T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 8 AĞUSTOS 2006 SALI
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Yurt Haberler
  Bugünkü Yeni Şafak
 
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  İnsan Kaynakları
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Mustafa KUTLU

Erciyes'i bırak Kiev'e bak

Bu sıcakta top oynanmaz. Diyordu herkes: Seyirci, futbolcu, yönetici. Doğrusu şans işte; bunca yılın en sıcak Ağustos günleriydi, değil futbol oynamak nefes almak dahi zordu. Neden böyle oldu?

Efendim Fatih Hoca açıkladı.

Öteki ülke takımları lig devam ettiği için hazır oluyorlar. Biz geç başladığımız için "ciddi maç" oynamadan milli maça çıkıyoruz. Bu tehlikeli bir seçim. İşi garantiye almak için sezonu erken başlatıyoruz. Sıcak, evet ama olsun; futbolcularımız en az üç-beş maç oynasın ki işi garantiye alalım. Mesele budur.

Zirveye oynayan dört büyük takım genellikle lige iyi başlayamazmış. İstatistikler böyle diyor. Eh rakamlara karşı çıkılmamalı değil mi?

Böylece Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzon kötü başladı.

Buna mukabil Fenerbahçe o sıcakta rüzgâr gibi esti. Ama ne rüzgâr sıcak mı, sıcak.

Erciyes'in karını-buzunu eritti.

Bu bir motivasyon meselesidir ve Zico ilk imtihanını başarıyla vermiştir.

Hayır böyle diyemeyiz.

Fenerbahçe Erciyes maçına başında hoca olmadan da çıksa maçı alırdı. Erciyes maçı ölçü değildir.

Ölçü (daha önce de belirttik) Kiev maçıdır. 100. Yıl'ın dışarıda başarı kazanılarak kutlanması esastır. Fenerbahçe Kiev'i yenebilecek, eleyebilecek bir takım. Ancak iyi motivasyon, çapına uygun futbol gerekiyor. Takımın ve yönetimin (tek ve büyük) eksiği, zamanında transfer yapamamış olmasıdır. Anelka işi hâlâ askıda. Kiev maçında zorla oynatılması hata olur.

Galatasaray Gerets'in bütün ısrarına rağmen taş üstüne taş koyamadı. Sermayeden yediği söylenebilir. Ayrıca hoca-yönetim ve kadro arasında bir uyumsuzluk var ki, gizlenmesi mümkün değil. Takımın gençleri yaşlıların yerini alabilir, ama bu zamana bağlı. Dolayısıyla ilk altı-yedi maç çok önemli. Bu Galatasaray ilk maçları kaybettiğinde lige havlu atabilir.

Benim Beşiktaş'a güvenim sarsılmadı. İyi transferler yaptı, takımı gençleştirdi, iyi bir hocası var. Ancak takımın beyni, oyunu yönlendiren bir lider henüz yok. Beşiktaş taraftarı sabırlı olmalıdır. Vestel-Manisa yabana atılacak bir takım değil. Geçen sezon Fenerbahçe'ye yaptıkları sürpriz akıllardan çıkmadı.

Buna mukabil Trabzon'un işi daha zor. Evet hoca yenilenmesi dahil bir hamle yaptı. Marcelinho'yu aldı. [Fatih Tekke'nin transferi ile mali durumunda bir ferahlama oldu]. Ancak takımın oturması zaman istiyor. Hem karşısında Avrupa'da oynayan, lige hazır üst düzeyde bulunan bir Kayseri vardı.

Ligin ilk maçları ve sıcak futbolu ezdi. Netice bir sürü beraberlik ve gol kısırlığı. Biz seyirciler (taraftarlar) zaten daha ziyade Avrupa Yakası'na bakıyoruz.

Ne olacaksa orada olacak.

Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi