AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
Y A Z A R L A R
10 ağustos süreci

Diyarbakır - İki gün arayla dile getirilen yeni çerçeve Kürt sorununda ortaya konan perspektif yeni bir anlayışın ilanıdır. Daha doğrusu, bir yandan PKK terörü öte yandan bu terörün doğurduğu atmosferi referans alarak yeni birtakım yasal düzenlemelerle daralma eğilimi gösteren demokratik hayati koruma altına alma kararıdır.

Çarşamba günü Başbakanlık'ta kabul ettiği heyetin önünde açık bir demokrasi sözü veren Başbakan Erdoğan'ın dün aynı sözü Diyarbakırlılar önünde tekrarlaması, yeni yaklaşımın samimiyetini gösteriyor.

Birbirinin büyüten iki konuşmadan sonra PKK'nın eylemlere devam etmesi hem temsil ettiği topluma hem de savunduğunu iddia ettiği demokrasiye ihanettir.

Artık rahatlıkla "10 Ağustos süreci" olarak adlandırabileceğimiz bu yeni konseptin özelliklerini söyle sıralayabiliriz;

1-) Demokratikleşmeden geri dönüş yoktur. Yani, artan teröre karşılık kişi hak ve özgülüklerini daraltıcı bir cevap düşünülmemektedir.

2-) Başbakan, "Türkiye ne kadar Ankara, İstanbul, Samsun ve Konya ise o kadar Diyarbakır'dır" diyor. Bu yaklaşım, bölgeye yönelik kardeşliğin ilanıdır.

Erdoğan'ın altı çizilmesi gereken bir yaklaşımı da, "Hukuk devletini bu coğrafyaya misafir değil mülk sahibi yapmak rüyamızdır" cümlesinde saklıdır. Diyarbakır'a da bölgeye de hukuk lazımdır.

3-) Şu da Başbakan'ın sözü: "Her ülke geçmişte hatalar yapmıştır, Türkiye de yapmıştır. Bunları yok saymak büyük devletlere yakışmaz. Hatalarla yüzleşecek özgüvene sahibiz." Yüzleşme cesareti sorunun üstesinden gelmek için en önemli malzemedir. Sorunun varlığını kabul edip "Kürt sorunu" olarak adlandırmak kadar, geçmişin hatalarını kabul etmek de bir başka samimiyet gösterisidir. Tabi ki her samimiyet görüntüsü de hükümetin ve Erdoğan'ın sorumluluğunun daha da artırmaktadır.

4-) Sadece demokratik ve siyasal açılım değil, ekonomik-sosyal projeler de devreye girecektir. Bölgenin yoksulluğu önemsenmektedir.

Başbakan ve dolayısıyla hükümet kendisini bağladı ama çok iyi bir yere bağladı İki günlük performans Ak Parti'nin Kürt sorunu konusundaki pozisyonunu demokrasi ve hukukla sınırladı.

Herkes, daha önce Süleyman Demirel ve Mesut Yılmaz'ın da benzer sözler sarfettiğini hatırlatarak, "ya Erdoğan'ın açıklamalarının arkası gelmezse" kaygısını ileri sürmektedir. Arada fark vardır… Bu kez Türkiye, AB sürecinin en önemli aşamasında bulunmaktadır ve Başbakan bu açıdan yalnız değildir.Demokrasi ve hukuk zemini alabildiğine geniştir.

Erdoğan dünkü konuşmasında ayrıca, "aydınlar buluşması"na bir kez daha sahip çıkarak sürecin sivil kanadına verdiği önemi gösterdi.

İlk kez, iki sivil unsur; sivil irade ve sivil toplum ellerini ayni taşın altına koymaktadır. 10 Ağustos süreci'nin değeri de burada saklıdır.



13 Ağustos 2005
Cumartesi
 
MUSTAFA KARAALİOĞLU


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Online İlan

ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Sağlık | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED