T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
Y A Z A R L A R | 12 ARALIK 2005 PAZARTESİ | ||
|
Bu köşede ilk sayısıyla ilgili yazdığım değerlendirmeyi hatırlayanlar çıkacaktır: Bir tür ‘eleştirel okuma’ ve ‘pozisyon sunma/aktarma’, dahası subjektif beğeniler eşliğinde bir çeşit ‘tecrübî hatırlatma’ kaygusu güden bakıştı benimkisi. Denk düşüp düşmemesi ayrı bahis ama, ‘içtenliğim’den kuşku duymayanlar, yanılmadılar! Ortada yoğun bir emek ve maddî/mânevî fedakârlıkla bezeli bir ‘dergi’ inşâası için sessiz bir ‘bekleyiş’ mevcuttu. İki ucu açık bir ‘denge’ arayışı.. Bana sorarsanız, ‘tür’ olarak ilk sayının yaydığı atmosfer, arkadaşlardan beklediğim, arzu ve umut ettiğim şiir dergisinin biraz uzağına düşmüştü. Nasıl söyleyeyim, ‘belirsizlik’ gibi bir şey hakimdi dergiye.. ‘Sıkıntısı’ da vardı sanki.. ‘Merkez’de olmanın ‘hiza’ yüküyle sorumluluğunu da buna ilâve edebilirsiniz. Alttan alta hissedilen ‘tedirgin’ duruşu da, elbette.. (Zira, bu derginin yayıncılık alanında bir de ‘evveliyât’ı vardı. Dolayısıyla, şiire ilişkin ‘alan’ ya da ‘kulvar’ edinmede ‘eski’ duruşuna mesafe koyup koymayacağının ya da böyle bir sorun taşıyıp taşımayacağının getirdiği bir ‘tedirginlik’ dikkat çekiyordu; hiç değilse benim gözlemim açısından..) Dergi, 2. sayısıyla birlikte ‘esas’ kimliğine kavuştu ve hızla mesafe kat etti! Merdivenşiir, son sayısı da dahil, herhangi bir ‘küme’ ve bir ‘eğilim’ dergisi olmaktan ziyade, kendi içinde ‘yol bulma’ tutkusunu hayata geçirme emârelerini yüklenen bir akışın seslerini yansıtıyor. ‘Yön kazandırmak’ gibi bir arzu ve niyeti öne çıkarmıyor. ‘Sınıflandırma’ veya herhangi bir ‘sınıfa dahil olma’ yanlısı değil. ‘İşi’ne bakmayı öncelikli vazife biliyor. Özellikle 2. sayısından itibaren, gerek içerik dağılımında, gerekse biçimsel karakterinde daha özenli bir yaklaşımın işaretlerini veriyor. 6. sayısıyla (Kasım-Aralık) bir yılını tamamlayan dergi, ileriye dönük bir ‘açılım’ın ve dolayısıyla açık bir ‘kollayış’ ya da ‘yoklayış’ın imkân ve ihtimalini barındırır bir görüntüyü haiz. Kendini tartıyor ve bir bakıma, ‘eşik atlama’ sancısı yaşıyor. Yeni ve farklı isimlere/imzalara yer açma, teorik yazılarla beslenme/kaynaklanma damarlarına kulaç atma, Türk şiiri adına şairin kolektif şuuraltına yönelik kazılar yapma, şiirle başka sanat alanlarının ilişkisini gündeme taşıma şeklindeki çalışmaları dikkat çekici ve doğrusu Merdivenşiir’in yapı taşları olmaya aday. Bana sorarsanız, şiir hassasiyetini ‘merkez’de konumlama hissini sürekli diri tutan şairler nezdinde bir bakıma ‘toparlayıcılık’ iklimi va’zetmesi ya da böyle bir ideali benimsemesi, dergiye yeni bir kuvvet ve ivme kazanma imkânı verecektir. Günümüz dergilerinin en başat sorunu olan ‘seçicilik’ ölçütlerindeki netâmeli yaklaşım, ilk elde tipik bir ‘değer’ aşınması handikapına yol açıyor. Oysa, bir dergi ‘sahih’ olanı öncelemek zorunda. Kaldı ki, ‘kayırmacılığın’ sonu yok! Bu bağlamda, sahici olup olmadığına bakmaksızın ne herkese el uzatmalı, ne de uzanan her eli sahiplenmeli; kendi yağıyla kavrulmayı temel prensip, temel dayanak olarak benimseyip, korumalı.. Hem kendi bağımsızlığını, hem de kendisine katkı sağlayan isimlerin/imzaların bağımsızlığını korumaya özen göstermeli.. ‘Yalnızlık’ hissine yenilen bir derginin lüzumsuz ve faydasız sulardakilere bayrak sallamasının hiçbir katma değeri yoktur, olmaz! Merdivenşiir’in bu ve benzeri yaklaşımlardaki stratejik, poetik ve estetik kayguları paylaştığını/paylaşacağını sanıyorum. Sayfalarında mümkün olduğunca niteliği ve kaliteyi öne çıkarma azmi ve kararlılığı bunu gösteriyor zira. Merdivenşiir’in, yalnız ‘iyi olan’a, ‘sahici olan’a, ‘kalıcı olan’a prim verme tavrını önümüzdeki sayılarında da korumasını diliyorum… (İrtibat Tel.: 0212-528 23 57)
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |