İstanbul'da yapılan Doğu Konferansı'nın "Tarihin Yüzü Doğu'ya Dönüyor" adlı bölümünde konuşmacılar, küreselleşen dünyada Müslüman ülkelerin konumunu ele aldılar. "Dünyaya açılırken kendimiz olarak kalalım" uyarasında bulunan Mısır El Ezher Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Hanefi, "Yeni bir rüzgar var ve bu rüzgar yeryüzüne Doğu tarafından esiyor" ifadesini kullandı. Dünyanın Batı ve Amerika komutasında tek kutuba doğru gittiğini buna karşı koyacak gücün ise İslam dünyası olduğunu savunan Prof. Hanefi sözlerini şöyle sürdürdü: "Batı ve Amerika, İslam dünyasını tehlike olarak görüyor ve sindirmeye çalışıyor. Biz 200 yıldır Batı'ya koşuyoruz ama şimdi tarih değişiyor. Müslümanlara terörist gözüyle bakılıyor, Müslüman kadınlar hor görülüyor. Batı kültürel anlamda bizi sömürmek, İslam'ı yok etmek istiyor. Doğu gücünün farkına varmalı. Bütün ümmeti birlik olmaya çağırıyorum. Ayrıca, ABD'nin Kuzey Irak'a toprakları üzerinden girmesine izin vermediği için Türkiye'yi tebrik ediyorum."

Konferansa Mısır'dan katılan Fehmi Hüveydi de, Filistin ve Irak'ta, tarihin hiçbir döneminde görülmemiş bir aşağılanmanın yaşandığını belirterek, "Amerika emrediyor, Doğu alkış tutuyor. Sistemlerimiz ABD ve AB'ye teslim olmuş durumda. ABD kimyasal silahlar kullanıyor, gizli hapishaneleri var ve maalesef bunlar bizim ülkelerimizde. Ortadoğu'daki her şeyde ABD ve İsrail'in çıkarı var" dedi. Prof. Dr. Hayri Kırbaşoğlu da, "Doğu Konferansı'nı İslami ölçekli bir konferans olarak algılamak haksızlık. Bu konferansın amacı tanışmak, birbirimizi tanımak, bütün Doğu'yu kucaklamaktır" uyarısında bulundu.

'ABD'nin silahı BOP'

Lübnan Cumhurbaşbanlığı Danışmanı ve Öğretim Üyesi Dr. Georges Dib, Amerika'nın 5 yeni düşman icat ettiğini belirterek, bu düşmanları, "3. Dünya ülkeleri, İslam fanatizmi, uçak korsanlığı, insan kaçakçılığı, uyuşturucu ve kara para diye sıraladı. Sonra bu düşmanlar birleştirilip, adına 'terörizm' dendi" diye konuştu. ABD'nin, Büyük Ortadoğu Projesi ile İslam coğrafyasını kontrolü altına almak istediğini vurgulayan Dr. Dib, Türkiye'nin tavrını "gerçekçi" buluyor.

Kurtarmaya gelip bomba atıyorlar

Doğu Konferansı'nın düzenleyicilerinden Prof. Dr. Mehmet Bekaroğlu, bu fikrin nasıl doğduğunu şöyle anlattı: "Irak'ın işgal tehdidi altında bulunduğu 2003 yılında Ömer Laçiner, Abdurrahman Arslan, Salih Uslu ve Ertuğrul Günay'ın da aralarında bulunduğu 15 kişiyi Ankara'ya davet edip görüştük ve bir deklarasyon yayınladık: 'Batı bizi kurtaracak diyoruz ama adamlar bize bomba atıyor. Dayanışma içinde olalım' dedik. 35 kişilik grupla Şam'a gittik. Sonra Kahire, Beyrut, Amman, Erivan ve Şam'a yeniden geziler yaptık. Ardından bir konferans kararı aldık. Konferansın görünürde yaptırımı yok, çünkü siyasi ya da askeri bir oluşum söz konusu değil. Ama aydınların yaptırım gücü çok. Zaman içinde halkın kanaatlerini geliştirebilirler. Bu konferans, siyasileri ve halkı etkilemeyi amaçlıyor."