İddiaya göre, İ.Ü. Tıp Fakültesi Göğüs Kalp Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Kalaycı, 4 ay önce tavsiye üzerine başvuran akciğer kanseri Ahmet Cevahir'e, "Seni ameliyatla yaşatırım" dedi. Ancak Cevahir'in akciğerindeki kanser, ameliyattan sonra metastaz yaparak (Kanserli hücrelerin başka bölgelere sıçraması) tüm vücuda yayıldı. Durumu kötüleşen Cevahir, Prof. Kalaycı'ya, "Ölürsem yakınlarım seni yaşatmaz" dedi. Ardından Cevahir, tedavi için Almanya'ya götürüldü. Salı günü İstanbul'a getirilen Cevahir, üç gün önce yaşamını yitirdi. Cevahir'in ölümünden

9 saat sonra, Prof. Kalaycı, 45-50 yaşlarında dökük saçlı, şişman ve siyah montlu bir kişi tarafından, 10 kurşun sıkılarak öldürüldü. Ramazan Bayramı'ndan önce Aksaray'daki muayenehanesinde çekiçle saldıran maskeli kişilerin de Cevahir'in yakınları olduğu ancak Prof. Dr. Kalaycı'nın şikayetçi olmadığı öğrenildi.

Cinayet Bürosu, zanlının Cevahir'in yakın bir akrabası olduğunu belirledi. Cevahir Ailesi'nden bazı kişiler, olayla ilgili sorgulanıp serbest bırakıldı. Katili yakalamalarının an meselesi olduğunu belirten yetkililer, isim vermedi..

Bakan Akdağ'dan kınama ve taziye

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Kalaycı'nın öldürülmesiyle ilgili, "Kamu vicdanını yaralayan bu elim hadiseyi nefretle kınıyorum" dedi. Akdağ, merhumun eşi Nurhan Kalaycı, İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Gencay Gürsoy ve Çapa Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Keçer'i telefonla arayarak başsağlığı diledi.

'Hastası için günlerce hastanede beklerdi'

Öldürülen Prof. Dr. Necip Göksel Kalaycı'nın eşi Nurlan Kalaycı, "Ona âşık olduğumda Çapa'da asistandı. Ben de tiyatrocuydum" dedi. Yeni Şafak'a özel açıklamalar yapan Nurlan Kalaycı, 1968 yılında evlendiği Prof. Dr. Necip Göksel Kalaycı ile nasıl tanıştıklarını ve sonrasını anlattı. Eski Türkiye güzeli olan Nurlan Kalaycı, "Ben o zamanlar Şehir Tiyatroları'nda çalışıyordum. O da asistan olarak Çapa'ya girmişti. Aynı sene evlendik. Evliliğimiz boyunca fevkalade bir tıp adamı, fevkalade bir eş, fevkalade bir baba ve fevkalade bir dost oldu" diye konuştu.

Yumuşak başlı, kibar ve sportmen olan eşinin iyi bir yüzücü olduğunu, insanlara birşeyler öğretmeyi çok sevdiğini ifade eden Nurlan Kalaycı, "Eşim çocuk okutur, insanlara yardım eder, yaşlılara değer verir, hayvanları çok severdi. Bir hasta için günlerce hastanelerde bekleyen, para için değil, sadece insanlık için mücadele eden bir insandı. Tedavi ettiği hastalar gazetelere demeç ve-rerek eşime teşekkür ederlerdi. Yüzlerce doktor yetiştirdi" dedi. Kalaycı, eşinin hayvan sevgisini ise şöyle anlattı: "Daha önce siyah renkli bir sokak köpeğine bakıyordu. Ona bir müddet baktıktan sonra öldüğünü duydu. Bu duruma ailecek çok üzüldük. Her gün yemek verir bakımını yapardık. Benim de çok üzüldüğümü görünce, gidip siyah renkli bir köpek alıp getirdi ve bana hediye etti. O köpek evimizin neşesi oldu."

Hastaları çok üzgün

Muayenehanenin asansöründe başına çekiçle vurulduğu an, Porf.Dr. Kalaycı'nın yanında olduğu iddialarını yalanlayan asistanı Alper Toker, daha sonra da bu konuyu kendisine anlatmadığını, olaydan sonra kafasındaki yara izlerini sorduğu zaman, kapıya çarptığını söylediğini ifade etti. Toker, ölüm haberini aldıktan sonra, 100'den fazla hastanın kendisini arayıp başsağlığı dileklerini ilettiğini bildirdi.

'Ailemizin adının geçmesi üzücü'

Prof. Dr. Necip Göksel Kalaycı'nın eski hastalarından Ahmet Cevahir'in cenazesi dün toprağa verildi. Cevahir için Yeniköy Bağlar Mevkii Cevahir Camii'nde öğle vakti kılınan cenaze namazına ailesi ve yakınları katıldı. Cevahir'in damadı Uğur Uzun, "Cevahir Ailesi'nin adının böyle bir olayda geçmesi bile üzüntü verici" dedi. Cevahir'in Ocak ayında İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi'nde ameliyat olduktan sonra Almanya'ya gidip ışın tedavisi gördüğünü anlatan Uzun, daha sonra Prof. Dr. Kalaycı ile hiçbir ilişkilerinin kalmadığını söyledi. Uzun, "Eğer tehdit varsa tehdit edeni bulsunlar. Salı Türkiye'ye getirildi, yoğun bakıma yatırıldı. Bitkisel hayattaydı, ölümünü bekliyorduk'' dedi.