T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 12 ARALIK 2005 PAZARTESİ
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Bugünkü Yeni Şafak
 
  657'liler Ailesi
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  Hayat
  Kültür-Sanat
  Nar-ı Beyza
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Cevdet AKÇALI

Siyasi ‘vana’lar kapanınca

Sosyal Birikimler ve Patlamalar Parlamentoların işlevleri veya görevleri nedir, diye sorarsak pek çok kişi şu cevabı verecektir:

“Parlamentolar kanun yaparlar, kurulacak hükümetlerine güven oyu verirler ve siyasi iktidarların icraatlarını denetlerler.”

Parlamentoların başka bir görevi veya daha doğrusu fonksiyonu vardır ki, çoğu kimse bunu bilmez veya anlamaz. Bu da onun kamuoyunda yükselen aşırı tansiyonu düşürmektir. Çoğumuz, trenlerin düdük çalmasını, otomobillerin korna çalmasına benzetiriz. Zannederiz ki, makinistler, düdük çalarak, önüne çıkan kimseleri uyarmakta ve yoldan kaçmasını istemektedir. Oysa bu düdüklerin asıl görevi, buharla çalışan lokomotifteki aşırı basıncı düşürmektir. Olaya bu gözle baktığımız zaman, insan topluluklarını da bir buhar kazanına benzetebiliriz. Nasıl ki, buhar kazanlarında vanaları açarak hasıl olan basıncı düşürmediğimiz taktirde kazan patlarsa, parlamentoların olmadığı veya çalışmadığı zamanlarda kamudaki birikimler sosyal patlamalara sebep olur.

Parlamentoların tatil dönemleri

Parlamento tarihine baktığımızda, ilk dönemlerde parlamentoların yılda birkaç kez toplanıp kanun yapmaları yeterli görülmüştür. Daha sonraları, devamlı çalışması ve bazı aylarda tatil yapması benimsenmiştir. Fakat görülmüştür ki, uzun tatiller sırasında ülke vatandaşlarının biriken tansiyonlarıyla şarj edilmiş milletvekilleri iktidarların korkulu rüyasıdır.

Demokrat Parti iktidarında Başbakan Adnan Menderes, TBMM’deki parti gurubunun tartışılmaz hakimi idi. Bir tati sonrası Ankara’ya dönen milletvekilleri onu istifaya mecbur etmişler, hatta O’nu “Siz isterseniz hilafeti bile geri getirirsiniz” demek zorunda bırakmışlardı.

Burun kanamaları

İnsanlar, bazen burunları kanadığı zaman üzülürler. Fakat çoğu hallerde, burun kanaması, vücutta biriken kan basıncının beyin damarlarını çatlatmasını önlemiştir. Bu manada, burun kanaması, bir supap vazifesi görmüştür. Demokrasilerde de, parlamentolarda yapılan tartışmalar, konuşmalar ve iktidara karşı yapılan tenkitler de birer burun kanaması gibidir, iktidarların en büyük yardımcılarıdır. Disiplin sağlamak maksadıyla, siyasi supapları kapatırsanız sosyal patlamaları önleyemezsiniz. Unutulmamalıdır ki, askeri müdahalelerin sebepleri arasında, parti idarecilerinin siyasi supapları kapatarak, ülkede biriken tansiyonun düşme yollarını kapatmış olmasının rolü büyüktür.

AKP’nin kanayan burnu

Yukarıda anlattığımız açıdan iktidarının üçüncü yılını dolduran AKP, eski iktidarların yaptığı hataları tekrarlamaktadır. Kısaca özetlemek gerekirse, Başbakan Erdoğan’ın ve etrafındaki yöneticilerin tutumuyla parti içindeki vanalar kapatılmakta, siyasi supaplar çalışmaz hale getirilmektedir. Milletvekillerinin parti gurup toplantılarında konuşamaması, supapın kapatılmasıdır. Parti liderinin “dün aday olmak için kuyrukta bekliyordunuz” diye hitap etmesi vananın birkaç diş daha sıkılmasıdır.

Sonbahar dönemleri

Adnan Menderes, “siz isterseniz hilafeti bile getirirsiniz” sözünü bir tatil sonrası söylemişti. Adalet Parti’sindeki 41 kişinin partiden ayrılmasıyla başlayan hareket de bir tatil sonrası olmuştu. Bülent Ecevit te bir sonbahar akşamında Adalet Parti’sinden 11 milletvekili istifa ettirerek hükümet kurmuştu. Tatil esnasında halinden memnun olmayan vatandaşların ellerini tutan milletvekilleri Ankara’ya çoğu zaman pili şarj edilmiş patlamaya hazır bombalar gibi dönerler. Bu bombaların fünyelerini, patlatmadan çekmek siyasi maharet ister. Bu durumda tutulacak yol açıktır: Turhan Çömez tarafından ortaya atılan iddiaların doğru olup olmadığını ciddi olarak tahkik etmek, Çömez gibi dertli olanlar varsa, serbestçe konuşabilecekleri ortamı hazırlamak... TBMM, AKP Gurubu’nda bazı burunlar kanamaya başlamıştır. Bu kanamalar, siyasi patlamaları öneyebilir.

Geri dön   Mesaj gönder   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi