Ulaştırma vasıtaları

KOB'un AB Konseyi tarafından onaylandığına ve bağlayıcı olduğuna işaret edilirken, Türkiye'nin Ankara ve Brüksel'de yapacağı girişimlerde, öncelikle Kıbrıs sorununa işaret edeceği belirtildi. Türkiye, Gümrük Birliği'nin, sadece malların serbest dolaşımını öngördüğünü, AB ülkelerinin ulaştırma vasıtalarına seyrüsefer serbestisi sağlama yükümlülüğü bulunmadığını anımsatacak.

Kabul edilemez

Belgelerin incelemesinin devam ettiğini belirten bir yetkili, Ankara'da yapılacak girişimin daha sınırlı olacağını, Brüksel'de ise ayrıntılı yanıt verileceğini belirtti. Dışişleri Bakanlığı'nın da ulaştırma vasıtalarıyla ilgili AB beklentisinin kabul edilemeyeceğini belirten bir açıklama yapması bekleniyor. Ayrıca, Ankara Brüksel'e KKTC'ye uygulanan izolasyonlar kaldırılmadan Rum gemilerinin Türk limanlarına giremeyeceğini bildirecek.

Başka azınlık yok

Türkiye'nin girişiminde, Lozan Anlaşması ile kabul edilenler dışında bir azınlık bulunmadığı da kayda geçirilecek. Türkiye'nin yerine getirmediği yükümlülükler arasında sıralanan Asompsiyon Rahipleri'yle dostane çözümün uygulanamaması, İşkence Komitesi'nin raporunu yayınlayamaması, Öcalan'ın yeniden yargılanması gibi konularda Türkiye'nin üzerine düşeni yaptığı, karşı tarafın gerekli tedbirleri almadığı da anımsatılacak.