Fransa Başbakanı Jean-Pierre Raffarin, AB'nin Türkiye ile tam üyelik müzakerelerini başlatması konusunda parlamentoda bir tartışma açılabileceğini, ancak bu konuda bir oylama yapılmasına karşı olduğunu söyledi. Meclis'te düzenlenen bir konferansta konuşan Raffarin, "Tartışma ülke genelinde ve parlamentoda olabilir. Ama daha başlangıçta sert bir biçimde ve sonsuza kadar bu tartışmayı kapatma kararı alamayız'' dedi.

İktidardaki Halk Hareketi Birliği'nden bir grup milletvekilinin müzakerelerin başlaması konusunda parlamentoda oylama yapılması teklifine karşı çıkan Raffarin, "Bu tartışma meselenin temeline inmemizi gerektiriyor. Avrupa'nın insaniyeti Türkiye'yi kökten dinciliğe mi itmeli? Bu insaniyet kapıyı kapatmalı mı?" diye sordu.

Avrupa projesi konusunun iyi değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Raffarin, "Dünyanın coğrafi bir Avrupa'ya değil, siyasi bir Avrupa'ya ihtiyacı var. Umutlara kapıyı kapatmamamız gerekir" dedi.

Raffarin, Türkiye'nin AB üyeliğiyle ilgili halkoylamasının en az 10 yıldan önce gerçekleşmeyeceğini belirterek, "Fransızlara, Türkiye'nin üyeliğinin uzun bir süre sonra gerçekleşebilceğini ve Fransızların bu konuda son sözü söyleyeceğini söylememiz önemli" diye konuştu.

Fransız anayasası değişmeli

Bu arada, Fransız Le Figaro gazetesi de başmakalesinde, "AB'nin Türkiye ile tam üyelik müzakerelerine başlaması konusunda ulusal parlamentoda bir oylama yapılmasının, anayasada sorun yaratabileceğini" yazdı.

Baş makalede, "Fransız sistemine göre, cumhurbaşkanının uluslararası anlaşmaları müzakere ederek, karar yetkisine sahip olduğu, daha sonra parlamentonun bu anlaşmaları onayladığı" hatırlatılarak, "Türkiye konusunda parlamentonun önce bağlayıcı bir karar almasının anayasal sorun çıkartabileceği" yorumu yapıldı.

Parlamentonun alacağı kararı cumhurbaşkanına dayatmasının "şoke" edici bir özelliğe sahip olduğu kaydedilen makalede, "bu konunun kurumlar arasında ciddi sorun yarattığı" ifade edildi.

Türkiye'den ikna heyeti gidiyor

Öte yandan, Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu'ndan bir heyet, 11-15 Ekim 2004 tarihleri arasında Fransa Parlamentosu üyeleri ve Fransız Hükümet temsilcileri ile resmi temaslarda bulunmak üzere, Paris'e gidecek. KPK Eşbaşkanı Aydın Dumanoğlu başkanlığında Paris'e gidecek heyette, CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç, Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen ile AK Parti İstanbul milletvekilleri Muharrem Karslı ve İbrahim Özal yer alacak. Heyet, tüm siyasi gruplarla görüşecek ve "Türkiye'nin Fransa ve AB ile İlişkileri" konulu seminere katılacak.

Airbus ve nükleer santral kozu

Türkiye'nin AB ile müzakerelere başlamasına ve AB'ye üye olmasına karşı çıkan Fransa'ya karşı uçak alımı ve nükleer santral ihaleleri koz olarak kullanılacak. Hükümet, nükleer santral ihalesinin zamanlamasını AB zirvesine göre ayarlıyor. Başbakan Erdoğan, 23 Ekim tarihinde Almanya'nın Berlin kentinde Almanya Başbakan'ı Gerhard Shcröder ve Fransa Başbakanı Jacques Chirac ile biraraya gelecek. Almanya'da yapılacak üçlü zirvde THY'nin uçak alım ihalesi masaya yatırılacak. THY'nin alacağı 36 uçak için Alman-Fransız ortak firması olan Airbus ile ön anlaşma imzalanmıştı. Türkiye'nin THY'nin uçak alımında ağırlığı Amerikan Boeing firmasına kaydırmasının da mümkün olduğu belirtiliyor. Öte yandan, Enerji Bakanlığı da, nükleer santral ihalesiyle ilgili yer tesbiti aşamasına geldi. Fransa'nın bu konudaki ilgisi bilindiği için, ihalenin 17 Aralık'taki AB liderler zirvesinin hemen öncesinde veya sonrasında yapılacağı belirtiliyor. 1997 yılında yapılan nükleer santral ihalesine Fransız-Alman ortak firması NPI'nın aldığı 1997'deki nükleer santral ihalesi, Ecevit hükümeti döneminde iptal edilmişti.