AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
K Ü L T Ü R
Değişim var, katılım yok

41. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nin ev sahibi Menderes Türel, Antalya'ya gelmeyen sinemanın ünlü oyuncularına mesaj gönderdi: "Bu halk kırıldığında, zirveye taşıdığı isimleri ayakları altına almasını bilir"

  • ÖMER ÇAKKAL / ANTALYA
    Antalya Altın Portakal Film festivali, bu yıl geçen yıla oranla kat be kat artırdığı etkinlik programına ve ödüllerine karşılık, sinema dünyasının yıldızlarını beklediği oranda ağırlayamıyor. Geçtiğimiz yıl Hülya Koçyiğit, Selda Alkor, İzzet Günay, Yusuf Sezgin ve Asmalı Konak filminin ekibini karşılarında bulan Antalyalı, en fazla ilgi gösterdiği geleneksel kortejde bu yıl Meral Orhonsoy ve Bulut Aras'la yetinmek zorunda kalınca isyan bayrağını açtı. Aynı zamanda Antalya Kültür ve Sanat Vakfı'nın da (AKSAV) Başkanı olan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Türel ise jüri ve ödüllendirme sisteminin yeniden yapılandırılması sürecinde görüşleri dikkate alınmadığı gerekçesiyle Antalya'ya gelmeyen sinemanın ünlü oyuncularına mesaj gönderdi: "Bu halk, kırıldığı anda yıllar yılı en zirveye taşıdığı isimleri bir anda ayakları altına almasını çok iyi bilir."

    Bu yıl festivalde çok sayıda olumlu gelişme var. Dokuz ayrı sergi açıldı. Ödüller üç katı attı. Gösterilen film sayısı arttı ve uluslararası olma çabaları var. Ama özellikle jüri sistemindeki değişiklik hâlen tartışılıyor.

    Değişime adaptasyon elbette zor oluyor. Ulu önder Atatürk'ün büyüklüğü de buradan geliyor. Dünya değişiyorken Türk sineması yolun kıyısında beklemiyor. Bu değişime ayak diremek yerine buna adapte olan Türk sinemasının talepleri doğrultusunda bir jüri sistemi belirlemeye çalıştık. Bunu da tek başımıza yapmadık. Ben İstanbul'da dört ayrı toplantıya katıldım. Elbetteki değişen her şey tartışılır. Tartışmaları dikkatle takip ediyoruz. Ve doğrusunun böyle olduğunu ifade eden çevreler çoğunlukta. Burada özellikle şunu belirtmek istiyorum. 10 - 15 kişilik jürinin verdiği kararlar tartışmaya daha açık müsaittir. Çünkü buna benzer az katılımlı jürilerin birbirlerini etkileme ihtimali hayli yüksek.

    Yapılan değişikliklerin ardından şekil itibariyle Cannes'a benzeyen uygulamalar var. Ama jüri sistemine bakıldığında ise Oscar mantığı ağırlıkta. Antalya Cannes'a mı öykünüyor; yoksa bir festivalden çok akademi ödülleri olarak dünyada kabul gören Oscar'a mı?

    Valla biz kendi yolumuzu kendimiz çizdik. Hedef aldığımız bir festival yok. Biz ne Cannes gibi olmak istiyoruz, ne de Oscar gibi. Sonuç itibariyle bir ortak sentez de geliştirilebilir elbette. Biz kendi özgün kimliğimizi yaratma gayretindeyiz.

    Antalya uluslararası bir festivale ne oranda hazır?

    Biz yılın başında göreve başladık. Uluslararası festivalin çalışmalarına ise 4 - 5 ay önce start verdik. Çünkü böylesine uluslararası bir sürecin çok kısa bir periyoda sığdırılması ihtimali yok. Takdir edersiniz ki ilk yılda birtakım eksikliklerini yaşanması doğal.

    İhtimal yoksa nasıl olacak bu iş? Uluslararası festivale geçişin 4 - 5 yıla yayılması daha doğru olmaz mıydı?

    Elbette, ama biryerden başlamak lazım.

    Ancak siz 2004'ü öngördünüz. Yani artık bir yola girildi ve hangi aksilikler ortaya çıkarsa çıksın gelecek yıl uluslararası festival gerçekleşecek.

    Elbette. Gecemizi gündüzümüze katmak suretiyle bunu başarmaya gayret göstereceğiz. Çünkü biz çok kısa sürede çok büyük işler yapmak üzere yola çıkmış bir ekibiz.

    Sabah saatlerinde halka mikrofon uzattık. Antalyalı, kendi büyüttüğü yıldızlarını burada göremediği için kırgın. Sinema Oyuncuları Derneği'yle (SODER) çıkan anlaşmazlıktan ötürü bu yıl az sayıda ünlünün Antalya'ya geldiği düşünüldüğünde, ev sahipleri olarak siz de kırgın mısınız sinemanın yıldızlarına?

    Hayır, ben hiçbir zaman bir kırgınlık taşımak gibi bir düşünce içerisinde değilim. Buna benzer şeyler her zaman olabilir. Önemli olan halkın düşündükleridir. Bu halk kırıldığı anda, yıllar yılı en zirveye taşıdığı isimleri bir anda ayakları altına almasını çok iyi bilir. Antalya halkının kırılması mümkün müdür değil midir bilemiyorum ama, inşallah sevgili hemşehrilerimiz kimseye kırılmamışlardır.

    'Tramvay' raydan çıktı

    Olgun Arun'ın ilk yönetmenlik denemesinin ürünü olan Tramvay, Altın Portakal'ın Uzun Metrajlı Film Yarışması'ndan çe-kildi. Yapımcılığını Sinan Çetin'in yaptığı film, kopyadaki ses kalitesinde bazı hatalar olduğu gerekçesiyle izleyici karşısına çıkamadı. Olgun Arun ve Yapımcı Plato Film'in genel koordinatörü Ali Hakan, konuyla ilgili dün bir basın toplantısı düzenledi. Konuşmasında festivallerin, filmlerin, bir an önce bitmesi için bir motivasyon olduğunu kaydeden yönetmen Olgun Arun şöyle dedi: "Altın Portakal da bizim için öyle oldu. Buna karşın ilk kez sinema perdesinde izlediğim filmdeki seslerin atmosferi tam olarak verip vermeyeceği konusunda kaygıya kapıldım. Yapımcı ile yaptığımız toplantıda filmi yarışmadan çekmeye karar verdik." Arun, filmdeki eksiklerin üç haftaya kadar giderileceğini ve filmin aralık sonu ya da ocak ayı başında, vizyona gireceğini ekledi.

  •  
    Edebiyat ve
    medya ilişkisi

    Türk öykücülüğünde 'ada'lar
    Av köşkünde
    av sergisi

    Arıburnu için son çağrı
    Hüseyin Alemdar'ın kişisel çabalarıyla düzenlenen geleneksel Arıburnu Ödülleri'nin bu yıl 15'incisi verilecek. Şair ve sinemacı Orhon Murat Arıburnu'nun anısına bu yıl beş dalda düzenlenen ödüllerin "Şiir Kitabı" dalındaki sahibini, 1 Ocak 2004'ten sonra yayımlanan kitaplar arasından Orhan Alkaya, Salih Bolat, Abdülkadir Budak, Hüseyin Peker ve M. Mümtaz Tuzcu'nun oluşturduğu seçici kurul belirleyecek. "Yayımlanmamış Şiir Kitabı","Uzun Metrajlı Film","Uzun Metrajlı Film Öyküsü" ve "Kısa Metrajlı Film" dallarında değerlendirmelerin yapılacağı ödüle son katılım tarihi 15 Ekim 2004. Katılımcılar yapıtlarını "Arıburnu Ödülleri, Sadri Alışık Sokak No: 27/3 Beyoğlu 80060 İstanbul" adresine ulaştırabilecek ve 0 546 735 43 27 numaralı telefondan geniş bilgi alabilecekler.
    Ustalar Geniş Açı'da
    Geniş Açı Fotoğraf Sanatı Dergisi'nin 37. sayısında geçtiğimiz günlerde kaybettiğimiz usta fotoğrafçı Henri Cartier-Bresson ve karikatürist Necati Abacı anılıyor. Dergiye; ünlü Fransız fotoğrafçı Yann Arthus- Bertrand, intihar eden sanatçıları kurgulayan çalışmasıyla ilgi çeken Claudia Reinhardt ve İstanbul Fotoğraf Günleri'nin konuğu olan Lia Nalbantidou ile yapılan söyleşiler renk katılıyor. Bu yıl 35.'si gerçekleşen 'Arles Uluslararası Fotoğraf Buluşması'nın değerlendirmesi olan 'Lavanta Kokulu Festival' başlıklı yazının da yer aldığı dergide ayrıca 'Optik Zamanlar', 'Beriki Macera' ve 'Nostalji' köşeleri de bulunuyor.
    Bilgi tel: 0212 251 70 03

    Hatay deyişleri
    albüm oldu

    Hüseyin Albayrak ve Ali Rıza Albayrak'ın derleme çalışması olan 'Şah Hatayi Deyişleri' Kalan Müzik etiketiyle çıktı. İsmail H. Demircioğlu, Aynur , Ulaş Özdemir, Erkan Oğur'un da katkılarının olduğu albüm için ikili şöyle diyor: "Bu çalışmamızda yola çıkarken ana düsturumuz, gelenek içersinde bugüne değin söylene gelmiş Hatayi deyişlerini yeniden seslendirmek yerine, bu muazzam ve sonsuz deyiş ve nefes ummanına yeni bir damlada naçizane olarak tarafımızca katmaktı"
    Bilgi tel: 0212 512 35 13
    6 Ekim 2004
    Çarşamba
     
    Künye
    Temsilcilikler
    Abone Formu
    Mesaj Formu
    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
    Bilişim
    | Dizi | Çocuk

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED