T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
G Ü N D E M | 15 ARALIK 2005 PERŞEMBE | ||
|
Önce fişlemeyle yüzleşti
Rektör Yücel Aşkın ilk duruşmasında fişlediği öğretim üyeleri ile yüzleşti. Rektörden şikayetçi olan öğretim üyeleri önce davaya müdahil oldu, ardından Hakim Ferhat Erbaş'a itiraz ederek davadan çekilmesini sağladı
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Rektörü Prof.Dr. Yücel Aşkın ilk duruşmasında, günlük hayatını izlemeye alıp fişlediği öne sürülen öğretim üyeleri ile yüzleşti. Rektörün kasasından özel hayatları ile ilgili fişler çıktığını belirten öğretim üyeleri Aşkın'dan şikayetçi oldu. 9 sanık ile birlikte, "Özel hayatın gizliliğini ihlal etmek, görevi kötüye kullanmak, resmi evrakta sahtecilik ve 25 milyon dolarlık ihaleye fesat karıştırmak ve çete kurmak" suçlamasıyla 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan Aşkın, duruşmaya doktor kontrolünde geldi. İhbar dilekçesinde imzası bulunan ve fişlendiklerini öne süren müdahillerden Nurhan Akyüz, Necmettin Tozlu, Çapan Dağdelen, Mustafa Yücel, Ömer Pakiş, Hanifi Özbek ve Davut Okçu, Hakim Ferhat Erbaş'ın tensip tutanağına karardan önce görüş belirttiği için tarafsızlığını yitirdiğini öne sürerek reddi hakim talebinde bulundular. Sanık avukatları ise bu talebi duruşmayı uzatmak amacıyla yapıldığını ve kötü niyet taşıdığını savunarak reddini istediler. Mahkeme heyeti de talebi bir yazıyla 4. Ağır Ceza Mahkemesiíne göndererek duruşmaya bir süre ara verdi. Öğleden sonraki duruşmada Hakim Ferhat Erbaş davadan alınırken yerine 4. Ağır Ceza Mahkemesi üyesi Hakim Vahit Baltacı görevlendirildi. AŞKIN YUHALANDI Aşkın, öğleden sonraki duruşmanın bir buçuk saatlik kısmı tamamlandığında, sağlık durumu göz önüne alınarak hakim heyeti tarafından YYÜ Araştırma Hastanesi'ne gönderildi. Rektör Aşkın çok sayıda jandarma ve polis kordonunda geçerek ambulansa binerken, üniversite hocalarından 10-12 kişilik bir grubun "Türkiye seninle gurur duyuyor" sesleri vatandaşların ıslıkları arasında kaldı. Mahkeme, oy çokluğuyla Aşkın'ın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Salih-Şükran yurtkuran, Bülent Şahin ve Saffet Kara'yı 29 Aralık'ta dinlenecek. 'Deliller karartılabilir' Daha önce savcılığın talebiyle tutuklu kalan Yücel Aşkın, bu defa fişleme iddiasıyla mahkemeye müdahil olarak kabul edilen öğretim üyelerinin avukatlarının talebiyle tutuklu kaldı. Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluğunun sürmesine karar verdi. Kararın gerekçesinde, "Daha önceki tensip kararı değişmemiştir. Deliller karartılabilir" denildi. Davadan alınan Hakim Erbaş'ın yerine atanan 4. Ağır ceza mahkemesi üyesi Hakim Vahit Baltacı da karara karşı oy kullandı. Duruşmanın başında vatandaşlar tarafından "Gidin üniversiteyi bataktan çıkarın" denilerek protesto edilen CHP heyeti adına duruşmadan sonra açıklama yapan Grup Başkan Vekili Kemal Anadol, yargının siyasallaştığını öne sürdü. YÖK'ÜN AVUKATI SAVUNDU
Erbaş davadan niçin alındı? Hakim Ferhat Erbaş karşı oy yazısında şöyle demişti: "...Mahkememiz görev alanında olan haksız ekonomik çıkar sağlamak amacıyla kurulmuş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde cebir ve tehdit uygulanarak işlenen suçlarda aranan unsurların mevcut olmadığı kanaatindeyim. ... Şüpheli Yücel Aşkın'ın TAHLİYESİNE karar vermek gerekirken tutukluluğunun devamı yönündeki çoğunluk görüşüne karşıyım." Aşkın: Fişler OHAL zamanından Rektör Aşkın, çıktığı ilk mahkemede hakkındaki suçlamaları redderken, "Fiş denilenler, OHAL döneminde jandarmadan ve YÖK'ten bana gönderildi" dedi. Daha önceden hazırladığı yazılı savunmayı mahkemeye sunan Aşkın, yarım saatte savunmasını özetleyerek hakkındaki suçlamaları reddetti. Aşkın, fiş dosyaları tutarak özel hayatın gizliliğini ihlal ettiği suçlamasıyla ilgili olarak, "Kasa benim değil, üniversiteye aittir. Fiş denilen bazı belgeler Olağanüstü Hal döneminde jandarmadan ve YÖK tarafından üniversiteye gönderilmiş. Diğer belgeler ise şahsıma gönderilen tehdit ve ihbar mektuplarıdır. Kimseyi fişlediğim doğru değil. Kişisel veri toplayarak tehdit ettiğim bilgiler de doğru değil" dedi. DOSYALAR KASADA Aşkın, hakimlerin fiş dosyalarının neden çelik kasada tutulduğunu sorması üzerine ise, öğretim üyelerini düşünerek böyle bir uygulama yaptığını söyledi. Evindeki çelik kasada bulunan ek sözleşme belgeleri ile ilgili olarak da Aşkın, "Bu belgelerin aslını evde bulundurmam mümkün olmadığından fotokopilerini aldım. Kasada çıkanlar fotokopilerdir" diye konuştu. Aşkın, Tıp Fakültesi'ne alınan cihazların çalışmadığıyla ilgili olarak ise "Kalbime yapılan anjiyo ve damarlarıma takılan stend, çalışmadığı iddia edilen cihazlarla yapıldı" şeklinde savunma yaptı. Aşkın, kimseyi sürgün etmediğini, başka illere gönderilen öğretim üyelerinin YÖK tarafından gönderildiğini söyledi. Aşkın'ın 'bilirkişi'si Sedef Er, tayin istedi Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın ile ilgili soruşturma kapsamında Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından "bilirkişi" olarak atanan YYÜ Bilgi İşlem Daire Başkanı Sedef Er'in tayinini İzmir'e almak için Sağlık Bakanlığı'na müracaat ettiği bildirildi. Rektörü Aşkın'ın tutuklu olarak yargılan-masına neden olan Tıp Fakültesi'ndeki 25 milyon dolarlık tıbbi cihaz alımına ilişkin belgeleri Cumhuriyet Başsavcılığı'nı bildiren kişinin Sedef Er olduğu iddia edildi. Sedef Er'in geçmiş dönemlerde Rektörlük Mali ve İdari İşler Daire Başkanı olduğu, daha sonra Rektör Aşkın tarafından Bilgi İşlem Daire Başkanlığı'na alındığı öğrenildi. Geçen ay YYÜ Tıp Fakültesi'nden istifa eden 8 öğretim üyesinin içerisinde bulunan ve Sedef Er'ın eşi olan Doç. Dr. Metin Er'in tayininin İzmir'e çıkması nedeniyle Sedef Er'in de Sağlık Bakanlığı'na müracaat ederek tayin istediği öğrenildi.
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Kültür |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |