AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
Y A Z A R L A R
Namazda Müezzinlik, Dualar ve Tesbihler

* Hocam; gazetedeki yazılarınızın daim okuyucusuyum. Hatta birkaç arkadaş bir araya gelip okuduğumuz zamanlar oluyor. Size fıkhî bir sual da ben sormak istiyorum müsadenizle... Emir komuta şekliyle yapılan müezzinlik dinen bidattir, derhal terkedilmelidir denilmektedir. Hatta burada bir camide, müezzin ezan ve kametle yetinip cemaati zikrinde serbest bırakan bir uygulama yapılmaktadır. Bazıları da bu uygulamayı uygun bulmayıp, Selçuklulardan kalma bu bidat-i haseneyi kaldırmak geçmiş ulemaya saygısızlık olarak değerlendirmektedirler. Sizden bu konuyu etraflı bir şekilde ele alıp aydınlatmanızı istiyorum. Teşekkür ederim. (Abdullah Cam)

Yazılarımıza gösterdiğiniz yakın ilgiye teşekkür, bu ilginin bizim için teşvik edici olduğunu ifade ederek, sözlerime başlamak istiyorum. Sorunuzu, birkaç yazıda, birkaç yönden ele almanın doğru olacağını sanıyorum. Önce, Sevgili Peygamberimiz'in (s.a.) namaz öncesiyle ve namaz sonrasıyla ilgili tavsiye ve uygulamalarını, sonra bunlarla bağlantılı olarak müezzinlik yapılmasını, nihayet bid'at kavramını ve konumuzla bağlantısını ele alacağım.

Namaza Çağrı: Ezan ve Müezzin

Ezan, hicretin birinci yılında Medine'de Mescid-i Nebî'nin yapımı bittikten sonra, namaz vakitlerinin duyurulması amacıyla meşru kılınmıştır. (Ebu Davud, salât, 27, 28, no: 498, 499) Cuma âyetinde de "namaza çağrı" (Cum'a, 62/9), ezan olarak yorumlanmıştır. Hz. Peygamber'in (s.a.) ezan konusunda pekçok hadisi vardır: "Namaz vakti geldiğinde, içinizden birisi, sizin için ezan okusun. En yaşlınız da imam olsun." (Buharî, ezan, 17, 18; Müslim, mesâcid, 292,293; Nesâî, ezan, 8); "İnsanlar ezandaki ve ilk saftaki üstünlüğü bilselerdi, bunları kura çekmeksizin yapamayacaklarını anlasalar, kura çekerlerdi." (Buharî, ezan, 9, 32; Müslim, salât, 129); "İmam, cemaate kefildir. Müezzin, güvenilen kimsedir. Allahım: İmamlara doğru yolu göster, müezzinleri bağışla." (Tirmizî, salât, 39; Ahmed bin Hanbel, Müsned, 2/232)

Ezan, her ne kadar namazın vakit sünnetlerindense de, zaman içerisinde yukarıdaki âyet ve hadisler dolayısıyla, İslâm dininin varlık, Müslümanların birlik sembollerinden (şeâir:dince kutsal sayılan şeyler) biri konumuna gelmiştir.

Müezzin, namaz vaktinin girdiğini ve cemaatle namaza çağırdığını belirten ezanı okuduktan sonra, akşam namazı hariç, ilk sünnetinden itibaren vakit namazı kılınmaya başlanır.

Cemaati Namaza Kaldırmak: Tesvîb

Hanefilere göre, müezzin veya başka biri, ezan oku(n)duktan sonra, cemaatle kılınan namazlarda çoğu defa "vakt-i sünnet, Allahümme salli alâ Muhammed", "es-salât/es-salâh" (namaza namaza) diyerek, cemaatı ilk sünneti kılmak üzere ayağa kalkması için uyarır. Buna tesvîb denir, namazın müstehaplarındandır. Bu, diğer mezhep bağlılarınca da yapılmaktadır.

Ezan ile kâmet arasında biraz beklenir. Hz. Peygamber (s.a.), "Ey Bilâl! Ezan ile kâmet arasında, yemek yemekte olan birinin yemeğini bitirip ihtiyacını gidereceği kadar bir süre bekle." (Ahmed bin Hanbel, age, 5/143) buyurmuştur. İşte bu arada, yine Hz. Peygamber'in (s.a.) sünnetine uyarak, ilk sünnet denilen nafile (revâtib) namazları kılarız.

Cemaatle Namazda Kâmet

Beş vakit namaz ile cuma namazı için, ezan ve kâmet okumak/getirmek sünnettir. Cemaatle kılınacak kaza namazları için de ezan ve kamet, aynı şekilde sünnettir.

Kâmet sırasında, müezzin "hayye ales salât" (haydi namaza) derken, imam ve cemaatın namaza kalkması, "kad kâmetis salât" (namaz kılma vakti gelmiştir) derken imamın namaza başlaması, namazın âdâbındandır. İmam, kâmet bittikten sonra da, namaza başlayabilir.


13 Haziran 2005
Pazartesi
 
VECDİ AKYÜZ


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Online İlan

ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED