Hekim atamalarına ilişkin memnuniyetsizlik, sadece bugünün meselesi değil. Hekim açığı bulunan bölgelerdeki ihtiyaç, Sağlık Bakanlığı'nı bazı zorlayıcı önlemler almaya yönelttiği de biliniyor. İhtiyaçların karşılanması, elbette çok önemli ama, bunun başta hekimler olmak üzere bazı sağlık görevlilerini muhtaç duruma getirmemesi de gerekli. Sağlık Bakanlığı da kendi görevlilerine haksızlık sayılabilecek önlemler almak istemez, tabii ki.. Ama bu yolda çözüm üretmek de vazgeçilmez bir gereklilik.. Ve kanımca çabalar, bu yönde gelişiyor. Birey olarak hekim ve etkilenen diğer bireyler olarak ailesi dışlanarak haksız ve gereksiz atamaların yapılması, adalet ilkelerini zedeleyeceği gibi, kaynak israflarına da sebep olacaktır. Hem adaletsizliğin hem de kaynak israfının benimsenecek yanı yoktur.

Nitekim 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, 13/12/1983 tarihli ve 181 sayılı Sağlık Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ve 19/4/1983 tarihli ve 83/6525 sayılı Bakanlar Kurulu Karan ile yürürlüğe konulan Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına Dair Yönetmelik hükümlerine dayanılarak hazırlanan ve 08.06.2004 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan "Sağlık Bakanlığı Atama ve Nakil Yönetmeliği"nin amacı, Sağlık Bakanlığı'nda görev yapan sağlık hizmetleri sınıfına dahil personelle ilgili tüm atama ve nakilleri, çağdaş insan kaynakları yönetimi, etkili ve verimli istihdam politikaları ile sağlık hizmetinin ülke genelinde dengeli dağılımı temel ilkeleri çerçevesinde kurallara bağlamaktır.(Bak. m.1).

Ayrıca ve bu Yönetmelikte değişiklik yapan "Sağlık Bakanlığı Atama ve Nakil Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik", Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanarak Resmi Gazete'nin 14 Eylül 2004 tarih ve 25583 sayılı nüshasında yayınlanmış olup, bu Yönetmeliğin 1. maddesiyle değişik 2. maddeye göre, "Bu Yönetmelik; atamaları merkezden yapılan sağlık hizmetleri sınıfına dahil personeli ve bunların ilk defa atanmaları ile nakillerinde esas alınacak kuralları kapsar. Tıpta Uzmanlık mevzuatına göre eğitim hastanelerinde görev yapan klinik şefi, klinik şef yardımcısı ve asistanlar bu Yönetmelik hükümlerine tabi değildir. Ancak, yukarıda belirtilen unvanlarda görev yapanlar, bu niteliklerinin sona ermesi halinde bu Yönetmelik hükümlerine göre atanırlar."

Tüm atama ve nakillerde; a) Personel dağılım cetvelindeki sayıların aşılmaması kaydı ile idarenin hizmet ihtiyacının dikkate alınması, b) Ekonomik, sosyal ve kültürel şartlar ile ulaşım şartları yönünden benzerlik ve yakınlık gösteren illerin gruplandırılarak işlem yapılması, c) Personelin hizmet bölgeleri ve grupları arasında, hizmet gerekleri de dikkate alınarak, adil ve dengeli dağılımın sağlanması, d) Personel hareketlerinde hizmet puanının belirleyici olması ilkeleri esas alınmaktadır.

Bakanlığın istihdam politikalarını belirlemek üzere, yönetmelikle düzenlenen "İstihdam Planlama Komisyonu", 5. maddedeki ilkeler çerçevesinde istihdam planlaması yapar ve uyulacak esas ve usulleri belirler; atama ve nakil dönemlerinden önce toplanarak gerekli kararları alır; bu kararlar, bakan onayı ile işlerlik kazanır ve ilgili birimlerce uygulanır.

Burada anılan ve anılmayan ilkeler doğrultusunda yapılacak hekim atamalarının Eğitim Hastanelerinde çeşitli görevlerde bulunan hekimlerin zararına sebep olması halinde, idari dava yolunun kullanılabilmesi de mümkün olduğuna göre, Bakanlıkça adaletsiz uygulama yapılamayacağı kanısındayım.

Ancak genel cerrahi uzmanı bir hekimden aldığım maile göre, "Sağlık Bakanlığı'nın 14.09.2004 tarihli Yönetmelikle 9 yılını dolduran başasistanlar ile yıl kavramı olmaksızın tüm uzmanlar D grubu iller diye anılan Doğu ve Güneydoğudaki illere gönderilmek istenmektedir. 9 yılını dolduran başasistanlara bu durum tebliğ edilmiş, uzmanlar ise her an tebliğ beklemektedir. Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Eğitim ve Araştırmaya gönül vermiş yüzlerce hekim doğu ve güneydoğudaki uzman hekim açığını kapatmak için cezalandırılıyor. Eski yönetmelikte Eğitim Hastanesi'nde görevler tanımlaması yapılırken Eğitim kliniklerinde Şef, Şef yardımcısı, Başasistan ve yeteri kadar Uzman hekim görev alır denilmekte iken, şimdi yeni yönetmelikte, uzman hekimler eğitim hastanelerinde çalışamaz, denilmektedir. Eğitim ve Araştırma Hastanesinde çalışan yüzlerce uzman, bugünlerde huzursuz bir şekilde hastalarına bakıyor, ameliyatlara giriyor, her an gelebilecek atama emrinin kabusunu yaşıyor."

Sağlık Bakanlığı'nın bu alanda neler olup bittiğini açıklayacağını umuyorum.

TAHSİN SINAV

Künye

Temsilcilikler

Abone Formu

Mesaj Formu