AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
Y A Z A R L A R
Tut bizi oruç!

Tut bizi oruç, yanılgılarımızı düzelt, niyetlerimizi kabul et. Tutanın, sakınanın biz olmadığımızı öğret bize. Bedenlerimizden öte olanı bilmemize, kainatın bir parçası olduğumuzu hissetmemize yardım et. Aç ve susuz kalmamızı isteyenin, aslında ne istediğini anlamamızı sağla. Dünya nimetlerinden 'mütebbessim bir çehre' ile vazgeçmenin hallerini öğret. Unuttuklarımızı hatırlat, bedenlerimizi arındır, hafızalarımızı yenile. Bizi, buyruğa boyun eğmenin imasına dahil et. Şükrümüzü de, sabrımızı da kabul et.

Tutulan ilk orucun saflığına, samimiyetine eriştir. Geri sayımın çocuksu coşkusunu hatırlat. Nerede o eski ramazanlar hayıflanmasından kurtar bizi. O vakte ulaştır. 'Karnına taş bağlayıp gezen' ile buluştur. 'Çok' iken 'bir' olmayı nasip et. Zenginle fakiri eşitlediğin gibi eşitle oruçlarımızı. İftar sofralarımızı gösteriş ve iftihar vesilesi olmaktan koru. İsraftan uzak tut. Karnımızı değil ruhumuzu doyurmayı öğret, gönlümüzü genişlet. Bizi iyilik ile terbiye et.

Bu mudur o eski Ramazanlar?

"Nerede o eski Ramazanlar" yakınmasını bertaraf etmek için kurulan meydanlardan memnun musunuz? Sultanahmet Meydanının panayır yerine dönmesinden mesela?

Belediyelerce bir sosyalleşme alanı olarak tasarlanan tarihi mekanların, bırakın sosyalleşmeyi, doğru dürüst bir karşılaşmanın bile mümkün olmadığı, isten ve dumandan gözün gözü görmediği, gören gözün de eğreti yapılardan, karikatür canlandırmalardan, birbirini ezen, itişip kakışan kalabalıklardan başka bir şeye rastlamadığı bir hale gelmesinden, buraların uhrevi havasının 'direklerarası nostaljisi'ne kurban edilmesinden hoşnut musunuz?

Mahşeri kalabalık deruni olanı yakalamamıza engel, tezgahlardan yükselen sucuk ekmek kokuları uhrevi havayı solumamıza. Uyduruk kostümler içinde yarı Türkçe yarı İngilizce bağrışan satıcılar ise ataların Ramazanı nasıl yaşadığını tahayyül etmemize.

Vaaz eder ya da günah çıkartır gibi konuşmak istemem ama; Sultanahmet Meydanı başta olmak üzere pek çok meydanda kurulan "işte o eski Ramazanlar" başlıklı canlandırılmaların 'Ramazan folkloru'nu bile unutturup 'rezil bir komedi'ye dönüştüğünün, Ramazan iklimini cisimleştirmeyip karikatürleştirdiğinin kabul ve itirafı gerekiyor artık. Sonra da ıslah mı edilecek, iptal mi, karar verilmesi. Yani mutlaka bir hal çaresi bulunması.

'Reyting' bereketi

Özel televizyonların TRT'nin dini içerikli tek programı Asaf Demirbaş'lı İnanç Dünyası'nın dışında da "dinli imanlı" programlarla tanıştırdığı 90'lı yıllardan bu yana, hemen her kanalın Ramazanı idrak edişine tanığız. Bazılarının "oruçlular alışverişte görsün" amacıyla kotardığı savsaklama yayınlarının, bazılarının ise diğer kanallara fark attığı tek ayda sarf ettiği gayretin izleyicisiyiz.

Bir din adamı ile birlikte, ilahinin yanı sıra şarkı türkü de söyleyebilen bir müzik adamının stüdyoda mutlaka hazır bulundurulduğu, alkışlama potansiyeline sahip tribün kalabalığının dekorun bir parçası olarak uygun alana yerleştirildiği programlar, iftar ve de imsak saatlerinde izleyiciye eşlik etmekte. Yapılan yayınların özellikle ezana yakın saatlerde içe dönüp kendini ibadete hazırlayanların ruh halini bozup bozmadığı; tartışmalı. Hassasiyeti bilinen kanalların tecrübelerinden yararlanmadığı ve eski yayınlarının çok gerisine düştüğü; malumun ilanı.

Özellikle büyük şehirlerde geniş bir kitle iftar vaktinde henüz evine varamamış olsa da, ekran başında ezan bekleyenlerin, 'oruç neşesi' ile ''şamata'nın birbirine karıştırıldığı, 'vaktin bereketi'nin 'reyting bereketi'ne ayarlandığı bu programları hak etmediği ise ortada. Ramazanlar öteden beri, uhrevi yönünün es geçildiği yahut yalapşap işlendiği televizyonlar için 'normal yayını bozan bir zaman' iken, kendini izleyicisine göre ayarlayan 'duyarlı' kanallar için de bir süredir, 'elverişli bir hasılat zamanı'.


22 Ekim 2005
Cumartesi
 
FADİME ÖZKAN


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Online İlan

ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi
Dünya | Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon
Ramazan | Arşiv | Bilişim | Dizi
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED