T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
A K T Ü E L 8 AĞUSTOS 2006 SALI
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Yurt Haberler
  Bugünkü Yeni Şafak
 
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  İnsan Kaynakları
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Dünyayı kurtarma işini Bush'a bıraktım

'Dünyayı Kurtaran Adam' filmiyle dünya sinema tarihine geçen ünlü oyuncu Cüneyt Arkın, "Artık dünyayı ben bile kurtaramam. Dünyanın kurtarılacak hali kalmadı. Her şeyi Bush'a bıraktım" dedi

Eskişehir Tepebaşı Belediyesi tarafından düzenlenen "2. Eski Türk Sineması Geceleri" Cüneyt Arkın ve Fatma Girik'in başrollerini oynadığı "Vatan ve Namık Kemal" filminin gösterimiyle sona erdi.

Eski Türk Sineması Geceleri'ne katılmak üzere doğum yeri Eskişehir'e gelen sinema sanatçısı Cüneyt Arkın'a hemşehrileri yoğun ilgi gösterdi. Film öncesi vatandaşlarla sohbet eden Arkın, eski Türk sinemasının toplumun etrafında birleştiği değerleri yansıttığını belirterek, bu durumu keşfeden ABD sinemasının salonları ele geçirdiğini söyledi. Zamanla Türk sineması ile halkın arasındaki bağın koptuğunu ifade eden Arkın,: "Sonuç olarak Türk sineması bu hale geldi. Son dönemde vizyona giren Türk filmlerinin arkasında medya desteği var. Adamlar bir film çekiyorlar, 6 ay o kanal bu kanal geziyorlar. Bu filmleri yine de en fazla 3 milyon kişi izliyor. Benim filmlerim hiçbir reklamı olmadan 15 milyon kişi tarafından izlendi. İşte bu gönül ilişkisidir. Son olarak 'Dünyayı Kurtaran Adam' filmini çektik. Bakalım kaç kanal gezeceğiz? Artık dünyayı kurtarmayacağım. Dünyanın kurtarılacak hali kalmadı. Her şeyi Bush'a bıraktım. O kurtarıyor dünyayı. Afganistan'dan başladı Irak'ta devam ediyor" dedi.

CÜNEYT ARKIN OLMAK KOLAY DEĞİL

Türk sinemasını büyük fedakarlıklarla ayakta tuttuklarını belirten Arkın, son derece disiplinli çalıştıklarını ifade etti.

Oynadığı rolü daha iyi yapabilmek için Kazak sirkinde gece gündüz demeden 1 yıl çalıştığını anlatan Arkın, şunları söyledi:

"6 yıl da karate çalıştım. Çok zorluklar çektim. Dalaman'da Malkoçoğlu'nu çekiyoruz. Yönetmen atla duvarı yıkarak kaleye girmemi istedi. Ama ata bir şey olmasın diye biraz dekor yaptık. İşçiler çimento kullanarak kale duvarını yaptı. Akşam olduğu için çekim yarına kaldı. Ertesi gün atla duvarı geçmeye çalıştım. At bir tarafa ben bir tarafa ama duvar olduğu gibi duruyor. Çimento bir gece kalınca donmuş kayadan daha sert olmuş. Fark edememişiz. İşte böyle kafamızı duvarlara vura vura Cüneyt Arkın olduk."

MALKOÇOĞLU PARTİSİ

Arkın, 1991'de Eskişehir'den milletvekili adayı olduğunu hatırlatarak, siyasete girdikten 15 gün sonra yalan söylemeyi öğrendiğini anlattı. Gazetecilerin "Tekrar siyasete dönecek misiniz?" sorusu üzerine Arkın, "Allah göstermesin. Seçim çalışmaları kapsamında düzenlenen mitinglerde (Cüneyt Arkın geliyor) denilince müthiş kalabalık oluyordu. Çoluk, çocuk, yaşlı alana doluyordu. Siyaset konuşmaya başlayınca herkesin suratı asılıyordu. Hiç kimse siyaset konuşmamı istemiyordu. Bir partiden aday olunca diğer partidekiler kızıyordu. Ben artık Cüneyt Arkın partisindenim. Yeni bir parti kuruyorum. Adı da Malkoçoğlu partisi. Siyasi partiler ve hükümetler bu memlekete gerektiği gibi ilgi göstermediler. Nasıl düşer memleket bu hale?" diye konuştu.

  • ESKİŞEHİR

    Geri dön   Yazdır   Yukarı


  • ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
    Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
    Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi