Salonun dışında da İşçi Partili ve MHP'li gruplar protesto gösterileri yaptı. Göstericiler, toplantıyı izlemek için gelenleri hainlikle suçlayarak üzerine yürüdü. Ülkü Ocakları üyeleri, konferans ve hükümet aleyhine sloganlar attı. Ülkü Ocakları İstanbul İl Başkanı Yüksel Kaleci, "Tek amaçları, Türkiye Cumhuriyeti'nin sırtına Ermenistan kamburunu da yüklemektir" dedi. İşçi Partisi İstanbul İl Başkanı Erkan Önsel de, "Amaç Türkiye'nin 1915-1922 tarihlerini kapsayan milli kurtuluş savaşını mahkum etmek; Türkiye'yi soykırım suçlusu ilan etmek ve milli devleti yıkmak amacıyla müdahale zemini yaratmaktır. Konferans, parayla yapılan bir toplantıdır. 3 üniversitenin ABD, AB ve Soros'la olan bağlantıları, amacın bilimsel tartışma olmadığını göstermektedir" dedi.

Erenerol: Asıl Türkler soykırıma uğradı

Kampüs önüne gelen eylemciler arasında bulunan Bağımsız Türk Ortodoks Patrikhanesi Basın ve Halkla İlişkiler Sorumlusu Sevgi Erenerol da, sözde Ermeni soykırımı iddialarını protesto etmek amacıyla geldiğini belirterek, Türklerin tarihin hiçbir döneminde soykırım yapmadığını, tam aksine dünyanın çeşitli bölgelerinde soykırıma uğradıklarını söyledi.

 Cengiz Çandar: Omlet olduk

Gazetecilere açıklama yapmak için toplantı salonundan dışarı çıkan gazeteci Cengiz Çandar, içeri girerken, bir grubun domates ve yumurtalı saldırısına uğradı. Göstericiler, "Menemen Cengiz" diye bağırırken, Çandar, "Turgut Özal'la Amerika'ya gittiğimiz zaman Rumlardan yumurta yemiştik. Şimdi de burada bizimkilerden yedik. Omlet olduk" dedi. İnsan Hakları Derneği İstanbul Şube Başkanı Eren Keskin de bir grubun yumurtalı saldırısına uğradı. Keskin hızla taksiye binerek kampüsten ayrıldı.

 'Polis engellesin' dilekçesi işe yaramadı
Yaptığı başvuru ile konferansın Boğaziçi Üniversitesi'nde yapılmasını engelleyen Hukukçular Birliği'nin Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Kemal Kerinçsiz, dün de toplantının durdurulması için polise dilekçe verdi. Valilikte yetkili kimseyi bulamayınca dilekçesini Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürlüğü'ne bırakarak konferansın yapıldığı Bilgi Üniversitesi'ne giden Kerinçsiz, mahkeme kararının doğrudan toplantının yapılmamasına yönelik olduğunu savundu ve ortada bir yasa ihlali olduğunu öne sürdü. Kerinçsiz, "Bu toplantının arkasında olan herkesle ilgili yasal başvuru yapacağız" dedi.

 İnönü'ye protesto
Konferansa dinleyici olarak katılmak üzere Dolapdere'ye gelen Prof. Dr. Erdal İnönü'nün kampuse girişi engellenmek istendi. Protestocular, İnönü'ye, "Sayın İnönü, o vatan hainlerinin arasına girmeyin" diye seslendi. Daha sonra "yuh" sesleri yükselince İnönü, "Tarihçiler fikirlerini söyleyecekler. Biz de dinlemeye geldik. Bundan korkacak bir şey yok" dedi. Toplantıdan ayrılırken de arabasına yürüyerek gitmek isteyen İnönü, yumurta ve domatesli saldırıya uğradığı halde, "Burası benim ülkem, yürüyorum, evime gideceğim" dedi.

 Sarıkaya belge verdi
Protestocu Fatma Sarıkaya, ODTÜ mezunu makine mühendisi. Yıllarca Kanada'da yaşamış. ABD'de lobi faaliyetlerinde bulunan "Turkish Forum" üyesi olduğunu ifade eden Sarıkaya, Kanada'da Ermenilerin Müslümanlar ve Türkler üzerindeki tahkir ve tacizlerine tanık olduğunu söyledi. Sarıkaya, Ermeni çetecileri Fransız askerleri eğittiğine dair fotoğraları salondakilere gösterdi.

 Prof. Halaçoğlu: Toplantı bilimsel değil siyasi
Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, "İmparatorluğun Son Döneminde Osmanlı Ermenileri: Bilimsel Sorumluluk ve Demokrasi Sorunları" başlıklı konferansın "bilimsel bir toplantı olmadığını, siyasi ve ideolojik bir nitelik taşıdığını" kaydederek, "Toplantı, diaspora Ermenileri'nin toplantılarının Türkiye'deki bir uzantısı" dedi. Prof. Halaçoğlu, AA'ya yaptığı açıklamada, "her türlü tartışmaya açık olan toplantıların bilimsel olacağını, aynı düşünceden insanların biraraya gelip aynı şeyleri tekrar etmelerinin, herhangi bir muhalif düşünce olmadan yapılan konuşmaların bilimsel olamayacağını" vurguladı. "Ermeni Konferansı'nın bilimsel değil, siyasi nitelikte olduğunu" ifade eden Halaçoğlu, ABD'de ve Avrupa'da diaspora Ermenilerinin kapalı toplantılar yaptıklarını hatırlatarak, "Buradaki de onlardan farklı değil. Bu toplantıda da, 'Resmi söylemi kabul etmiyoruz, onların zaten ne söylediğini biliyoruz' diyorlar. Diaspora da aynı şeyleri söylüyor. Demek ki buradaki toplantı, diaspora Ermenileri'nin toplantılarının Türkiye'deki bir uzantısı. Keşke böyle nazik bir konuda yapılan toplantı her türlü görüşün temsil edildiği ve tartışıldığı bir ortamda yapılsaydı" diye konuştu.

 Konuştular, kıyamet kopmadı
Yazarlar, bilimadamları Ermeni sorununu konuştu. 'Söyletmen vurun'cular, domates attı. Koparılan gürültü, 'özgür Türkiye' imajını gölgelemekten başka bir işe yaramadı.
 'Müzakerelere birkaç gün kala bu kararı kasıtlı buluyorum'
Başbakan Erdoğan, "Mahkemenin kararını Tayyip Erdoğan olarak asla tasvip etmiyorum. Ben özgür bir Türkiye'de yaşamak istiyorum. Müzakerelere birkaç gün kala bunu kasıtlı buluyorum" dedi.
 Prof. Churin: Devlet hayalinin bedeli