|
|
|
Bugünkü Yeni Şafak |
|
|
|
|
|
|
Yurtdışında eğitimlerini başarıyla tamamlayan 18 başörtülü öğrenci, diplomalarıyla Türkiye'ye döndü. Okudukları ülkelerde baş tacı edilen gençlerin temennisi yasağın biran önce kaldırılması.
OKTAY MEHMET / İSTANBUL
Avusturya, Azarbeycan ve Romanya gibi ülkelerde baş tacı edilerek eğitimlerini başarıyla tamamlayan ve diplomalarıyla geri dönen genç kızlar, ülkelerinde okuyamamanın burukluğunu ise her zaman yaşayacaklarını söylediler. Öğretmenlerle aramız çok yakındı 1996 yılında Karadeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni kazanan Emire Topaloğlu, başörtüsü nedeni ile okulunu 4. sınıfta bırakmak zorunda kalanlardan sadece biri. Mutlaka bir üniversite bitirmeyi kafasına yerleştirdiğini ifade eden Topaloğlu, 2001 yılında eğitimine Avusturya Viyana Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde devam etmiş. Bu yıl mezun olan Topaloğlu Viyana'daki eğitimi sırasında, oradaki öğretmen ve öğrenci arkadaşlarından büyük yakınlık gördüğünü söyledi. Türkiye'deki uygulamayı anlattığında arkadaşlarının hayretler içinde kaldığını ifade eden Topaloğlu, "Yabancı arkadaşlarım Türkiye'deki yasağı Tanzanya'da bile görülmeyen bir hak ihlali olarak değerlendiler"şeklinde konuştu.Topaloğlu, ümitlerini yitirmediğini AK Parti hükümetinden yasağı kaldırmayı beklediklerini söyledi. Türkiye bu yasaktan kurtarılmalı Geceye katılarak öğrencilere olan desteğini ortaya koyan ENSAR Vakfı Başkanı Ahmet Şişman, başörtüsü yasağının insan haklarını hiçe saymak anlamına geldiğini söyledi. Yasağın, siyasal ve toplumsal mücadele ile ortadan kalkabileceğini ileri süren Şişman, "Yasak var diye oturmak olmaz. Bu kızlarımız da oturmadılar. Eğitimlerini yurdışında tamamlayarak alınlarının akıyla ülkelerine döndüler "dedi. Tüm İlahiyat Fakülteleri ve Yüksek İslam Enistütüleri Mezunları Derneği (TİYEM-DER) Başkanı Selahattin Yazıcı da hukuki hiç bir dayanağı olmayan başörtüsü yasağının, bugüne kadar binlerce öğrenciyi okullarından kopardığını söyledi. Eğitimciler Birliği Sendikası Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu da bir çok alanda önemli gelişmenin yaşandığı Türkiye'nin, başartösü yasağından kurtarılması gerektiğini kaydetti. Geceye ev sahipliği yapan AK-DER Başkanı Dr. Hava Kaplan yasakların karşısına dikilmek için AK-DER çatısı altında biraraya geldiklerini ve mücadeleye haklarını alana kadar devam edeceklerini ifade etti. İHH Kadın Kolları Başkanı Av. Gülden Sönmez de, hedeflerinin üniversite veya diplomanın çok ötesinde Allah'ın rızası olduğunu kaydetti. Hayat Vakfı'ndan Zehra Yiğit'te başarılı öğrencilere birer altın hediye etti. Bizim için okulun kütüphanesini mescit yaptılar Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi mezunu olan Aysun Koral'ı da ne katsayı engeli ne de başörtüsü yasağı durduramadı . Okumak için Azarbeycan'a giden Aysun Koral, Baku Devlet Üniversitesi Psikiyatri Bölümü'nden bu yıl mezun oldu. Koral, Azarbeycan'da Türkiye'de yaşadığı sıkıntıların hiçbiriyle karşılaşmadığını belirterek "Arkadaşlarım ve öğretmenlerimin başörtülü öğrencilere yardımcı olmak için adeta çırpınıyorlardı" dedi. En büyük desteği okul dekanından gördüklerini belirten Koral, "Okul idaresi bize kütüphaneyi mescid olarak kullanma izni verdi. Dekanımız sürekli bize, siz bizim de çocuklarımızsınız, sizi mezun olduktan sonra ülkenize güzel anılarla göndermek istiyoruz diyordu"şeklinde konuştu. YÖK engelini azimle aştılar
YÖK engelini sergiledikleri azim ve kararlılıkla aşan öğrencilerden Ayşe Irmak, Azarbeycan Üniversitesi'nde matematik öğretmenliği bölümünü bitirdi. Türkiye'de İnönü Üniversitesi Tekstil Mühendisliği'ni kazandığını ancak başörtüsünden dolayı kaydını yaptıramadığını ifade eden Irmak, " Kendi ülkemde okuma imkanı bulamayınca Azarbeycan'a gittim ve matematik öğretmenliği bölümünü bitirdim. Bundan sonra mesleğimi ülkemde devam ettirmek istiyorum" dedi. 1996 yılında Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni kazanan Asuman Kayhan'da, 2. sınıfta iken yasak nedeniyle okulunu bırakmak zorunda kalanlardan. Eğitimini Romanya'daki Oradya Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde tamamlayan Kayhan, doktor olarak Türkiye'ye döndü. Yurdışında kendisine gösterilen yakınlığı ölene kadar unutmasının mümkün olmadığını belirten Kayhan "Gittiğim ilk günden beri okulumdaki arkadaşlar bana çok sıcak davrandılar. Beni baş tacı yaptılar. Öğretmenlerim ise bana namazımı kılmak için kendi özel odalarının kapısını açtılar. Bunu ölene kadar unutamam" diye konuştu.
|
|
![]() |
|
|
|
|