BM Güvenlik Konseyi'nin genişletilmesi yönündeki reform tartışmalarına İslam Konferansı Örgütü de katıldı. İslam dünyasının en kapsamlı kuruluşu konumundaki İslam Örgütü Konferansı (İKÖ), Birleşmiş Milletler'de siyasi gücüne karşılık gelecek daha etkin bir rol oynamak için hareke geçti. 57 üyesi bulunan örgüt, dünyanın en önemli organı olarak kabul edilen BM Güvenlik Konseyi'nde bütün İslam ülkelerini temsilen kendisine bir sandalyenin ayrılmasını talep etti.

Dünyanın beşte birini oluşturan İslam dünyasının siyasi temsil olanağından mahrum olmasının yol açtığı sorunların gözardı edilemeyeceğini belirten İKÖ Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu, 28-30 Haziran tarihleri arasında Yemen'in başkenti Sana'da gerçekleşecek olan İKÖ dışişleri bakanları toplantısında en büyük gündem maddesinin İKÖ'nün BM Güvenlik Konseyi'nde temsil edilmesi olacağını kaydetti. İslam dünyasının sorunlarını daha etkin ve sağlıklı bir şekilde dünya kamuoyunun gündemine taşımak için İKÖ'nün siyasi, ekonomik ve kültürel açıdan güçlendirilmesinin ve kendi iç yapısındaki engelleri aşmasının kaçınılmaz olduğunu vurgulayan İhsanoğlu, "Kendi iç bünyemizde reform yapmaktan çekinmemeliyiz. Reform hareketlerine ilk olarak kendi iç bünyemizden başlamalıyız" diye konuştu.

BM'de reform çabaları

BM Güvenlik Konseyi'nin genişletilmesi yönünde Almanya, Hindistan, Brezilya ve Japonya (G4) tarafından yapılan önerinin bu ay sonu oylanması bekleniyor. Konseyde birer daimi üyelik isteyen ve G4 olarak anılan bu ülkeler, BM Genel Kurulu'nda gerekli desteği alacaklarını ve oylamayı kazanacaklarından emin görünürken, öneriye karşı çıkanlar da bunun tersini savunuyor.

Türkiye'yi birçok konuda destekleyen, konseyin daimi olmayan üyesi Pakistan, özellikle Hindistan ile rekabetinden ötürü bu öneriyi reddederken, Büyükelçisi Münir Ekrem, G4'ün Genel Kurul'da oylamaya gitmesi durumunda kaybedeceğini söylüyor.

Önerinin sahiplerinden Almanya'nın ve Hindistan'ın BM nezdindeki daimi temsilcileri Günter Pleuger ve Nirupam Sen, BM Genel Sekreteri Kofi Annan'la görüşmelerinden sonra yaptıkları açıklamada, Güvenlik Konseyi'nin üye sayısını 25'e çıkarmayı hedefleyen tasarının ay sonu oylanması kararında bir değişiklik bulunmadığını belirterek, Annan'ın konseyin genişletilmesinin eylül ayındaki BM zirvesine kadar tamamlanmasını istediğini kaydettiler.

Üç önemli tasarı

G4'ün, BM'nin faaliyetinin iyice azaldığı ağustos ayında konseyin genişletilmesi için gerekli üç tasarıyı 45 gün içinde geçirmeyi tasarladığı ve bunun ilk adımını, bu ay sonu atmayı hedeflediği belirtiliyor.

BM'nin kuruluşunun 60. yıldönümünde yapılacak Genel Kurul toplantılarında ilke olarak geniş çaplı bir reform kararının kabul edilmesi bekleniyor. Bu zirvede genel eğilimin, BM'de reform için tarihi bir fırsat ve bunun kaçırılmaması gerektiği şeklinde olduğu değerlendirmesi yapılıyor. 191 üyeli BM Genel Kurulu'nda çoğunluk, 3'te 2 oranına denk gelen 128 oydan oluşuyor. Güvenlik Konseyi daimi üyeleri ABD, Çin, Rusya, Fransa ve İngiltere'nin Genel Kurul'da veto hakları bulunmuyor. Japonya'nın rakibi Çin de G4'ün önerisine sert şekilde karşı çıkıyor. Çin Dışişleri Bakanlığı da öneriyi "olgunlaşmamış'' olarak değerlendirerek, önerinin BM'de reform için potansiyel tüm gelişmelerin "altını oyduğunu'' savunmuştu. G4, önerisini yumuşatmak ve desteği artırmak için yeni daimi üyelere veto hakkından 15 yıl süreyle vazgeçtiğini açıklamıştı. G4, sunduğu karar tasarısında, bugün 5'i daimi, 10'u geçici olmak üzere 15 üyeden oluşan Güvenlik Konseyi'nin üye sayısını 6 daimi, 4 geçici üye ekleyerek 25'e çıkarmayı hedefliyor.

CİDDE

« Geri Dön