|
AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ |
| |
|
|
|
Bugünkü Yeni Şafak |
|
|
|
|
|
|
Esenler'deki İstanbul Büyük Otogarı, yüzlerce otobüs şirketinin ortak girişimi ile kuruldu. Otogar kurulduğu sırada Otobüsçüler Derneği'nin Başkanı Ulusoy Holding'in Başkanı Saffet Ulusoy du. Ulusoy, Avrupa'nın en büyük otogarının kurulması için büyük emek harcadı. Daha sonra seçimi son yıllarda yıldızı parlayan Metro Grubu'nun Başkanı Galip Öztürk kazandı ve dernek adına Otogar'ı yönetmeye başladı... Otogar. bugün büyük kazanç elde eden dev bir işletmeye dönüştü... "Deli Dumrul" gibi, gelenden de para kazanıyor gidenden de... Galip Öztürk de özveri ile çalışıyor. Hatta Grubu'nu büyütmek için transfer ettiği profesyoneller Murat Yanık ve Sinan Solok bile mesailerinin yarısını Büyük Otogar'a harcıyormuş... Profesyonellerin girişimi ve dernek yönetiminin kararı ile Galip Öztürk İstanbul Büyük Otogarı'nı halka açmaya karar vermiş ve A.Ş'ye dönüştürmüş. Halka açmak için hata yapmamak amacıyla SPK kökenli danışmanlar tutmuş. Hatta halka açacak aracı kurum ve vasıtasıyla Borsa ve SPK ile de görüşmelere başlamış... Ancak o sırada İçişleri Bakanlığı Dernekler Masası ekipleri Büyük Otogar Derneği'nin hesaplarını incelemeye gelmiş... Teknoloji başlarına dert olmuş...
Bu masa zaten bütün dernekleri senede bir kez rutin olarak inceler... Otogar'da anlatılanlara göre problem de işte burada doğmuş... Otogar'a yasal ortak olamayan ortak dernek aidatları toplarken, teknolojiden faydalanmak istemiş. Üye aidatlarını toplarken verdiği makbuzları bilgisayardan kesiyormuş. Dernekler Masası Ekipleri, bunu görünce hemen olaya müdahale etmişler... "Bunu yapamazsınız" diye itiraz etmişler, rapor tutmuşlar... Olay bununla da kalmıyor... Denetimden önce Büyük Otogar İşletme A.Ş. yönetimi, halka açılmak için İstanbul Menkul Kıymetler Borsası ve Sermaye Piyasası Kurulu'na başvurmuş... Yine anlatılanlara göre, "kılı kırk yaran" İMKB ve Sermaye Piyasası Kurulu Yönetimi; "Önce bu problemi çözün, ileride herhangi bir problem çıkmasın" demişler... Ve halka açılmayı erteletmişler... Eeeeeeeee....Teknolojiyi kullanmak her zaman işe yaramıyor!... Hele de Avrupa Birliği'ne girmeye bu kadar yaklaşmışken... Bu kadar da cimrilik olur mu?..
Türkiye'nin önde gelen reklam şirketlerinden İRA'nın Başkanı Şükrü Öksüz, tam bir kitap kurdu... Özellikle de Türk ve İslam tarihi üzerine dünyanın her yerinden 100'lerce kitap, 10 binlerce sayfa belgeden oluşan bir arşivi var... Öksüz, şimdilerde son yıllarda yıldızı parlayan Simurg Yayınevi ile ortak İstanbul'un en lüks semti Bebek'te bir kitapevi kuruyor... Hafta sonu kahve sohbeti yaptığımız Öksüz heyecanla anlatıyor; "Kitapevinin en önemli özelliği, bazı kitaplar özel olarak bizim için hazırlanacak, burada sahaflık yapacağız. Kitap müzayedesi düzenleyeceğiz. Evlere özel kütüphaneler kuracağız..." diyor. Adı Liber olacak. Latince'de kitap anlamına geliyormuş. İçinde kafenin de bulunacağı Kitapevi, aynı zaman da hem sağın hem de solun entellektüellerini buluşturan bir yer olacakmış... Sohbetler düzenleyecekmiş... Buraya kadar gerçekten çok iyi.... Öksüz ile İRA'da sohbet ederken, "Kişisel arşivini Kitapevi'ne yeni koyacak mısın?" diye sordum... "Hayır" dedi. Tabiî 10'larca yılda biriktirdiği kitabı ben de olsam satmam. "Peki okumak için de koymaz mısın?" dedim...Yine "hayır" dedi... Çok uğraşmama rağmen ikna edemedim... Sayın Öksüz bu kadar iyi iş yaparken bu kadar cimrilik olur mu?
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Dizi | Çocuk |
© ALL RIGHTS RESERVED |