AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
P O L İ T İ K A
Prof. Churin: Devlet hayalinin bedeli

Fransız Anadolu Araştırmaları Merkezi Müdürü Prof. Dr. Pierre Churin, konferansın yapılmasının, Türkiye'nin Avrupa'daki etkileri açısından olumlu karşılanacağını söyledi. Osmanlı tebası olan Ermenilerin soykırıma maruz kaldığı ve techir edildikleri iddialarının geçtiği sürenin çok kısa bir dönem olduğunu anlatan Churin, "Çünkü Ruslar Kafkasya'yı işgal etmiş. Rumeli Osmanlı'dan kopmuş. Topraklarının elinden gittiğini gören Osmanlı, ölüm kalım savaşı veriyor. Türk ve Ermeni milliyetçiliğinin yaşandığı bu dönemde Osmanlı Devleti çeteler halinde birtakım eylemler yapan Ermenilerin ihanet ettiğini düşünüyor. Bulgaristan, Romanya ve Rumların teker teker elinden gitmesi üzerine, Ermenilerin de 200 yıl süren bir sürecin sonunda özgürlük talebi ile Osmanlı Devleti'nden ayrılınacağı düşünülerek birtakım hareketlere giren Ermeniler, bunun bedelini ödedi" dedi Osmanlı'nın Kudüs'te 300 yıl kaldığını, bu dönemde Müslüman, Hıristiyan ve Musevilerin adaletli bir hayat sürdüğünü vurgulayan Prof. Dr. Pierre Churin, "Ne zaman ki Kudüs Osmanlı'nın elinden çıktı, ondan sonra kargaşa ve huzursuzluk dönemi başladı" diye konuştu.

Prof. Eldem: Mavi Kitap taraflı yazıldı

Boğaziçi Üniversitesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Edhem Eldem de, 1896 yılında İstanbul'da Osmanlı Bankası'nın bir Ermeni komitacı tarafından işgal edilmesini ve ardından çıkan olayları anlatırken, bu olayların Ermeni tarafınca "sistematik katliam", Türk tarafınca da "masum Türklerin katliamı" olarak adlandırıldığını söyledi. Bu konulardaki kaynakların da problemli olduğunu anlatan Eldem, o dönemde de "Mavi Kitap" gibi kitapların bulunduğunu ve o kitapların da Osmanlı'ya yanlı baktığını söyledi.

Dayatmayla ödün almanın yararı yok

Almanya'nın Ruhr Üniversitesi Tarih Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fikret Adanır, konferansta "Kıyım, soykırım ve tarihçilik" konulu konuşma yaptı. Adanır, "Bir Ermeni milliyetçiliği, bir devleti kurma projesi vardı. Osmanlı Ermeni vatandaşlarından birçoğunun, devletin o günkü düşmanlarına karşı bir sempati duygusu beslemiş olması mümkündür. Ola ki iyice köşeye sıkıştırılmış bir Türkiye hükümeti, günün birinde jenosit suçlamasını da kabullenir. Bu bazı çevreleri belki tatmin edecektir. Fakat böyle dış dayatmalar sonucu verilmiş ödünün, Türkiye-Ermeni ilişkilerinin geleceği açısından pek yararlı olacağına inanmıyorum" dedi.

'Belge'nin boğazına sarılmak

Konferansın başlangıcında konuşmacılardan Selim Deringil ile Murat Belge yan yana oturdular. Bu sırada "Ermeni meselesi ve Arşiv: Belge'nin Boğazına Sarılmak" konu başlığı anons edilince, Murat Belge ile Selim Deringil, birbirlerine bakıp gülümsediler. Bu durum salonda da gülüşmelere neden oldu.

 Prof. Belge: Faşizm mahkemeye gidiyor
Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Belge de, 1915 olaylarıyla yeterince ilgilenilmediğini, meselenin ne olduğunu tartışmaktan çok, "Biz tartıştırmayız" dendiğini savunarak, "Aslında geçmişi değil, Türkiye'nin geleceğini tartışıyoruz. Demokratik bir ülke olarak AB'deki ülkeler gibi yaşamaya mı devam edeceğiz, yoksa şimdiye kadarki gibi devletin izin verdiği kadar konuşacak bir toplum olarak yaşamaya mı devam edeceğiz?" dedi. Prof. Belge, İstanbul 4. İdare Mahkemesi'nin verdiği yürütmeyi durdurma kararında "milliyetçi cephenin sıraladığı gerekçelerin" mahkemenin kararı haline geldiğini de savunarak, "Bir vakitler birisi telefon eder, bu toplantı yapılmazdı. Şimdi birileri gidip dava açıyor. Bir şey değişiyor ki, faşizm bile mahkemeye gidiyor, dilekçe veriyor. Bundan bir sevinç payı çıkarmamız mümkün" dedi.

 Prof. Berktay: Türk Solu dergisi örnek
Sabancı Üniversitesi'nden Doç. Dr. Halil Berktay, "Resmi Söylem Ne Diyor" başlıklı bildirisinde, soykırım teriminin bir yana bırakılarak, 1915-1916'da ne olduğunu anlamaya çalışmak gerektiğini söyledi. Ermeni sorununun "Türk milliyetçi tarihçiliği ve Ermeni milliyetçi tarihçiliği" kuşatmasında olduğunu dile getirerek, sorunun ciddi tarihçilerce bu kuşatmanın haricinde ele alındığını kaydeden Doç. Berktay, sorunun "soykırım mıydı, değil miydi" tartışmasına indirgendiğini; pekçok insanın 1915-1916'da ne olduğuna bakmadığını ifade etti. Resmi söylemin "Ermeni çeteler yerel etnik temizlik savaşına geçti. Bunun karşısında tehcir uygulandı. Katliam söz konusu değildi. Ölümler varsa bunlar açlık, hastalık ve eşkıya eliyle olmuştur" dediğini belirten Doç. Dr. Berktay, bir süre önce "Türk Solu" adlı dergide yer alan, "Her Kürt potansiyel PKK'lıdır" zihniyetinin, geçmişteki "Her Ermeni, bir Taşnak gerillasıdır" zihniyetinin devamı olduğunu ifade etti.


 Konuştular, kıyamet kopmadı
Yazarlar, bilimadamları Ermeni sorununu konuştu. 'Söyletmen vurun'cular, domates attı. Koparılan gürültü, 'özgür Türkiye' imajını gölgelemekten başka bir işe yaramadı.
 'Müzakerelere birkaç gün kala bu kararı kasıtlı buluyorum'
Başbakan Erdoğan, "Mahkemenin kararını Tayyip Erdoğan olarak asla tasvip etmiyorum. Ben özgür bir Türkiye'de yaşamak istiyorum. Müzakerelere birkaç gün kala bunu kasıtlı buluyorum" dedi.
 İP ve MHP'liler protesto etti
Salonun dışında da İşçi Partili ve MHP'li gruplar protesto gösterileri yaptı.



25 Eylül 2005
Pazar
 
Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Online İlan

ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi
Dünya
| Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon
Sağlık
| Arşiv | Bilişim | Dizi

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED