AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
S A Ğ L I K
Meme kanserinden bebek koruyor

Kadınlar arasında en sık görülen kanser türü meme kanseri. Meme kanserinden korunmanın yollarından biri de, özellikle 30'lu yaşlardan önce bebek sahibi olmak.

Meme kanseri kadınlar arasında en sık görülen kanser türü. Yapılan araştırmalar meme kanserinin, her 8 kadından birini, yaşamının herhangi bir zaman diliminde yakaladığını ortaya koyuyor. Bazı kadınların diğer kadınlara göre daha fazla risk taşıdığını belirten Memorial Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü'nden Doç. Dr. Gürsel Soybir, özellikle 30 yaşından önce bebek sahibi olma, geç adet görme ve erken menopoza girmenin meme kanseri riskini düşürdüğünü söylüyor. Kimlerin daha fazla risk altında olduğunu ise Doç. Dr. Gürsel Soybir şöyle sıralıyor: "Daha önce memede kansere öncü sayılabilecek bir lezyonun bulunmuş olması. Genetik olarak meme kanseri gelişimine yatkın genleri taşımak. Ailesinde veya akrabalarında meme kanseri gelişmiş olması. Uzun süreli doğum kontrol haplarının kullanılması. Menopoz sonrası dönemde uzun süreli ve yüksek dozlarda östrojen replasman tedavisi yapılması. Çocukluk veya gençlik çağında başka bir nedenle göğüs bölgesinin ışınlanmış olması. Adet başlama yaşının erken, adetten kesilme yaşının geç olması. Hiç doğum yapılmaması veya ilk doğumunu 30 yaşından sonra yapılması. İlerlemiş yaş. Çünkü meme kanseri en sık 50-65 yaşları arasında görülüyor. Aşırı yağlı gıdalarla beslenme. Mamografi taramalarında yoğun meme saptanması. Yumurtalık ya da rahim kanseri hikayesi olması. Elektromanyetik alanlara ve radyasyona sürekli maruz kalmak."

Şişlik varsa tehlike var

Hastalığın belirtilerini ise Doç. Dr. Soybir şu cümlelerle sıralıyor: "Memede şişlik olması. Genellikle ağrısız, sertçe, hareket ettirilebilen veya yerinden oynamayan, zamanla büyüyebilen kitle varlığı söz konusudur. Memenin genel olarak boyutunda veya şeklinde oluşan değişiklik. Meme cildinde kızarıklık, morluk, yara, damar genişlemesi, içeri doğru çöküntü, yaygın küçük şişlikler, portakal kabuğu görünüşü gibi noktasal çekintiler şeklinde değişikliklerin meydana gelmesi. Meme başı ve çevresinde renk ve şekil değişikliği, meme başında genişleme, düzleşme, içe çökme, yön değiştirme, kabuklanma, çatlaklar oluşması, yaralar çıkması. Meme başından gelen kanlı veya kansız akıntı. Koltuk altında görülebilen veya elle fark edilen ağrılı ya da ağrısız şişliklerin varlığı."

SPOR VE BESLENME KANSERİN DÜŞMANLARI

Meme kanseri riskini bazı önlemler alarak düşürmek mümkün.
İşte öneriler:

  • Her ay memelerinizi kendiniz muayene edin.

  • Varsa risk faktörlerinizi belirleyin. Eğer bir risk faktörünüz varsa hangi periyotla nasıl takip edileceğinizi öğrenin.

  • Yılda bir kere meme hastalıkları ile uğraşan bir cerraha muayene olun.

  • 40 yaşından sonra 2 yılda bir kez, 50 yaşından sonra her yıl düzenli mamografi çektirin.

  • Olabildiğince ideal kilonuzu korumaya çalışın.

  • Lifli gıdalar, bol sebze ve meyveye ağırlık verin.

  • Düzenli spor yapın.

  • Sigara ve alkolden uzak durun.


  •  
    Anne olmak istiyorsan yediklerine dikkat et
    Eşlerin aynı işyerinde çalışması sevgiyi öldürüyor
    Şeker hastasına acı kayısı çekirdeği
    Sadece kayısının kendisi değil çekirdeği de şifa. Kayısı çekirdeğinin tatlı olanları zaten çerez olarak tüketilirken, acı olanlar kozmetik ve ilaç sanayiinde hammadde olarak kullanılıyor. Ayrıca kayısı çekirdeğinin tohum ve kabuğundan badem yağı, yemeklik yağ, aroma esansı gibi maddeler elde ediliyor. Çekirdeği tıp dünysında ilaç kabul ediliyor. Hatta Avrupa'nın bazı ülkelerinde, özellikle İngjltere'de doktorlar şeker hastalarının reçetelerine acı kayısı çekirdeğini bir ilaç gibi yazıyor. Yine kayısı çekirdeği yağı göz çevresi, meme dokusu ve dudaklar gibi ince ve hassas ciltli bölgelerde kullanılabilen, yumuşak, ince bir yağ özelliği bulunuyor.
    Korkunun özünde ne var?
    Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Haluk Savaş, gerçekte korku duyulmayacak bir olaya ya da objeye karşı duyulan korku olarak tanımlanan fobilerin, birçok insanın yaşamını olumsuz etkilediğini söyledi. Doç. Dr. Savaş, fobisi bulunan kişilerin, belirli bir durum, nesne ya da aktiviteyle karşılaştığında, aşırı korku duyduğunu belirtti. Fobi nedeni olan nesne, durum ya da aktivitelerin, insanların günlük yaşamında karşılaştığı şeyler olduğunu kaydeden Savaş, ''Korkular, kişinin günlük yaşamını aksatıyor'' dedi. Toplumun yaklaşık yüzde 10-20'sinde fobi bulunduğunu, bu kişilerin pek çoğunun fobili olduğunun farkında olmaması nedeniyle hekime başvurmadığını vurgulayan Savaş, bu nedenle hastalığın toplumda görülme sıklığının, sağlıklı bir şekilde belirlenemediğini kaydetti.
    2 Eylül 2005
    Cuma
     
    Künye
    Temsilcilikler
    Abone Formu
    Mesaj Formu
    Online İlan

    ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Sağlık | Arşiv
    Bilişim
    | Dizi | Çocuk

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED