AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
Y A Z A R L A R
İktidarın üç mesele ile imtihanı

Akparti iktidara geldiğinde kucağına düşen dev meseleler vardı; işsizlik, ekonomik dengenin bozukluğu ve kriz ihtimali, Irak, Kıbrıs, demokratikleşme (siyasete seçilmişlerin hakim olmaları meselesi), AB ile ilişkiler bu meselelerin ilk sırasında yer alıyordu, ama bu partiye verilen oyların "28 Şubat'ın rövanşı" olarak kabul edilmesinin dayanağı bu meseleler değildi; ölçüt "demokratikleşme ile dine karşı devletin tavrı" idi. Oy verenlerin önemli bir yekünü bu iki konuda Akparti'ye güveniyor, fırsat veriyor ve sonuç bekliyorlardı, hala da bekliyorlar.

Demokratikleşme konusunda ne kadar mesafe alındı?

Bu soruya "önemli mesafeler alındı, artık çağdaş demokrasi geri dönülemez, askıya alınamaz, kesintiye uğratılamaz bir şekilde oturdu" cevabını verebilmek için iktidarın şöyle (şimdi anlatacağım hatıradaki Avusturalyalı milletvekili kadar) bir rahatlık içinde olması gerekiyor. Orada milletvekiline sordum:

-Sizde niçin asker sayısı bu kadar az?

-Bizim ülkemiz denizlerle çevrili, biz tehdit değerlendirmesini yaptık ve başta deniz gücü olmak üzere gerekli alanlara, teknolojiye ve kaliteli askere ağırlık verdik, sayıyı da buna göre ayarladık.

- Sizde askerin -ya kanunlara veya durumdan vazife çıkarmaya dayalı olup- ülkeyi dış düşmana karşı savunmaktan başka (içeride) bir işi, yetkisi, vazifesi yok mudur?

-Vardır, eğer orman yangını veya benzeri felaketler olur da asker dışındaki elemanlar üstesinden gelemezlerse askeri yardıma çağırırız.

- Peki hükümetler yanlış yola saparlarsa asker müdahale ederek balans ayarı yapamaz mı?

-Böyle bir şeyi anlamam ve düşünmem mümkün değildir. Hükümetleri yola getirmek için sivil-demokratik araçlar yeterlidir.

(Bu konuşmanın bir son soru-cevabı daha var ama gerginliğe meydan vermemek için onu yazmıyorum).

Şimdi ben kendi ülkemde dönüp bakıyorum. İktidar atacağı birçok adımda askeri hesaba katıyor, onların hoşuna gitmeyecek, kendilerince yanlış buldukları bir tasarrufta bulunmaktan geri duruyor, durmadan -sütten ağzı yananların yaptıklarını yapıyor- yoğurda üflüyor. Bazı muhalif çevreler de askerin müdahalesine ümit bağlıyor, bunu dile getiriyor, bunun meşruluğunu savunuyor ve bazan da askere davetiye çıkarıyorlar. Durum böyle olunca demokratikleşme konusunda önemli adımlar atıldı demek bana oldukça zor geliyor.

Yine demokratikleşme uğruna katlanılan AB yolculuğu da çok uzun ince bir yol; hem sonucu belli değil, hem de en iyimser tahminlere göre sonucun alınacağı tarihe benim yaşımdakilerin yetişmeleri zor. Bu durum da demokrasi dışı güçlere manevra imkanı veriyor.

Devletin dine karşı tavrında (laiklik anlayış ve uygulamasında) iyileşme beklentisinin gerçekleşme durumu için de üç sembolik şeye bakmak gerekiyor: Başörtüsü, İmam hatipler ve genel olarak din eğitimi.

İnşaallah bunlara da bakacağız.


2 Eylül 2005
Cuma
 
HAYRETTİN KARAMAN


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Online İlan

ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Sağlık | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED