum tam böyle olmayabilirdi; yani Battal da beşer olması hasebiyle birtakım haksızlıklar yapmış olabilirdi. Ama bize okunan metinlerde hep iyilik ve güzellikler vardı. Battal gibi olmak istiyorsak, biz de iyi ve güzel olmalıydık. Zâlime başkaldırmalı, mazluma yardım etmeliydik.

Malatyalı kahramanımız kendine örnek olarak Hz. Ali'yi, Hz. Hamza'yı, yani Peygamber Efendimiz'in ashabını ve bizzat o seçilmiş insanı alıyordu. Biz de Battal'ı örnek almakla, sonuçta Peygamberimiz'i örnek almış oluyorduk. Yıllar sonra, Sezai Karakoç'un bir şiirinde bütün çocukluk kahramanlarımın biraraya geldiğini gördüğüm zaman çok heyecanlanmış, tarifsiz bir sevinç duymuştum. Demek ki benim neslime kadar, bütün Anadolu Müslümanları aynı kişileri kendilerine kahraman seçmişlerdi.

Babamın uzun kış geceleri hazırladığı cenklerde
Binmiş gelirdi Ali bir kır ata
Ali ve at, gelip kurtarırdı bizi darağacından
Asya'da, Afrika'da, geçmişte gelecekte
Çocuklarla oynarken paylaşamazdık Ali rolünü
Ali güneşin doğduğu yerden battığı yere kadar kahraman
Ali olmaktan bir sedef her çocukta

Evet, cenk kitaplarının yerine önceleri Teksas, Tommiks gibi, geçen yüzyılın Amerikan kahramanları geçti. Ve kahramanlarımız arasına ilk defa "Konyakçı" adlı bir ayyaş girdi. Çelik Bilek ile Yüzbaşı Tommiks, bir türlü "medenî" olmaya yanaşmayan yerlileri nasıl da temizliyorlardı! Aradan çeyrek yüzyıl geçti. Çocuklarımızın kahramanları büsbütün farklılaştı. Action Man'ı ele alalım. On yıl kadar önce, altı-oniki yaş grubunu büyüleyen bu kahraman (!) ne yapıyordu? Doktor X, dünyayı ele geçirmek isteyen kötü karakterli bir kişidir. "Dünyayı ele geçirmek" için birçok kereler plan kurmuştur. Fakat her seferinde, dünyanın yok olmasına birkaç saniye kala, Action man ve arkadaşları tarafından durdurulur. Hülasa, büyüklere Rambo, küçüklere Action man. İster Afganistan'da, ister Irak'ta, bütün yan çizenleri tepelerler hemen! Bu filmlerle Amerika'nın emperyal girişimleri nasıl da örtüşüyor!

Oğlum Taha'ya "Battal Gazi mi yener, yoksa Action Man mi?" diye sorduğumda, uzun bir tereddütten sonra, herhalde berabere kalırlar demişti. Gönlü Battal'dan yanaydı, ama Action Man'ın daha kuvvetli olduğunu sezinliyordu. Battal'ı bizim gibi cenk kitaplarından değil, Cüneyt Arkın'ın filimlerinedn tanımıştı. Ne yazık ki o filmlerdeki birtakım müstehcen sahneler ve kahramanımızın aşk ilişkileri çocukların kafasında tam bir Müslüman Kahraman imajının oluşmasına da engel olmuştu.

Evet, Batı insanı beş asırdır bütün dünyayı ele geçirmek, yeryüzündeki bütün insanlara hükmetmek sevdasından vazgeçmiyor. Kahramanları da bugün onun arzu ve korkularını resmediyorlar. Ele geçirmiş oldukları dünyayı kimseye kaptırmama telaşındalar. Çocuk filimlerinin hâkim ögesi, şiddet. Çocuklar şiddetle ikiz kardeş gibi büyüyorlar. Bunu bilinçle besleyen Batı dünyası, sonra çıkıp şiddettten, terörizmden yakınıyor. Bizimkiler ise, hiçbir aktif tutum göstermeden, onların hazırladığı filim ve kitapların pazarlamasını yapmakla meşguller. Bu ahmaklık ve şuursuzluk çemberi yarılmadıkça, çocuklarımıza şiddetten uzak, erdemli bir hayat yaşatamaz, sağlıklı, aklıbaşında nesillere sahip olamayız.

Bana kahramanını söyle, sana çocuğunun geleceğini söyleyeyim.


3 Ekim 2004
Pazar
 
MUSTAFA ÖZEL


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED