AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
Y A Z A R L A R
Bu ödülü kaybettik, artık önümüzdeki ödüllere bakıyoruz!

Orhan Pamuk üzülmüştür, bu kadar yaklaştığı Nobel ödülü resmen elinden alınıp İngiliz oyun yazarı Harold Pinter'a verildi. Belki de genç yaşına lanet ediyordur şimdi. Çünkü bir kısım jüri üyesi Pamuk'u bu ödül için "pek genç" bulmuş. Demek ki, yaşı biraz daha ileri olsaydı ve jüride, "yazacağı herşeyi yazdı" duygusu uyandırsaydı Nobel kupası şimdi ülkemizdeydi.

Gelgelelim, Orhan Pamuk daha yaşlı ve "yazacağı herşeyi yazmış" bir yazar olsaydı da Nobel alamayacaktı. En azından bu yıl alamayacaktı. Çünkü Harold Pinter, Pamuk'tan daha iyi bir yazar ve daha inandırıcı bir aktivist. Pinter, hiç değilse, "küresel cinayetler çağını" kutsamıyor. Üstelik, iflah olmaz bir Bush ve savaş karşıtı.

Bence bu sonuç iyi oldu...

Daha önce de yazdım, "İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi Jürisi" bir gün Türkiye'yi Nobel'le taltif etme gereği duyarsa, ödülü Yaşar Kemal haricinde birine, "bir kültürü, bir inancı, bir yaşama tarzını, sırf böyle olduğu için hakir görme veya küresel bir sistemin yarattığı eşitsizlikleri, o eşitsizliklerin kurbanlarının sırtına yükleme uyanıklığı" gösteren ve batı medeniyetinin "insanlığın başına gelmiş en iyi şey" olduğuna inanan bir yazara verecektir.

Bu yazar da, o tkarihe kadar daha uygunu çıkmazsa, büyük bir ihtimalle Orhan Pamuk olacaktır.

Buradan, Orhan Pamuk yeteneksiz bir yazardır anlamı çıkarılmamalıdır.

Pamuk, elbette yetenekli ve başarılı bir yazardır ama, yeteneğiyle katetmesi gereken yolu bence politik duruşu (!) ve yaptığı ilginç çıkışlarla katetmiş, bir anlamda "erken doğum" olmuştur.

Korkarım, Nobel için daha çok çalışması, daha çok gündemde olması, batı basınında daha çok yer alması, ne bileyim, şurda burda konuşup hakkında davalar açtırması, hatta cezaevine düşmesi filan gerekecek.

Yine de bu sonuca üzüldüğümü belirteyim.

Benim adayım Vüs'at O. Bener'di, bırakın İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi'ni, Türk okurlar tarafından bile doğru dürüst tanınmıyordu (şimdiki adayım Enis Batur), ama ödül Pamuk'a verilseydi de kendi adayım gibi sevinecektim. Tıpkı, müzmin bir Beşiktaşlı olarak Galatasaray'ın kaldırdığı UEFA kupasında sevindiğim, bu sonuçla övündüğüm gibi.

Sağlık olsun.

Bu ödülü kaybettik, artık önümüzdeki ödüllere bakıyoruz.

Ben şimdi size bir başka fenomenden; hem kötü bir yazar, hem berbat bir adam olan Salman Rüşdi'den haber vermek istiyorum. Rüşdi, "Yaşayan en büyük yazarını mağdur eden bir ülke, nasıl aynı zamanda AB'ye girebilir?" buyurmuş.

Hayır, elbette bu açıklamada Orhan Pamuk'un bir kabahati yok ama, gördüğünüz gibi değerli romancımız (gölgesi ve imajıyla bile) rol çalmaya devam ediyor.

Hatırlayacaksınız, Ermeni ve Kürt meselesi hakkında konuşan, yani elini taşın altına koyan tek kişi kendisiymiş gibi yapıyordu. Şimdi de "yaşayan en büyük Türk yazarıymış gibi" yapıyor. Daha doğrusu böyle algılanmasını sağlıyor. Böyle algılanmasına ses çıkarmıyor.

Orhan Pamuk elbette iyi bir yazardır.

Ama yaşayan en büyük Türk yazarı değildir. İsmi en çok duyulan Türk yazarıdır.

Kaldı ki, "Cevdet Bey ve Oğulları", "Sessiz Ev" ve "Kara Kitap"ı dışarıda tutarsanız, kötü bir yazar bile sayılabilir.


15 Ekim 2005
Cumartesi
 
AHMET KEKEÇ


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Online İlan

ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi
Dünya | Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon
Ramazan | Arşiv | Bilişim | Dizi
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED