Bir insanın hükümetinin yaptıklarından utanması ve karşısındakilerden hükümetinin yaptıklarından dolayı özür dilemesi çok kolay olmasa gerek. Ama bazı hükümetler öyle icraatlar yapıyorlar ki vatandaşlarının yüzü kızarabiliyor ve hükümetinin yaptıklarını onaylamıyorlar.

Geçen hafta hükümetlerinin yaptıklarından utanan insanlar dünya halkından özür üstüne özür dilediler. Geçen hafta dedim unutmadan belirteyim, 29 Eylül - 2 Ekim tarihleri arasında Ankara'da farklı bir olimpiyat vardı. İnsan Hakları Olimpiyatı..

İnsan Haklarında Yeni Taktikler başlığı altında uluslararası bir sempozyum düzenlendi. Türkiye Ortadoğu Amme İdaresi Enstitüsü (TODAİ), Helsinki Yurttaşlar Derneği ve The Center For Victims of Torture (İşkence Kurbanları/Mağdurları Merkezi)'nin birlikte tertip ettiği bu sempozyuma 90 ülkeden 400 civarında katılımcı iştirak etti. 4 gün süren bu külfetli sempozyuma Türk Hükümeti de 300 bin dolar katkıda bulundu.

Hükümet sadece nakdi katkıda bulunmakla yetinmedi başından sonuna kadar bu sempozyumdan ilgisini eksik etmedi. Açılışın yapıldığı birinci gün 29 Eylül'de AK Parti Kızılcahamam kampında olduğu için sadece Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül katılabildi. İlk günün oturumlarını takip etti. Son günü kapanış konuşmasını da bizzat Başbakan Recep Tayip Erdoğan yaptı. Mükemmel ve doyurucu bir konuşmaydı.

Katılımcılar ilk kez bir Başbakan'ın katıldığı insan hakları toplantısı yaşadıklarını söylerken hayretlerini gizleyemiyorlardı.

Ben tabiatıyla birinci gün kampta olduğum için ikinci ve üçüncü günler de Meclis'teki programların yoğunluğu sebebiyle sempozyuma çok istememe rağmen katılamadım. Siyasetin böyle tatsız sürprizleri de oluyor. Dördünce gün sabahtan akşama kadar sempozyumu takip etmeye çalıştım. Değişik atölye oturumlarına katıldım.

Aynı anda farklı salonlarda yapılan atölye oturumları ve bölgesel koza toplantıları şeklinde işleyen sempozyumda ele alınan konulara şöyle bir göz attığımızda nelerin konuşulduğunu tahmin edebilirsiniz.

Ele alınan bazı konu başlıklar şöyle: Cep Telefonu: Eylem İçin Haberleşme Aracı, Paranın Gücünü Kullanmak, Mağdurlar İhlal Hikayelerini Anlatırken Onlara Eşlik etmek, Mağdurlara Ücretsiz Avukatlık Hizmeti Sağlamak, Etkili İnsan Hakları Komisyonu Kurmak, Polis Teşkilatı: İnsan Hakları İçin Sahadakilerin Eğitimi, Uluslararası Mekanizmaların Gücünü Yerel Değişimler İçin Kullanmak, Haritaların Sistemleri: Karmaşık İlişkileri Görünür ve Anlaşılır Kılmak, İş Dünyasındaki Mekanizmaları İnsan Hakları Açısından Denetlemek, Adli Tıp İnsan Haklarının Hizmetinde Güçlü Bir Araç, Strateji Geliştirmeye Odaklanmak, Tehdit Altındaki İnsan Hakları Savunucularını Silahsız Kişilerle Korumak, Bölge İnsanlarını Rehber Olarak Eğitmek, Hükümetin Kaynak Ayırmasını Sağlamak, Halkın Katılımını Sağlamak Sivil İtaatsizlik. Riskler ve Sonuçları, Hükümetlerle İşbirliğine Dayanan ilişkiler Kurmak, Farkındalığı Artırmak ve Harekete Geçmeyi Sağlamak için Kültürel Kaynakları Kullanmak, Katılımcı Eğitim ile Bireylerin ve Toplulukların Önünü Açmak, Tazminatlar: İhlallerin Kabul Edilmesi ve Dokunulmazlıklarla Mücadele, Halkın Katılımını Sağlamak İçin Kitlesel Eylemler, Hükümetlerin Hesap Verebilirliğini ve Şeffaflığını Sağlama, Eğitim Amacıyla Polislerle İlişkiler kurmak.

Öte yandan Türkiye, Afrika, Kuzey Amerika, Asya, Latin Amerika, Karayipler, Ortadoğu, Kuzey Afrika, Kuzey/Batı Avrupa bölgeleriyle ilgili bölgesel koza toplantıları yapıldı. İşte bu toplantılardan birinde İsrailli bir katılımcı, İsrail halkı ile hükümetinin aynı şey olmadığını, hükümetinin yaptıklarının yanlış olduğunu ve hükümetinin yaptıklarından ötürü özür dilediğini söylerken, ABD'li bir katılımcı da Afganistan ve Irak'a yapılan müdahalelerin de insan haklarına aykırı olduğunu söylüyordu. Türkiye'den Tunus'a, İran'dan Filipin'lere, ABD'den Polonya'ya, İşveç'ten Kenya'ya, Uruguay'dan Meksika'ya, Moldova'dan Sri Lanka'ya, Endonezya'dan Güney Afrika'ya 90 ülkeden katılımın sağlandığı bu organizasyon insan hakları konusunda dünyada bir ilke imza attı.

Organizatörler arasında bulunan gazetemiz yazarlarından Ali Bayramoğlu bir ay önce bana bu sempozyumdan bahsederken o her zamanki sakin Ali Bayramoğlu'nda büyük bir heyecan gözlemlemiştim. Cumartesi günü sempozyumu takip ederken neden heyecanlandığını çok iyi anladım. Yine bir binadan ötekine bir salondan diğerine koştururken gördüm. Hakikaten heyecanlanmamak elde değil.

İnsan hakları ihlalleri konusunda düne kadar eleştiriler alan Türkiye bugün dünya çapında insan hakları konulu bir sempozyum düzenliyor ve bu sempozyuma Türkiye'nin Başbakanı kol kanat geriyor ve bizzat sempozyuma katılarak konuşma yapıyor. Dünyanın dört bir tarafından gelen katılımcılar da bu gerçeğe şahit oluyorlar.

Evet bu sempozyum Türkiye'nin yüzünü ağartan ve geldiği noktaya bütün dünyayı şahit kılan bir sempozyum olmuştur. Emeği geçenleri de katkıda bulunanları da kutluyorum.

RESUL TOSUN

Künye

Temsilcilikler

Abone Formu

Mesaj Formu