T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
6 5 7 ' L İ L E R   A İ L E S İ 10 HAZİRAN 2006 CUMARTESİ
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Yurt Haberler
  Bugünkü Yeni Şafak
 
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Aday memurluktaki eğitimlerin önemi

Her yıl KPSS ile binlerce aday devlet memurluğuna atanmaktadır. Atananların kimisi mühendis kimisi öğretmen kimisi de normal memurdur. Ancak atanan her aday memurun, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda öngörülen eğitimleri alması ve bu eğitimlerde başarılı olması gerekmektedir. Bu bir zorunluluktur. Çoğu kamu kurumunda, bu eğitimler bir formalite olarak kağıt üzerinde gösterilmesine rağmen, bazı kamu kurumları bu eğitimi ciddi bir şekilde vermektedir.

Köşemize gelen sorular nedeniyle adaylık dönemindeki göreve son verme durumları ile bunun ne anlam ifade ettiğine dair geniş bir açıklama yapma gereği hissettik. Zira, bazı aday memuru okuyucularımız, eğitimleri önemsememekte ve "memur oldum" rahatlığı ile davranmaktadır. Bu yazımızda bunun yanlışlığına vurgu yapacağız.

Diğer yandan, aşağıda yapacağımız açıklamalar sadece bakanlıklar ve genel müdürlüklerdeki memurlarla sınırlı olmayıp, belediyeler ve üniversitelerdeki memurları kapsamaktadır. Ancak, açıklamalarımız sadece 657 sayılı kanuna tabi olarak çalışan memurlara yöneliktir.

ADAY MEMUR ÜÇ ELEMEDEN GEÇER

Aday memurların göreceği eğitimler, 657 sayılı kanunda düzenlenmiştir. Kanunun 55'nci maddesinde, aday olarak atanan memurların alacağı eğitimler şu şekilde sıralanmıştır:

1- Bütün memurların ortak vasıfları ile ilgili temel eğitim,
2- Sınıfları ile ilgili hazırlayıcı eğitim
3- Staj.

Bu maddenin devamında, aday memurun devlet memuru olarak atanabilmesi için bu eğitimlerde başarılı olması gerektiği belirtilmiştir.

ADAY MEMURUN GÖREVİNE SON VERME HALLERİ

Aday memurun görevine son verme halleri ise 657 sayılı kanunun "Adaylık Devresi İçinde Göreve Son Vermeyi" düzenleyen 56'ncı maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddede, aday memurlardan;

1- Adaylık süresi içindeki temel ve hazırlayıcı eğitim ve staj devrelerinin her birinde başarısız olanlarla,

2- Adaylık süresi içinde hal ve hareketlerinde memuriyetle bağdaşmayacak durumları, göreve devamsızlıkları tespit edilenlerin, sicil amirlerinin teklifi ve atamaya yetkili amirin tasdiki ile görevlerine son verileceği belirtilmiştir.

Bu hükümler birlikte değerlendirildiğinde, temel eğitim, hazırlayıcı eğitim ve staja tabi tutulan aday memurun bunların herhangi birisinden başarısız olması halinde görevine son verilmesi gerekmektedir. Bu maddede yer alan "her birinde" ifadesi, her ne kadar hepsinden anlamına gelse de, 55' inci madde ile birlikte değerlendirildiğinde her hangi biri olarak anlaşılmalıdır. Bu nedenle eğitimlerin birinden dahi başarısız olan aday memurun görevine son verilmelidir. Başarısız olanlar için herhangi ek bir sınav düzenlenmesi mümkün değildir. Yukarıda yer verilen 2 nolu maddede belirtilen "memuriyetle bağdaşmayacak durumları" ibaresi, oldukça geniş olup, kötü niyetli amirlerce doldurulmaya müsait bir terimdir. Dolayısıyla aday memurların adaylık döneminde çok dikkatli olmaları ve belirtilen sınavlardan başarılı olmaları gerekmektedir.

SINAVLARDAKİ BAŞARI PUANI 60'DIR

Ayrıca şu hususu da belirtmek gerekir ki başarı puanı 60'dır. Yani her bir sınavdan en az 60 puan alınmalıdır. Başarı puanı, "Aday Memurların Yetiştirilmesine İlişkin Genel Yönetmelik"te düzenlenmiştir.

ADAYKEN, GÖREVİNE SON VERİLEN ÜÇ YIL DEVLET MEMURU OLAMAZ

Bir diğer husus da şudur: 657 sayılı kanunun 57'nci maddesinde bu şekilde görevine son verilenler için oldukça ağır yaptırımlar getirilmiştir. Adaylık devresi içinde veya sonunda, ilişikleri kesilenler (sağlık nedenleri hariç) 3 yıl süre ile devlet memurluğuna alınmamaktadır.


Lise öğrencilerinin KPSS mağduriyeti

1999 yılından bu yana uygulanan KPSS sisteminde hala sorunlar yaşanmaktadır. Bu sorunların bir kısmı çözüme kavuşmuş olsa da, bazıları hala çözülmemiş olarak kalmaya devam etmektedir. Bu sorunlardan en önemlilerinden bir tanesi de şu an yaşanmaktadır.

ÜST YAŞ SINIRI KALKTI

Lise mezunları veya mezun olacakları ile önlisans mezunları veya mezun olacaklarının girebilecekleri KPSS/2 sınavı Eylül ayında yapılacaktır. Sınava girmede, herhangi bir üst yaş sınırı bulunmamaktadır. Örneğin 60 yaşındaki bir aday dahi sınava girebilmektedir.

Sınav sonrasında, kamu kurumlarının boş kadroları, ÖSYM tarafından yayımlanacak olup, adaylar yayımlanan her kadro için tek tek belirtilen şartlara bakarak, durumlarına uyan kadroları tercih edeceklerdir. Kamu kurumları ÖSYM aracılığı ile yayımlayacağı kadrolarda, kendi kuruluş kanununda veya buna dayalı yönetmelikte bir üst yaş düzenlemesi olmadığı müddetçe herhangi bir yaş sınırı getiremeyecektir.

KPSS İKİ YILDA BİR AÇILIYOR

Geçtiğimiz ay yapılan bu düzenleme ile üst yaş sorunu önemli ölçüde kalkmış oldu. Ancak alt yaş sınırı devam etmektedir. KPSS her yıl açılan bir sınav değildir. 1999 yılından bu yana devam eden uygulamaya göre de, sınav genel olarak iki yılda bir açılmaktadır. Bu uygulamaya göre gelecek yıl bir KPSS sınavı açılmayacaktır. Bu nedenle de liseden gelecek yıl mezun olacakların bu yıl sınava girmesi gerekmektedir. Çünkü son sınıfta olmayan öğrenci, gelecek yıl mezun olacak, ancak gelecek yıl sınav olmadığı için 2008'i beklemek zorunda kalacaktır. Oysaki mezun olma şartı, sadece kadrolara başvuru sırasında aranmaktadır.

SINAVA VE KADROLARA BAŞVURUYA İLİŞKİN ÖRNEK

Örneğin bir aday Eylül 2006'da sınava lise düzeyinden girmiş olsun. Kamu kurumlarının kadroları da Aralık 2006'da ÖSYM tarafından açıklanıp, başvurular alınsın. Örneğimizdeki bu aday Aralık ayında liseden mezun olamamış ise kadrolara başvuramayacaktır. Ancak kamu kurumlarının boş kadroları sadece örneğimizdeki gibi Aralık ayında yayımlanmayacaktır. 2007 yılı içerisinde de ara ara kadrolar yayımlanacaktır. Örneğimizi sürdürecek olursak; kamu kurumları, 2007 haziran ayında da, kadrolarını ÖSYM aracılığı ile yayımlanmış olsun. Eğer aday 2007 haziran itibariyle mezun olmuş ise başvurabilecek, değilse yine başvuramayacaktır.

Bu açıklamalar şunu göstermektedir: Gerek mezun olamayanların gerekse de gelecek yıl mezun olacakların bu yıl sınava girmesi gerekmekte, mezuniyet şartını taşıdıktan sonra da açıklanan kadrolara başvurması gerekmektedir.

'18 YAŞINI TAMAMLAMIŞ' OLMA ŞARTI KILAVUZDA YER ALIYOR

Ancak, burada önemli bir sorun bulunmaktadır. Bazı adaylar 18 yaşını tamamlamamıştır. ÖSYM tarafından yayımlanan kılavuzda, "Sınav tarihi itibariyle en az (18) yaşını tamamlamış olmak (Bir meslek veya sanat okulunu bitirenler en az 15 yaşını doldurmuş olmak ve Türk Medeni Kanununun 12'nci maddesine göre kazai rüşt kararı almak şartıyla Devlet memurluklarına atanabilirler. Kazai rüşt kararının girilen sınav tarihinden önce alınmış olması gerekmektedir.)." açıklaması bulunmaktadır.

DANIŞTAY: YAŞ ŞARTI SINAV TARİHİ İTİBARİYLE ARANMAMALI

Bu açıklama nedeniyle Eylül 2006 tarihi itibariyle 18 yaşını tamamlamamış olanlar sınava giremeyecektir. Bu hususun düzeltilmesi ve bu adaylar için sınav tarihi itibariyle değil kadrolara başvuru tarihi itibariyle yaş şartının aranması gerekmektedir.

Zaten Danıştay Onikinci Dairesinin 2003/4565 sayılı Esas, 2006/915 sayılı kararı da bu yöndedir. Danıştay verdiği bu kararda, "salt sınav tarihinde 18 yaşını tamamlamadığından bahisle atamasının yapılmamasına ilişkin dava işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır" hususunu belirtmiştir.

Hazırlayan: Ahmet Ünlü
( memurlar.net editörü )

Faks: (0312) 472 68 80

Geri dön   Mesaj gönder   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi