T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
Y A Z A R L A R | 17 HAZİRAN 2006 CUMARTESİ | ||
|
Dördüncü yasama yılını tamamlamaya 2 hafta kaldı. 22. Dönem'de sessiz devrim niteliğinde kanunlar çıkardık. Kangren olmuş çok sayıda problemi çözdük. Esnafı çiftçiyi sanayiciyi rahatlatan kanunlara imza attık. Elbette yıllardır teraküm etmiş sorunların tamamı halledilmedi. Ama meclisin mesai mefhumuyla değil sorunları çözmek anlayışıyla hareket ettiği bu dönemde toplumun mağdur kesimlerinin çoğunun sıkıntıları giderildi/hafifletildi. Benim şahsen keyiflendiğim anlar, sorunları çözülen vatandaşların yüzlerinde gördüğüm kelimelerle anlatma imkanı olmayan ifadeler olmuştur. Gelen fakslar, telgraflar, mektuplar, elektronik postalar ve telefonlardan ziyade sorunu çözülen insanların yüzlerine yansıyan o anlamlı ifade siyasetin en çok keyif aldığım tezahürleridir. Geçen hafta nitelikli çoğunluk gerektiren ve 3 yıldır genel kurula inip çıkan 14 maddelik bir teklifi daha kanunlaştırdık. Son 4 yılda beni de bir siyasetçi olarak keyiflendiren bir yasama haftası geçirdik. Grup adına benim de konuştuğum 1143 sıra Sayılı Bazı Kamu alacaklarının Tahsil ve Terkinine İlişkin Kanun teklifi milyonlarca vatandaşı yıllardır mağdur eden, hayatını karartan sorunlarını kökten çözen teklifti. Yasalaştı. Yukarıda anlatmaya çalıştığım ifadeleri vatandaşların yüzünde görmeye başladık. Kimlerin sorunlarını mı hallettik? Birkaç misal vereyim. Yurtdışına gönderilen öğrenci ve akademik personel ile yükseköğretim kurumlarına borçlanan akademik personelin borçları yeniden yapılandırıldı. Bu noktayı biraz açmakta fayda var. Geçmiş dönemlerde devlet bursuyla yurt dışına gönderilen bazı öğrenciler ve akademik personel, bir müddet sonra yöneticilerinin keyfi uygulamaları sonucu ya görevlerine son verilmiş yahut geri çağrılmış ve devletin ödediği burs faiziyle birlikte muhataptan talep edilmiş. Öyle ki, 50 bin dolar burs almış bir öğrencinin hem öğrenciliği elinden alınmış hem de gecikme faizi ve zammıyla borcu 500-600 bin dolara yükselmiş. Bu borcu ödemesi mümkün olmayan öğrenci ve akademik personelin bir kısmı memlekete gelemez olmuş. Geçen hafta yapılan düzenleme ile borçları ödenebilecek miktar ve takvime bağlanmış böylece binlerce ilim adamı hem bu borç sarmalından kurtulmuştur. Ayrıca makam ve görev tazminatlarının fertler lehine düzenlenmesinin yanı sıra görevine son verilmiş olanlara, daha önce kadrolarının bulunduğu yüksek öğretim kurumlarına öncelik vermek suretiyle YÖK'ün belirleyeceği uygun görevlere imtihansız olarak atanmaları sağlandı. Hurdaya çıkmış binlerce taşıt sahibine haksız yere motorlu taşıtlar vergisi tahakkuk ettirilmiş. Tahakkuk ettirilen bu vergilere gecikme zammı, faiz ve cezalar bindirilmiş vatandaş perişan olmuş. Binlerce vatandaşın bu sorunu da çözüldü. Bir diğer örnek ise vakıf kiracılarının mağduriyetidir. Mütevellisi kalmadığı için Vakıflar genel müdürlüğüne bağlanan, mazbut vakıf sınıfına giren vakıfların gayrimenkullerindeki kiracılara da haksız yere geriye dönük olarak stopaj tarhiyatı yapılmış. Devletin mal sahibi olduğu gayrimenkullerden kira stopaj alınmaz, çünkü kiralar zaten doğurdan doğruya devlete gelir olarak kaydedilmektedir. Gelirin geliri olmaz. Mazbut vakıflar da böyle düşünüldüğü için kiracılardan stopaj talep edilmemiş. Hatta bazı kiracıların maliyeye ve vakıflara stopaj ödemek için müracaatlarına stopaj ödemeniz gerekmiyor cevabı verilmiş. Fakat 2003 yılında bazı müfettişler "dernek ve vakıf kiracılarından stopaj alındığı gibi mazbut vakıfların kirasından da stopaj alınır" diyerek, kiracılara geriye dönük 5 yıllık stopaj tahakkuk ettirmişler. Bu stopajların üzerine de gecikme zammı, gecikme faizi ve gecikme cezası binmiş. 100 milyon kira ödeyen sıradan bir küçük esnafa birden bire 15-20 milyarlık borç çıkartılmış. Haklarında dava açılmış, icra gelmiş haciz gelmiş yurt dışı yasağı konmuş. Hülasa vakıf kiracısı esnaf da perişan edilmişti. Bu hafta çıkarılan yasa ile bu esnafa haksız yere tahakkuk ettirilen bu stopajlar kaldırılmış davalar düşürülmüş ve büyük bir problem ortadan kalkmıştır. Şimdi bazı okurlarımızın " bizim sorunlar ne zaman çözülecek?" diye sorduğunu duyar gibiyim. Evet sizler de haklısınız. O sorunların da çözülmesi lazım. Biz de çözmekten yanayız. İnşallah onun zamanı da gelecek! Ben de o zevki tatmak için sabırsızlanıyorum ama üzülmemek için sorunu gerçek manada çözmek için sabra, makul ve mantıklı olmaya mecburuz.
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |