T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 8 AĞUSTOS 2006 SALI
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Yurt Haberler
  Bugünkü Yeni Şafak
 
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  İnsan Kaynakları
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Melikşah UTKU

Terörizmi, insan haklarına saygısız devletler besliyor

Altmış yıl öncesi gidelim. Batılı devletler, Afrika'dan Avustralya'ya kadar onlarca devleti ve sömürgeyi kapsayan savaştan henüz çıkmışlar. Dünya savaşı milletleri kırmış, devletleri yıkmış, etrafta bir yığın yurtsuz mülteci, savaş mağduru, aç ve fakir insan bırakmış. Nazi kampları, kıyımdan geçirilen ve sayıları milyonlarla ifade edilen Yahudi, Polonyalı ve Çingenenin cesetleriyle dolmuş.

Yahudiler, o dönemin mazlumları arasında en dişlisi çıkmış. Köklü teşkilatlarının hızlı ve yoğun çabaları kısa sürede sonuç vermiş: Yeni kurulan Birleşmiş Milletler'in ilk icraatı, savaş suçlusu sayılan eski Nazi subaylarını yargılamak ve kayıtlarda boş arazi olarak tanımlanan Filistin'de bir Yahudi devleti kurmak olmuş. Filistin'in boş olmadığı, İsrail'in bu kayıtlara bile giremeyecek kadar "önemsiz" insanların cesetleri üzerinde yükseleceğini, "iyi niyetli" Birleşmiş Milletler bilemezdi tabii.

Siyahından sarısına, Cezayirlisinden Hintlisine kadar bütün "ikinci sınıf" ırklara kan kusturarak medeniyet götüren, yerinden yurdundan edip ilkellikten kurtaran Amerika ve Avrupalı hümanistler, Yahudilere karşı sorumluluklarını bir İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi yayınlayarak tamamladılar. Bundan 60 yıl önce söz konusu bildiriyi imzaya açarken zamanın BM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı ve Yalta kahramanı ABD Başkanı'nın eşi Eleanor Roosevelt'in, "bu işi de halletmiş" olmanın hafifliğiyle oldukça neşeli olduğu söylenir. Roosevelt'in bugünkü haleflerleri ise oldukça karamsar bir tablo çiziyor.

Aradan geçen onca zamana rağmen insan haklarının yapmacık bir ilkeden ibaret olduğu defalarca ispat edildi. Vurmak; siyasetten men etmek; hor görmek; okulundan, kamusal alandan uzaklaştırmak; birbirine kırdırmak; yargısız infaz, sorgusuz tutuklama, coplu müdahaleye başvurarak kafasını ezmek; adaleti aleyhine işletmek; filistin kazığı, kola şişesi, elektrik şoku, darb izi çıkarmayan dayak gibi gelişmiş tekniklerle işkence etmek, bugün pekçok ülkede yaygın bir uygulama sahası buluyor. Komik bahanelerle ülkeler işgal ediliyor, terörist diye çocuk ve yaşlıların kafasına tonlarca bomba yağdırılıyor ve dünya bunu alkışlıyor. İnsan haklarına nazire uygulamalara, sadece geri kalmışlarda değil, gelişmiş denen ülkelerde de yaygın olarak karşılaşılıyor.

Tabii ki devran dönüyor, acılar baskı rejimlerini yıkıyor. Sonunda kaybeden despotlar oluyor. Tarihin en acıklı tarafıysa, kazananların çoğu zaman eski mazlumlar olmayışı. Çoğu zaman bir despotun yerini, bir başka despot alıyor. Her yeni despot, meşruiyetini devlet olmaktan alıyor. Devlet eşittir despotizm diyorsunuz yakında.

Devlet insan için vardı hani. Nerede bir insanın temel haklarının garanti altına alındığı dünya? Evrensel bildirgeler, anayasalar kimin haklarını güvence altına alıyor?

Kimse devletini ve içinde yaşadığı toplumu seçemiyor. Kimse doğduğu anda ABD'li bir baptist, Polonyalı bir Yahudi, İranlı bir Azeri veya Lübnanlı bir Şii olmayı seçmiyor. Bunlara doğuyor. Tabiatıyla o ülkenin kanunlarına, örf ve geleneklerine uyma mecburiyeti var. Ancak bu kanunların veya devlet politikalarının insanların temel haklarına yönelik taşıması gereken asgari yükümlülükler var. Devletler bu yöndeki vaatlerinde durmazlarsa vatandaşından veya hakkına tecavüz ettiği bir başka ülkenin vatandaşından kendi kurallarına saygı duymasını bekleyemez.

Hiçbir toplum, hiçbir insan terörü bir hayat tarzı olarak benimseyemez. Ancak terör ile insan haklarına saygısız devletlerin aynı denklemde yer alması ilginç değil mi?

Geri dön   Mesaj gönder   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi