Ana Sayfa
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Aktüel
Spor
Yazarlar
Televizyon
Sağlık
Son Dakika
657'liler Ailesi
Bilişim
Çalışanın Sesi
Diziler
Düşünce Gündemi
İzdüşüm
Kültür-Sanat
Okur Sözcüsü
Röportaj
Sinema
Yemek
Zamanda Yolculuk
Bize Yazın
Abone Formu
Temsilcilikler
Reklam
Künye
Arşiv

Yeni Şafak'ta Ara

AB terör örgütleri listesinde yer alan ve Belçika adaleti tarafından da "terör örgütü" olarak nitelenen DHKP-C'nin Brüksel'de "irtibat bürosu" bulundurmayı sürdürmesi çeşitli tartışmalara neden olurken, büronun yer aldığı binanın sahibi de "kiracılardan hoşnut olmadığını" bildirdi.

"Le Soir" gazetesine açıklama yapan Belçikalı Andre D, AB kurumlarının bulunduğu mahallede bulunan evini 5 yıl önce "amcasıyla gelen genç bir kadın gazeteciye" kiraya verirken başına gelecekleri tahmin etmediğini söyledi.

Bahçıvanlık yapan Andre D, mülkünü bu insanlara kiraladıktan sonra başına çok dert geldiğini anlatırken, evinin ABD, AB ve Belçika tarafından "terörist" olarak nitelendirilen bir örgütün toplantı ve faaliyet merkezi haline geldiğini söyledi.

Binada olup bitenleri önce komşulardan öğrendiğini belirten ev sahibi, kiraların bazen geç ve her zaman nakit parayla ödendiğini bildirdi.

Evde bir onarım yapılması söz konusu olduğunda, gönderilen işçilerin başında her zaman iki-üç DHKP-C üyesinin beklediğini, bu kişilerin, "eve mikrofon yerleştirilmesi" endişesinde olduklarını anlatan ev sahibi, evin kapısının çeşitli defalar kırıldığını, son olarak 2004 yılında federal polis baskınında bunun tekrarlandığını ve o tarihten sonra onarım işini üstlenmekten vazgeçtiğini ifade etti.

"Le Soir", Belçikalı yetkililerin DHKP-C'nin mali gelirleri ve mal varlığı üzerine araştırma yaptıklarını ancak bir şey bulamadıklarını, bu örgütün haraç toplama ve kaçakçılık eylemlerinden adli dosyalarda söz edildiğini belirterek, nakit para olarak ödenen kiranın nereden geldiğini sorguladı ve bu konuya kimsenin ilgi göstermemesini eleştirdi.

"TESLİM OL!"

Öte yandan "Le Soir" gazetesinde çıkan alaylı yorum yazısında, terörist Fehriye Erdal'ın kaçmasında "hiç kimsenin hatası olmadığı, olayın karnaval tatili dönemine denk geldiği, başta İçişleri Bakanı Patrick Dewael olmak üzere herkesin tatile gittiği" belirtildi.

İstihbarat Servisi Genel Müdürü Koen Dassen'in zaten işini terk etmek üzere olduğunu ve "eşyalarını toplamakla meşgul bulunduğunu" yazan gazete, Dassen sayesinde İran'ın yepyeni nükleer malzemelere kavuştuğunu belirtti.

Belçika İstihbarat Servisi (SE), ABD'nin uyarılarına rağmen, bir İran şirketine nükleer silah üretiminde kullanılabilecek malzeme satışını engelleyememiş, bu olayın ardından Dassen'in görevden alınması kararlaştırılmıştı.

"Erdal'ın firarının, kendisini izlemekle görevli çok sayıda istihbarat ajanının da suçu olmadığını" alaylı ifadelerle yazan gazete, "bu ajanların yetki ve olanaklarının kısıtlı olmasından kaynaklanan irade eksikliklerine" değindi.

"Erdal'ın evinin önünde, muhtemelen soğuk arabalarda iskambil oynayarak vakit geçiren" ajanların, "teröristin evden çıkması halinde yapabilecekleri tek şeyin, kendisine soğuktan korunması için bir şapka kullanmasını önermek olabileceğini" yazan gazete, "bu durumda en iyi yöntemin Fehriye Erdal'a çağrıda bulunmak olacağını" kaydetti.

Yorumda, yine alaylı ifadelerle, "Belçikalı bakanların sabahları parlamentoya hesap vermek için erken uyanmak istemediğini Erdal'ın anlaması, teröristin Türkiye'nin eline geçmesi halinde başına gelebilecekleri düşünmesi, terörist Abdullah Öcalan'ın Kenya'da Türkler tarafından nasıl ele geçirildiğini hatırlaması gerektiği" yazılarak, "Teslim ol" çağrısında bulunuldu.

BRÜKSEL (A.A)

---

Belçika Polis Sendikası'nda Fehriye sancısı

Geri dön

Yazdır

Yukarı