|
AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ |
| |
|
|
|
Bugünkü Yeni Şafak |
|
|
|
|
|
|
CHP lideri Deniz Baykal sabah koşusunu aksatmayanlardan, erken kalkıyor... Bir gece önce daha da erken davranmış... "Saat 04.00'te televizyon karşısına oturup Bush-Kerry karşılaşmasını izledim" dedi bana. Ben ise, karşılaşmayı, ertesi gün izlemek üzere videoya çekmiştim... Amerika'daki başkanlık seçiminin en değişik yönlerinden biri adaylar arası televizyon münazarasıdır. Halk önünde yapılır münazara; seyirciler ve takdimci çok titiz ölçülerle seçilir. Sorular için de kurallar vardır. 90 dakika sürer ve seçmeni etkilemeyi hedef alan rakiplerin performansı uzmanlarca değerlendirilir. Taraflar günler öncesinden hazırlanırlar karşılaşmaya; sahnede oldukları sürece bütün davranışları hesaplıdır... Türkiye'deki bir siyasetçinin, bir gazetecinin ABD'deki seçim kampanyasıyla bu denli yakından ilgilenmesine herhalde şaşırmadınız. Sonuçta o seçimlerde bizler oy kullanmıyoruz, ama sandıktan çıkan kişinin aldığı kararlar bizleri de yakından ilgilendiriyor. Sadece bizi değil, milyarlarca başka insanı da... Eminim, Irak'ta ve Afganistan'da silâhlı çatışmalara taraf olanlar da, ABD seçim kampanyasını en az bizler kadar yakından izliyorlardır... İkinci münazaranın ardından kopan en önemli tartışma onların da kulaklarına gitti mi acaba? Kerry karşısında ilk karşılaşmadan daha derli-toplu göründü Bush, ara sıra espriler bile yaptı. İlk karşılaşmadan açık farkla yenik çıkmıştı, bu defa arayı kapatır göründü. Bir hafta arayla bu denli değişmeden kuşku duyanlar tartışmayı kasetten yeniden izlediklerinde bir 'sebep' buldular: Bush'un ceketinin astar tarafında elektronik cihaza benzeyen bir kabartı... Konuyu ilk gündeme getirenler iki kez burada kendilerinden söz ettiğim 'pijamalı sanal yazarlar'... Karşılaşmayı izlerken önce onlar fark etti sırttaki garip kabartıyı ve "Bush'a elektronik cihazla bilgi aktarıldı, tüyolar verildi" diye yazdılar. New York Times dahil medya organları da ciddi bulunca, üç gündür, bu iddiayla yatıp kalkıyor Amerika... Bush'un terzisi George de Paris bile konuşup iddiayı kesin bir dille reddettiği halde... Daha önce de, Bush'un yardımcısı Dick Cheney ile rakibi John Edwards arasındaki münazarada, Cheney, "Hayatımda Edwards'la hiç karşılaşmadım" der demez, bir çok 'sanal yazar', arşivlerinde buldukları ikilinin yanyana fotoğrafını internet sitelerine koyuverdiler. Söylenenin doğru olmadığı, daha karşılaşma bitmeden, meraklılar tarafından öğrenilmişti bile. Orada okurken ilk yaşadığım sürpriz, sınavlarda kopya çekmenin 'en büyük günah' sayıldığı gerçeği olmuştu. Sanki aldığınız dersten değil de centilmenlikten sınava tâbi tutulursunuz ABD'de; kopya çekmeyeceğiniz varsayımıyla yapılır sınavlar ve gerçekten de kopyaya yeltenen çıkmaz. Kopya çekerken yakalanan bunun acısını yıllarca çeker... Kennedy kardeşlerin en küçüğü Edward Kennedy'nin, başkan adaylığına her heveslenmesinde önüne çıkan birkaç engelden biri, Harvard'ta kopya çekerken yakalanmasıdır... ABD başkanı ve dört yıllığına yeniden seçilmek isteyen biri, dünyanın her tarafında yüz milyonlarca insan tarafından izlenen bir televizyon karşılaşmasında kopya çekme cüretini gösterebilir mi? Bush için bile herhalde düşünülmemesi gereken cesamette bir kural-dışılık bu. Ancak, pek çok insan, Beyaz Saray yetkililerinin önce "Öyle bir kabartı olamaz" diye inkâra kalkıştığı, fizikî delil karşısında ise "Herhalde ceketin fotudur" küçümsemesine saptığı olayı ciddiye alıyor... Sırf bu konuya ayrılmış bir internet sitesi var, inanır mısınız? (www.isbushwired.com) O sitede okudum: Meğer Bush'un kulağına konulan bir cihazın yardımına başvurduğuna dair iddialar daha önce başka vesilelerle dile getirilmiş. Haziran ayında Fransa'da yapılan büyük bir töreni televizyondan izleyenler, Bush'un sesinden önce aynı sözleri sarf eden bir başkasının sesini duymuşlar... 11 Eylül olayları gecesi de, Robyn Miller adlı biri, New York'ta ABC kanalında canlı verilen Bush'un konuşmasını bir başka ses eşliğinde izlemiş... "Ben bu garipliği o zaman Salon dergisine iletmiştim" diyor Miller... Konu işlenmeye başlanınca, Bush'un halk önündeki konuşmalarında şimdi kuşkulanılana benzer bir teknolojiyi daha önce de kullandığı gündeme taşındı. Hani, televizyonda canlı yayın sunanların kulaklarında görülene benzer cihazlar... Önceki gece yapılan münazarada, Bush'un telsiz bir aparat aracılığıyla kulağındaki küçük cihaza yönlendirilen bilgileri kullandığına inananların sayısı giderek artıyor... Beyaz Saray sözcülerinin son 48 saattir tek işi, Bush'un sırtındaki kabartıyla ilgili sorulara, "Evet söylentiyi duydum; daha önce de 'Elvis hâlâ yaşıyor' iddiasını duymuştum" üslubuyla cevap yetiştirmek... 'Komplo teorisi' denilen uyduruk şeylere evvel eski kulak tıkadığım için, çarşamba gecesi yapılacak bir sonraki münazarada suç üstü yapılana veya kendisi itiraf edene kadar, Bush'un Kerry'i münazarada altetmek için teknolojik kopya yoluna başvurduğuna inanamam... Konuyu araştıran Salon dergisi de, "İddialar doğru mu sorusuna verebileceğimiz tek bir cevap var: Allah bilir" sonucuna varıyor zaten... En iyisi, bundan sonraki münazaraya girerlerken Bush ile Kerry'nin üzerlerinin aranması...
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Dizi | Çocuk |
© ALL RIGHTS RESERVED |