T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 15 ARALIK 2005 PERŞEMBE
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Bugünkü Yeni Şafak
 
  657'liler Ailesi
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  Hayat
  Kültür-Sanat
  Nar-ı Beyza
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Davut DURSUN

Gilles Kepel ve dinlerin yükselişi...

Fransız siyaset bilimci Gilles Kepel Türkiye'de de bilinen bir isim. CNRS'de (Fransız Bilimsel Araştırmalar Merkezi) görevli Kepel'in Türkçe'ye çevrilen Allah'ın Batısında (1995), Bir Şark Savaşı Güncesi (2002), Cihat (2001) ile Peygamber ve Firavun (1991) gibi kitapları var.

Kitaplarında genel olarak İslam dünyasındaki dini-siyasi duruma ve dini-siyasi hareketlerin gelişimi üzerinde duruyor. Özellikle Cihat başlıklı kitabı ülkemizde yankı uyandırmış, baskıları yenilenmişti.

G. Kepel'in tanınmasını sağlayan başlıca eseri, yukarıda adlarını verdiklerimden çok Türkçe'ye Tanrı'nın İntikamı (Selma Kırmız, İletişim yayınları, 1992) adıyla tercüme edilen ancak beklenen ilgiyi görmeyen kitabı olmuştur. Bu kitabın orijinali La Revanche de Dieu: Chretiens, Juifs et Musulmans a la Reconquete du Monde (Paris, Editions du Seuil, 1991; 2003) olup yazarın ilk eseridir.

Kepel'in bu eserini henüz Türkçe'ye tercümesi yapılmamışken ülkemizde modernizm ve sorunları üzerine konferans veren bir Fransız bilim adamından duymuştum. Kısa bir zaman sonra Türkçe'ye kazandırılması ilgilenenler için sevindirici olmakla beraber hak ettiği ilgiyi görmemişti. Kitapta ele alınan dinlerin yeniden doğuşu ve toplumsal hayatın her alanında etkili olmaya başlaması, Türkiye'deki okurları fazla ilgilendirmemişti anlaşılan. Zaten biz olup bitenleri anlamayı değil mahkum etmeyi tercih etmekteyiz!

Eserin orijinalini hep merak etmeme rağmen bir türlü elde edememiştim.

Geçtiğimiz günlerde Strasbourg'ta kitapçıları dolaşırken Kepel'in bu kitabıyla karşılaşmama ne kadar sevindiğimi tahmin edemezsiniz. Yıllardır elde etmeyi arzuladığım kitaba sonunda ulaşmıştım.

Kitap en genel biçimiyle dinin yeniden geri dönüşünü ve toplumsal hayatta etkili olmaya başlamasını anlatmaktaydı. Sadece İslam dünyasındaki dinin canlanışını değil bunun yanında Hıristiyan dünyasında özellikle de Doğu ve Orta Avrupa'daki dini canlanış ile Museviliğin İsrail'deki yükselişi üzerinde odaklanmaktaydı.

Hatırlayacağınız gibi seksenli yıllar uluslararası sistemde Soğuk Savaş'ın çöküş yıllarıydı. Bu çöküşün arka planında aslında, 19 ve 20. yüzyıla damgasını vuran modernizmin ve materyalizmin yaşadığı sorunlar ve açmazlar vardı. Modernizmin kendi içerisindeki sorunları ve eleştirileri, post-modernizmin gelişmesini sağlamıştı.

Modernizmin temel iddialarından başlıcası insanlığın gelişmesiyle birlikte metafizik değerlerin ve dinin toplumsal hayattan çekileceği ve materyalizmin egemen hale geleceği idi. Modern dünyada dine ve metafizik yapılara yer olmayacaktı.

Gerçekten de 19. ve 20.yüzyıllardaki modernleş(tir)me hareketleri dinlerin ve metafizik yapıların giderek zayıflamasına yol açmıştır.

Ancak bunun doğrusal bir çizgi şeklinde devamının söz konusu olmadığı anlaşılmıştır. Sonunda dinler yeniden neşv-ü nema bulmuş ve toplumsal hayata geri dönmüşlerdir. Kepel'in La Revanche de Dieu kitabı, işte bu geri dönüşü incelemektedir.

Ellili, altmışlı yıllarda takılıp kalanların bugünü anlamakta ne kadar zorlandıkları ve "eskiden bunlar yoktu, şimdi nereden çıktı?" şeklinde sorular sorduklarını görüyoruz. Bugünü anlamakta zorlananlara La Revanche de Dieu'yü tavsiye etmenin bir yararı olur mu acaba?

Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi