|
AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ |
| |
|
|
|
Bugünkü Yeni Şafak |
|
|
|
|
|
|
AB Komisyonu, Türkiye hakkındaki İlerleme Raporu'nu bugün öğleden sonra açıklayacak. Başını Fransa'nın çektiği Türkiye karşıtları, özel ve zor şartlar konulması için kulis yapıyor.
AB Komisyonu, Türkiye hakkındaki İlerleme Raporu'nu bugün öğleden sonra açıklayacak. Başını Fransa'nın çektiği Türkiye karşıtları, özel ve zor şartlar konulması için kulis yapıyor. AB kaynaklarından gelen ve Avrupa basınına da sızan bilgilere göre Komisyon, "Türkiye ile müzakerelere başlanması" tavsiyesinde bulunacak, ancak müzakerelerin "gecikmeksizin başlaması" ifadesine yer verilmeyecek. Müzakerelerin başlama tarihi, 17 Aralık'ta yapılacak zirvede, AB üyesi ülkelerin devlet ve hükümet başkanlarına bırakılacak. 30 üyeden 8'i karşı 30 üyeli Komisyon'da 8 üyenin Türkiye ile müzakerelerin "gecikmeksizin başlaması" görüşüne karşı çıktığı belirtiliyor. Bu komisyon üyelerinin: Franz Fischler (Avusturya), Loyola de Palacio (İspanya), Pascal Lamy (Fransa), Viviane Reding (Lüksemburg), Frits Bolkestein (Hollanda), Poul Nilson (Danimarka), Jan Figel (Slovakya), Jacques Barrot (Fransa) olduğu bildirildi. Kıbrıs Rum Yönetimi'nin, Yunanistan'ın isteği üzerine, Türkiye karşıtı cephede yer almadığı öğrenildi. 'Askıya alma' tehdidi İngiliz Financial Times gazetesi, dün bir tam sayfasını Türkiye'ye ayırırken, AB Komisyonu'nun, ilerleme raporunda, "Türkiye'nin insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğüne aykırı icraatlarda bulunması durumunda, müzakerelerin askıya alınabileceği" yönünde bir ifadeye de yer vereceğini yazdı. Rumları tanıma şartı ve serbest dolaşım kısıtlaması Komisyon raporunda, Türkiye'nin, Kıbrıs Cumhuriyeti (Kıbrıs Rum kesimi) ile bağlarını güçlendirmesi, yani "tanımasının" da isteneceğini yazan gazete, Türkiye'nin AB'ye katılması durumunda, "Türk işçilerin serbest dolaşım hakkının temelli olarak engellenmesinin" de öneriler arasında olduğunu öne sürdü. Bir rapor daha istenebilir Fransız Le Monde gazetesi de, Avrupa Komisyonu'nun Türkiye ile müzakerelerin başlamasını önereceğini, ancak "katı şartlar" öne süreceğini, bir tarih belirlemeyeceğini, bunu AB liderlerine bırakacağını kaydetti. Müzakerelerin başlatılmasından önce yeni bir rapor istenebileceğini öne süren gazete, bunun Türkiye'de büyük bir hayal kırıklığı yaratacağını, ancak, AB liderlerine, AB anayasası halkoylamalarını beklemek için zaman kazandıracağını belirtti. Üyelik yerine 'iyi komşuluk'... Belçika'nın le Soir gazetesi de, AB kaynaklarına dayanarak, AB Komisyonu'nda tartışmaları süren belgelerde "katı şartlar" bulunduğunu, Türkiye ile müzakerelerin başlatılması halinde tam üyelik garantisi verilmediğini, "iyi komşuluk ilişkilerinden de söz edildiğini" ileri sürdü. "Müzakerelerin gereğinde askıya alınması, Türk işgücüne serbest dolaşımın kalıcı bir şekilde engellenmesi gibi önlemlere açık kapılar bırakıldığını" belirten gazete, "tam üyelik müzakerelerinin başlayacağı tarihin kararlaştırılması konusunun da aralık ayına, devlet ve hükümet başkanlarına bırakıldığını'' ifade etti ve ''Oysa 2002'de, Kopenhag zirvesinde, AB Komisyonu raporunun olumlu olması halinde müzakerelerin derhal başlayacağı kararı alınmıştı'" diye yazdı. Gazete, "Türkiye'nin 2018'den önce tam üye olmasının önüne geçildiğini kaydetti. Türkiye, Demokles'in kılıcı altında Muhafazakar La Libre Belgique gazetesi de, "Türkiye, Demokles'in kılıcı altında" başlıklı yazısında, AB Komisyonu'nun, "Türkiye'nin Kopenhag kriterlerini yeterince yerine getirdiğini" belirterek, "Türkiye ile tam üyelik müzakerelerinin başlatılmasını" önereceğini, ancak bunun yanında "çok sayıda şart getirileceğini" belirtti. Gazete, Dışişleri Bakanı Gül'ün, "özel şartların kabul edilmeyeceği" sözlerine de yer verdi. Yunanistan'ın istekleri raporda Yunan basını da, Yunanistan Dışişleri Bakanı Petros Molivyatis'in çabaları sonunda, raporda Atina'nın taleplerinin yer almasının sağlandığını da belirttiler. Gazeteler, bunların Kıbrıs, İstanbul Fener Rum Patrikhanesi, Büyükada'daki Rum Yetimhanesi, Gökçeada Rum azınlığının sorunlarına ilişkin konular olduğunu kaydetti. Gazeteler, Türkiye'nin AB müktesebatını uygulama sürecinde ilerlemesi halinde Atina'nın beklentilerinin de artacağını vurguladı. Fransız Lamy, baskı yapıyor Komisyon'da bu kararların alınmasında Fransa'nın etkili olduğu, Fransa temsilcisi Pascal Lamy'in açıklamalarıyla açığa çıktı. Lamy, Türkiye ile müzakerelerin, ülkesindeki AB Anayasası halkoylamasından sonraya atılması için ısrar etti. Müzakerelerin "gecikmeksizin" başlaması ifadesine de, Lamy'in bastırması üzerine yer verilmeyeceği belirtiliyor. Yeni komiser de etkili oldu Türkiye'den serbest dolaşım konusunda daimi kısıtlama isteyenin de, 1 Kasım'da AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Günter Verheugen'den görevini devralacak olan Finlandiyalı Olli Rehn olduğu öğrenildi. Avrupa Parlamentosu'nda bir konuşma yapan Rehn, serbest dolaşım konusunun Avrupa kamuoyunda endişe unsuru olduğunu belirterek, "Türkiye'den bu konuda kalıcı ve daimi kısıtlama istenebileceğini" söyledi. Rehn, bir yandan da, AB'nin Türkiye'ye verdiği taahhütleri hatırlattı ve "AB verdiği sözü yerine getiren bir kulüptür" dedi. AB, kendisiyle çelişiyor Avrupa Komisyonu çevreleri ise Türkiye'ye yeni şartlar getirilmesi ve daha önce diğer üye adaylarına uygulanmayan yöntemlerin uygulanmasından rahatsız olduklarını; yeni öneri ve tartışmaların AB'nin güvenilirliğine zarar verdiğini saklamıyorlar. Daha önce başka bir ülke için uygulanmayan bu yöntemin, ikinci sınıf bir üyeliği kabul etmeyeceğini açıklayan Ankara'yı kızdıracağını belirten AB çevreleri, serbest dolaşımın temelli engellenmesinin, Türkiye'ye verilen 'diğer ülkelerle eşit muamele' sözüne aykırı olacağını vurguluyorlar. 2002 Kopenhag zirvesinde, "AB Komisyonu raporunun olumlu olması halinde müzakerelerin derhal başlayacağı" kararı alındığına işaret eden AB çevreleri ve Avrupa basını, buna aykırı bir karar alınmasının "sözünde durmama" anlamına geleceğini belirttiler. Açıklama, öğleden sonra AB Komisyonu bu sabah erken saatte toplanacarak, üç bölümden oluşan İlerleme Raporu'nu tartışarak, onaylayacak. AB Komisyonu Başkanı Romano Prodi ve genişlemeden sorumlu üyesi Günter Verheugen, öğleden sonra, Avrupa Parlamentosu'na giderek parlamenterleri bilgilendirecekler. Aynı saatte, belgeler basına dağıtılacak. Verheugen'in sözcüsü Jean-Christophe Filori, gazetecilerin, geçen yıl belgelerin dağıtımı sırasında yaşanan kargaşayı hatırlatması üzerine, "Rapor dağıtıma hazır hale gelir gelmez tüm fotokopi makineleri sizler için süratle çalışacak" dedi. Verheugen, Avrupa Parlamentosu'ndaki konuşmasından sonra Komisyon'a gelerek basın toplantısı düzenleyecek. BRÜKSEL
|
|
|
|
|
|
|