|
AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ |
| |
|
|
|
Bugünkü Yeni Şafak |
|
|
|
|
|
|
medeniyetler çatışması çıkar Başbakan Erdoğan, AB sürecinde medeniyetler uzlaşmasının mücadelesini verdiklerini belirterek, "Bizi bunun içine katın demek zorundayız. Aksi halde medeniyetler çatışmasına hazırlıklı olmalısınız" dedi.
Başbakan Tayyip Erdoğan, AB sürecinde medeniyetler uzlaşmasının mücadelesini verdiklerini belirterek, "Bizi bu medeniyetler uzlaşmasının içerisine katın demek zorundasınız. Demezseniz, medeniyetler çatışmasına hazırlıklı olmalısınız. '781 bin kilometrekarelik coğrafya içinde kalmalıyız' veya 'bizim düşünce, inanç atmosferimiz içinde olanlarla birlikte bir dünya kuracağız' diye düşünüyorsak, onda da yanılıyoruz. Bunu 2 yıllık süreçte çok iyi anladım" dedi. Boğaziçi Üniversiteliler Derneği'nin Dolmabahçe Sarayı'nda yapılan Genel Kurul Toplantısı'na katılan Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'nin seçeceği tek yol bulunduğunu ifade ederek, Türkiye'nin kalkınmış, adil, güçlü, aydınlık bir ülke olmak zorunda olduğunu vurguladı. "Aydınlığımız o kadar parlak olmalı ki sadece bizi değil, çevremizi, hatta bütün insanlığı da geçmişte olduğu gibi aydınlatmalıyız" diyen Erdoğan, şöyle devam etti: "Zaman hızla değişiyor, bizler de bu değişime ayak uydurmalıyız. Bu eğitim kurumlarının üniversite eğitimi kalitesi, donanımı istediğimiz seviyede değil. Kısır çekişmeleri bir tarafa bırakmalıyız. Dünyaya büyük bir birikimle, değişim ve gelişim sürecini yakalayarak ya ileri ülkelerle boy ölçüşeceğiz ya da gelişmiş ülkelirin kapısını çalmaya devam edeceğiz. Tek seçeneğimiz kalkınmış güçlü ve adil bir Türkiye'yi kurmaktır." AB'ye alternatif arayamayız Son iki yıllık AB sürecinde Türkiyenin kendi kabuğundan çıkarak dünyanın gündemine oturduğunu vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi: "AB sürecinde biz bir medeniyetler uzlaşmasının orada mücadelesini veriyoruz. 'Bizi alın diye yalvarıyorsunuz' diyorlar. Evet siz, zorla, 'bizi bu medeniyetler uzlaşmasının içerisine katın' demek zorundasınız. Demezseniz, o zaman bu dünyada medeniyetler çatışmasına hazırlıklı olmalısınız. Biz medeniyetler uzlaşmasını tercih etmek durumundayız. Aksi takdirde bunun insanlığa bedeli çok ağır olur ve bu bedeli ne biz ödeyebiliriz, ne de bizden sonra gelen nesiller ödeyebilir. Ya dünya ile beraber yaşamalıyız veya 780 bin metrekare sınırlar içine hapsolmalıyız. Yahut 'bizim düşünce, inanç atmosferimiz içinde olanlarla bir dünya kuracağız' diye düşünüyorsak, bilelim ki onda da yanılıyoruz. Çünkü onlarla da görüştüğümüz zaman birçok sıkıntıların olduğunu göreceksiniz. Bunu ben de 2 yıl öncesine kadar çok iyi bilmiyordum. Ama 2 yıllık süreç içinde bunu çok iyi anladım ve gördüm. Öyle dışarıdan gördüğünüz gibi değil. Masaya oturunca çok şeylerin farklı olduğunu göreceksiniz." Daha güçlü olmalıyız Erdoğan, AB sürecinde gelinen noktanın "başlangıç" olduğunu belirterek, Türkiye'nin ekonomide katettiği yolları ve geldiği noktayı da anlattı. Erdoğan, ekonomik gelişmenin önemini vurgulayarak, "Güçlü Türkiye'nin AB müzakere sürecinde söz hakkı fazla olur" dedi. İSMAİL ZELVİ / İSTANBUL
|
|
|
|
|
|
|