MTA Genel Müdürlüğü Diri Fay ve Paleosismoloji Araştırmaları Proje Başkanı Dr. Ömer Emre, İzmir'de 4 parça halinde kırılan fay zonunun "tek parça" olarak kırılması halinde, bunun, 6,2 büyüklüğünde depreme tekabül edeceğini belirterek, "Bu da İzmir için afet demekti" dedi.

Dr. Ömer Emre, MTA Ege Bölge Müdürlüğü'nde düzenlediği basın toplantısında, "Eğer bölgede, dört depremde boşalan enerji birikimi tek depremle gerçekleşmiş olsaydı, bu deprem büyüklüğünün moment değerinin 6'yı aşması beklenirdi" diye konuştu. Bölgede iki ana fay olduğunu kaydeden Emre, şunları söyledi: "Çok dağılmış ve saç örgüsü halinde birbirini kesen faylar var. Bu faylar 10 kilometre altta birleşiyor. Kırılınca 'domino taşı' gibi birbirini etkiliyor. Dört parça olarak kırılan fay zonu tek parça halinde kırılsaydı, bu depremin büyüklüğü 6.2'ye tekabül ederdi. İzmir'in şanslı tarafı, parçalı kırıldı. Yoksa afet olurdu."

TEMKİNLİ OLMAK LAZIM

Ömer Emre, bölgede İzmir'i büyüklük olarak etkileyebilecek 13 fay bulunduğunu, bunlardan 8'inin diri olduğunu ve süre verilememek kaydıyla eninde sonunda kırılacağını söyledi. Dr. Emre, "Meydana gelen son depremlerin özelliği, 'deprem fırtınası' şeklindedir. İzmir'deki depremler çok ender görülen depremlerdir. Geçen yıl Gökova'daki depremin aynısıdır. Bu depremlerin 6'yı aşmadığı ortaya çıktı. Yine de temkinli olmak lazım" diye konuştu.

Bölgenin tektonik yapısından kaynaklanan bu tür bir deprem oluşumunun, olayın afet boyutlarına ulaşmamasında önemli bir etken olduğunu kaydeden Dr. Emre, "Ancak, bu değerlendirme fay zonu boyunca benzer sismik aktivitenin bir süre daha devam edebileceği ihtimalini de gündemde tutmaktadır" dedi.

5,9 SONRASI 104 ARTÇI DAHA

İzmir'de, dün gece 00.40'da meydana gelen 5.9 büyüklüğündeki depremin ardından 104 artçı sarsıntı kaydedildiği bildirildi. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü'nden alınan bilgiye göre, merkez üssü Ege Denizi'nin Seferihisar açıkları olan 5,9 büyüklüğündeki depremin ardından kaydedilen 104 artçı sarsıntının 23'nün aletsel büyüklüğü 3,1 ve 4,4 arasında. Meydana gelen artçı sarsıntıların 71'inin çok hafif şiddetli olduğunu belirten yetkililer, gece meydana gelen depremin ise bağımsız bir deprem niteliği taşıdığını belirttiler.

PROF. DR. AHMET ERCAN
İzmir'i büyük bir deprem bekliyor
Ben Pakistan depremi olmadan önce basına açıklama yapmıştım: "Dünya 10 gün boyunca çalkanacak" diye. Şimdi yeryüzünün tamamı çalkalanıyor. İzmir sallanmaya devam edecek artçılar bekleniyor. Ancak ben Foça -Karaburun açıklarında büyük bir deprem bekliyorum. İstanbul'da hissedilen aynı depremlerin bir uzantısı idi."

PROF. DR. OĞUZ GÜNDOĞDU:
İnsanları paniğe sürüklemeyin
Bunlar yanlış bilgiler. İzmir'de büyük bir depremin olacağı söylentileri de yanlış. Bizim elimizde bilimsel anlamda kesin veriler yok bunları söylemek için. Şu an İzmir'deki depremler birbirine karıştı. Öncüsü artçısı belli değil. Tıpkı Gökova'da yaşanan depremler gibi."

PROF. DR.NACİ GÖRÜR:
İzmir depremi İstanbul'u sarstı
İstanbul'da hissedilen ayrı bir deprem değildi. Büyükçekmece, Avcılar, Tuzla, Kartal ve Maltepe'de zeminden dolayı bir hissedilme oldu. İzmir'de yaşanan depremin odak derinliğine bağlı olarak İstanbul'da hissedildi. İstanbul'un bu bölgeleri jeolojik yapı açısından zayıf noktalar.

 Kandilli'den 'teyakkuz halinde olsunlar' uyarısı
İzmir Seferihisar'da ciddi bir sismik sürecin yaşandığını açıklayan Prof. Dr. Gülay Barbarasoğlu, İzmir'de yaşayanların sürekli tedbirli olmasını istedi. Boğaziçi Üniversitesi (BÜ) Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Gülay Barbarosoğlu, Ege Denizi'nin İzmir Seferihisar açıklarında ciddi bir sismik faaliyetin devam ettiğini belirterek, "Bu sürecin bir müddet daha devam edeceğini İzmirlilere duyurmak istiyoruz. Dolayısıyla sürekli tedbirli ve teyakkuz durumunda olmaları gerekir" dedi. Enstitü yönetim binasında saat 02.45'te düzenlenen basın toplantısında konuşan Prof. Dr. Barbarosoğlu, Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü ile Ulusal Deprem Konseyi adına İzmirlilere ve İzmir yöresinde yaşayan halka "geçmiş olsun" dileğinde bulundu. Daha önce de yörede birçok aktif fay bulunduğunu ve bölgede bir deprem serisi beklentisi içinde olduklarını ifade ettiklerini hatırlatan Prof. Dr. Barbarosoğlu, şunları kaydetti: "Dolayısıyla önce artan, belli bir noktada 5'li büyüklüklerde deprem üreten, sonra azalan ve tekrar kendini yenileyen bir patern, 3-4 gündür devam etmektedir. Bu deprem öncesine kadar rasathanemiz 1300'den fazla deprem kaydı almıştır. Dolayısıyla ciddi bir sismik faaliyetten bahsediyoruz." Barbarosoğlu, İstanbul'da ayrı deprem olmadığını hissedilen sallantının İzmir depreminden kaynaklandığını belirterek, tek deprem oldu dedi.

 2 kişi kalp krizinden öldü
Depremde yaşanan panik dolayısıyla balkon atlayan, düşerek yaralanan ve panik atarak rahatsızlığı yaşayan 37 kişi hastane acil servislerine başvurdu. Depremde kalp krizi geçiren 4 kişiden 2'si kurtarılamadı. İzmir Emniyet Müdürlüğü yetkilileri, Hatay Semti İnönü Caddesi'nde oturan Güngör Yaylalı (68) apartmandan çıkmak isterken merdivenlerde geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybettiğini açıkladı. Öte yandan Aydın'da da hissedilen deprem 70 yaşındaki Münevver Candaş'ın kalp krizi geçirerek ölmesine sebep oldu. Balçova'da öğretmen Çiğdem Güven (32) ile Pınarbaşı Semti'nde ise Hediye Abdan (67) kalp krizi geçirdikleri için Dokuz Eylül ve Ege Üniversitesi Hastaneleri'nde tedavi altına alındı.

KRİZ MERKEZİ FAAL DURUMDA

İzmir Valisi Oğuz Kağan Köksal, "Herkes sokakta. Kriz merkezi de faal durumda, 24 saat esasına göre mesai veriyordu. Ben de başındayım. Herkese geçmiş olsun" dedi. Kriz masası ise Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü ekipleriyle kentte son depremle ilgili meydana gelen hasarı tespit için çalışmalara başladı. Alınan ilk bilgilere göre, kent merkezinde küçük çaplı ve çoğu kılcal çatlaklardan oluşan hasarlar bulunuyor. Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da İtfaiye Daire Başkanlığı'nda bir Kriz Merkezi oluşturduklarını bildirdi. Kocaoğlu, belediyenin tüm imkanlarıyla alarmda olduğunu, vatandaşların İzmir İtfaiye Daire Başkanlığı'nda kurulan Kriz Merkezi'nin 469 44 05 - 469 44 30 ve 469 44 40 numaralı telefonlarından yardım isteyebileceklerini söyledi.

ZARARI DEVLET KARŞILAYACAK

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nükhet Hotar Göksel, İzmir'de depremlerden zarar gören vatandaşların zararlarının karşılanacağını bildirdi. Vatandaşların sorunlarını dinlediğini kaydeden Hotar, "Depremde zarar görenlerin zararları yasalar çerçevesinde elbette karşılanacak. Bu konuda kimsenin endişesi olmasın" dedi.

Hasarlı binaya girmeyin

Sismik faaliyetin boyutlarını derinlemesine inceleyeceklerini belirten Prof. Bararasoğlu, "Bu sürecin bir müddet daha devam edeceğini İzmirlilere duyurmak istiyoruz. Dolayısıyla sürekli tedbirli ve teyakkuz durumunda olmaları gerekir. Ancak herhangi bir paniğe gerek olmadığını ifade etmek istiyoruz" şeklinde konuştu. Prof. Dr. Gülay Barbarosoğlu, Ege Bölgesi'nde devam eden sismik faaliyetin binaları her geçen gün biraz daha yorduğunu belirterek, "Dolayısıyla hasar görebilecek binalara girilmemesi konusunda uyarımızı kuvvetle tekrarlıyoruz" dedi. Ulusal Deprem Konseyi Başkanı Prof. Dr. Haluk Eyidoğan ise, son depremin de bölgenin kendine özgü jeolojik ve sismolojik yapısından kaynaklandığını vurgulayarak, "Buna benzer aktivitenin bir müddet daha süreceği kanısındayız" dedi.

 Kartal'da başka bir deprem olmuş olabilir
Ege adalarında bir fay hattı var; Seferhisar'dan İzmir'e doğru giden birdizi fay hattı. Bunların en uzunu 25 km. Son deprem fayların denizin devamında oldu. Birbirine paralel ve kısa faylar. Bu dağınık fay demeti İzmir'i tehdit ediyor. 1932'de gerçekleşen ve İzmir'i yerle bir eden 6 büyüklüğünde bir deprem olmuştu. Şimdi aynı fayda 6.5 ile 7 arasında büyüklüğünde bir depreme neden olacak kırılma bekleniyor. Ancak bu hemen yarın olacak anlamına gelmiyor. Bu hareketler sadece oluşacak büyük bir kırılmanın ön aşamalarıdır. Son deprem 'öncü depremdir' anlamına gelmiyor. Çünkü öncü deprem deyince hemen yarın olacak diye anlıyorlar. Oysa benim kastettiğim jeolojik zamandır. Yani insan ömrünü de geçen bir süreden sonra gerçekleşebilir. Marmara depremi ile de bir alakası yok. İstanbul'da hissedilenin izmir faylarıyla alakası yoktur. Ama o depreme paralel Kartal'da başka bir deprem olmuş olabilir.