AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
Ç A L I Ş A N I N   S E S İ
Emeklilik hakkında

Reformda emekli maaşında yaşa göre kademeli artış getirilemez mi?

Ali AMASYALI: Sayın Sınav, yeni taslakta emeklilik yaşının 2070'lerde 62'ye çıkarılmasından bahsediliyor. Bunun etkisi herhalde 2150'lerde görülür. Peki bugün bahsettiğiniz açığı nasıl düzelteceğiz? Hâlâ kazanılmış hak diye, insanlar, 40'lı yaşlarda emekli oluyor. Şu anda memur kesiminde gördüğüm kadarıyla çalışan maaşı ile emekli maaşı arasında cüzi bir fark var. Bu nedenle emekliliği gelen hemen ayrılıyor. Yemin ediyorum kurumumda bir bayan, yeni doğmuş çocuğuna bakmak için emekli oldu. Artık yaşını düşünün. Bence emeklilik yaşının çok acilen yükseltilmesi gerekli. En azından geç emekliliği teşvik için, emekli maaşında yaşa göre kademeli artış geti-rilebilir. Örneğin 55 yaşın altında emeklilikte maaş daha düşük, 55 yaşında maaş % 10 zamlı, 60 yaşında % 15 zamlı vb. olabilir. Bu konuyu gazetelerimizin bilim adamlarından da faydalanarak geniş biçimde işlemesi lazım.

*Okuyucumuzun en keskin sosyal güvenlik tartışmasını basit ve farklı bir tarzda dile getirmesini memnunlukla karşıladığımı belirtmek istiyorum. Toplumumuz, genelde edilgin bekleyişi tercih etmekte; görüş oluşturma ve bu görüşü kamuoyu ile paylaşmada çekingen davranmaktadır. Böylece zayıf toplumsal katılımla gerçekleşen yasalaştırmalar da içerikleri itibariyle hep tartışılmaktadır. Bu durum, yasaların uygulanmasını zorlaştırmaktadır. Halbuki reformlarla gözden geçirilen yasalar, daha etkin uygulanabilmelidirler.

Okuyucumuzun önerisini kamuoyuna aktarırken, aktüeryal dengenin de oluşmasını hedefleyen bugünkü sosyal güvenlik reformunun yaşama ümidi ve yaş ortalaması yükselen toplumumuzda emeklilik yaşının adil bir geçiş süreciyle yükseltilmesi fikrini desteklediğimi belirtmek istiyorum. Zaten Ekonomik ve Sosyal Konsey'de Ramazan Bayramı öncesinde ele alınan Sosyal Güvenlik Reformu çalışmalarında, tasarının bütün yönleriyle gözden geçirilmesi kararlaştırılmıştır. 4447 sayılı Yasa ve değişiklikleri de kurduğu kademeli emeklilik sistemiyle bu yoldaki değişimi başlatmış bulunmaktadır. Yüksek yaşlarda emekliliğin teşvikinde, okuyucumuzun önerdiği gibi, yaş arttıkça daha yüksek emeklilik maaşıyla emekliliğin düzenlenmesi, emeklilik yaşını kendiliğinden bir nebze yükseltecektir. Bu da yabana atılacak bir sonuç değildir. Araştırmaların bu yönde de sürdürülmesi yararlı olacaktır. Yasakoyucunun bu tür önerilerden yararlanması isabetli olacaktır.

Kayıtdışı istihdam, niçin bütün olarak çözümlenmiyor?

Argıt URSUG: Piyasada çalışan bir işçi, ne kadar kazanıyor ve ne kadarı gerçekçi gösteriliyor ve çevrenizdeki insanların ne kadarı gerçek rakamından sigortalı? Bunlar için ne yapıyorsunuz? Köşe yazarı olarak üzerinize düşeni ne kadar yapıyorsunuz? Başbakan, ne demişti, kayıtdışı ekonomi hususunda! Bunun karşısında Maliye bakanı ne diyor? Ekonominin % 70'i kaçak. Zaten kalan % 30'un yarısı da kayıt altında değil, peki bunun suçlusu bizler miyiz? Bugüne kadar bu kayıtdışı kesimin gerekçesi hazırdı, verdiğimiz vergiler doğru yerine gitmiyor. Evet haydi şu an niçin verginizi vermiyorsunuz! Fitre ve zekat vermek, vergi vermeyi ortadan kaldırmamaktadır. Ben güzel olanları alıyorum, ama değerlerimi kaybetmiyorum. Sizlerden çok şey öğrendim, saygıyla kalın.

*Okuyucularım çok iyi bilir ki, sık sık kayıtdışı istihdamı çözümleme hususunda yazılar yazdım. Çünkü kayıtlı istihdam, bütünüyle toplumu koruma programıdır. Ancak iç satınalma gücü ve uluslararası rekabeti göz önüne almadan kurulan bir vergi ve sosyal güvenlik sistemiyle bunu başarmak mümkün değildir. Kayıtlı ekonominin % 90 oranına çıkarılması halinde, muhtemelen kayıtdışı istihdam da yok olma düzeyine ulaşacaktır. Bunun için vergi ve sosyal güvenlik sistemlerinin çok iyi kurulması ve işletilmesi gerekmektedir. Bu arada, yardımlaşma ve dayanışma ödemeleri de çok adil bir düzenlemeyle kayıt altına alınabilir. Çok adil ve düzenli işleyen bir vergi sistemi, toplumumuzu adil ve dengeli bir toplum olarak yeniden biçimleyebilecektir. Hükümetin bu alanda çalışmalarını artırıp etkinleştirmesi zarureti ortadadır.

İşyerimde neden üniversite mezunu devlet isçileri sendikalı olamamaktadır?

Uğur ÇOBAN (işçi): İyi günler. Benim bir sorum olacaktı. 02.11.2005 tarihli yazınızla alakalı değil. Umarım sakıncası yoktur. Ben, elektrik idaresinde İdari Bilimler Fakültesi'nden mezun olarak sözleşmeli işçi statüsünde çalışmaktayım. Sendika başvurusu için sendika yetkilileri ile görüştüğümde, üniversite mezunlarının sendikalı olamayacağını söylediler. Bu durumda lise mezunu bir işçi ile aramızda yaklaşık 200 YTL ücret farkı oluşmaktadır. Acaba bu durumun yasal dayanağı nedir, neden üniversite mezunu devlet isçileri sendikalı olamamaktadır? Bilgilendirirseniz çok memnun olurum.

*Üniversite mezunu devlet isçilerinin sendikalı olamaması hakkında hiçbir yasal düzenleme bulunmamaktadır. Zaten böyle bir ilkenin anayasal sözleşme hürriyetiyle bağdaşır bir yanı da yoktur.

Ancak işyerindeki görev unvanları itibariyle toplu iş sözleşmesinin kapsam dışı bıraktığı işçiler olabilir. Böyle bir düzenlemeden bahsetmediğinizden bu yönde bir değerlendirme yapamadım. Mevcut işyeri toplu iş sözleşmesini incelemenizi öneriyorum. Eğer kapsam dışı olduğunuza ilişkin bir hüküm yoksa, öncelikle işverenliğe dayanışma aidatı ödeyerek toplu iş sözleşmesinden yararlanmak istediğinizi belirten bir dilekçe veriniz. Bu şekilde yararlanırken istiyorsanız, sendikaya noter kanalıyla üyelik başvurusunda bulununuz. Eğer yine reddedilirseniz, iş mahkemesinde sendika üyeliğinizin haksız reddi hakkında dava açabilirsiniz.



7 Kasım 2005
Pazartesi
 
TAHSİN SINAV


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Online İlan

ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi
Dünya | Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon
Sağlık | Arşiv | Bilişim | Dizi
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED