T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
G Ü N D E M 12 MART 2006 PAZAR
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
 
  657'liler Ailesi
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

'Kürt Meselesi' asla şiddetle çözülemez

Bilgi Üniversitesi'nde dün bir araya gelen sivil toplum örgütü temsilcileri, gazeteciler, eski milletvekili ve bakanlar 'Kürt Meselesi'nin şiddetle çözülemeyeceğini vurgulayarak, PKK'ya silah bırakma çağrısında bulundu

Oktay
Mehmet
'Sivil ve Demokratik Çözüm Arayışları / Türkiye'nin Kürt Meselesi' başlıklı toplantı , Bilgi Üniversitesi'nde başladı. Toplantıda sorunların şiddetle çözülemeyeceğini vurgulayan katılımcılar, PKK'ya silah bırakma çağrısında bulundu. Toplantının açılışını yapan Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Murat Belge, "Türkiye'de bazı şeyler gelişiyor. Herhalde değişim sancılı bir şey. Bazı sancılar oluyorsa değişim de oluyor demektir" dedi.

PKK SİLAHLARI BIRAKMALI

Toplantının ilk panelinde "Kürt Meselesinin Evrimi ve Tarihi Arka Planı" konusu ele alındı. Hukukçu Ruşen Arslan, "Osmanlı'nın tek yanlı merkezileşme isteğinin" "Kürt sorunu"nun temel nedeni olduğunu savundu. "Uluslararası Kürt İnsan Hakları Merkezi" kurucusu ve eski başkanı Sertaç Bucak ise "Silahlı mücadele dönemi bitmiştir. Sorunun çözümü, şiddeti kesin bir dille reddetmekten ve buna uygun politikadan geçiyor. Silahlı mücadelenin mantığı, haklı gerekçesi yoktur. Onun için sivil ve demokratik çözümün önünde bugünkü politikası ile engel olan PKK, silahları derhal bırakmalıdır" dedi. .

Demokratik Toplum Partisi Eşbaşkanı Ahmet Türk de şiddetle sorunun çözülemeyeceğini ve şiddeti desteklemediklerini söylerken, "daha geniş katılım" olmasını beklediğini kaydetti. Türk, "kimleri kastediyorsunuz" sorusuna ise "halktan kişiler" cevabını verdi.

İNSEL'DEN TÜRK'E CEVAP

Bu arada, Ahmet Türk'ün, terör örgütüne yönelik "silah bırak" çağrılarına karşı "Bırak diyorsunuz da, nereye bıraksınlar?" sözlerine karşılık veren Ahmet İnsel, "Silahı olanlar nereye bırakacaklarını bilirler" diye konuştu.

Hak-İş Başkanı Salim Uslu da, bireyi yok sayan hiçbir yaklaşımın bölgede çözüme katkıda bulunmayacağını belirtti.

Toplantının ikinci paneli "Örgütlenmeler ve Deneyimler" konusunda konuşan eski bakanlardan Ercan Karakaş ise "Kürt sorununun çözümü için öncelikle Kürt kimliği kabul edilmeli" dedi. Mümtaz'er Türköne de, "bir arada yaşama" konusunu vurgularken, Diyarbakır'ın da Ankara'nın da bu konuda "iyi örnek olmadığına" işaret etti ve "İstanbul'u" örnek gösterdi.

KÜRT OLMAK İMTİYAZ OLDU

Günün son panelinde ise "Irak Deneyimi ve Bölgesel Etkileri'' konusu ele alındı. Oturum başkanı gazeteci Cengiz Çandar, Türkiye'de Kürt kökenli olmanın imtiyazlı bir durum olduğu görüşünü dile getirken, Eski Milletvekili Haşim Haşimi, ''Irak'taki Kürtlerin tavrı, Türkiye'deki hatta İran ve Suriye'deki Kürtleri etkileyecektir. Bu kaçınılmaz bir durumdur'' dedi.

Kürtler PKK'yı teşhir ve tecrit etmeli

Konferasın Milliyetçilik başlıklı oturumunda söz alan Galatasaray Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet İnsel, Türkiye'de Türklerin ve Kürtlerin hepsinin içinde olan bir milliyetçilik olduğunu söyledi. "Türkiye'de Demokrat Türklerin, Türk milliyetçiliğine karşı yürüttükleri mücadele kadar, Türkiyeli demokrat Kürtlerin, Kürk milliyetçiliğine karşı azimle mücadale etmesi de elzemdir diyen İnsel, "Kürt sorununun çözümü, yeneni ve yenileni olmayan bir çözüm olmak zorundadır" diye konuştu. Demokrat Türkiyeli Kürtlerin, Kürt kimliği üzerinde hegomanya kurmak isteyen PKK'yı da teşhir ve tecrid etmesi gerektiğini vurgulayan İnsel " Eğer bu yapılmazsa Kürtlerin Türk milliyetçiliğine yönelttikleri eleştirinin de hiç bir etkisi olmaz. Batman'da ve Van'daki Kürtlerin, şiddet olayları nedeniyle insanlar öldükten sonra bu terör olaylarını lanetleyen demokratik kitlesel gösterilerine şahit olduğumuz gün demokratik çözümün yolunu da görmeye başlarız" dedi.

Amaç: Gönüllü birlik için bir yol açmak

Empati Grubu yöneticileri Ali Değirmenci, Şinasi Haznedar, Aşkın Bakkalcı , Umut Fırat, Oral Çalışlar, Ali Bayramoğlu ve Cengiz Çandar'ın öncülüğünde gerçekleştirilen konferansın ilk günü 5 oturumda 25 konuşmacı yer aldı. Düzenleme Kurulu, konferansın amacını 'Kürt meselesinde şiddeti reddeden, demokratik ve gönüllü birliğin yolunu açacak yeni açılım arayışı' olarak özetledi.

ZANA'NIN ÇAĞRILMAMASINA TEPKİ

DTP Eşbaşkanı Ahmet Türk, "Oturumu yöneten ve toplantının düzenleyicilerinden Ümit Fırat'ın, dün bir gazetede 'Şiddete destek verenleri davet etmedik. Bu nedenle Leyla Zana'yı davet etmedik' açıklamasına tepki gösterdi.

'Bazıları' çözüm sevmiyor

Konferansın başladığı sırada üniversite kapısı önünde toplanan, 'Yurtsever Hareket' isimli bir grup, protesto gösterisi düzenledi. Sanatçı Bedri Baykam, konferansı, Atatürkçü düşünceyi temsil eden kişilerin çağrılmadığı gerekçesiyle eleştirdi.

Gürsoy: Artık barış kaçınılmaz ihtiyaç

İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Gençay Gürsoy, artık barışın kaçınılmaz bir ihtiyaç olduğunu kabul etmek zorunda olduklarını söyledi. Prof. Dr. Gürsoy, 14 Mart Tıp Bayramı etkinlikleri kapsamında Diyarbakır Tabip Odası'nca Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu'nda düzenlenen "Barış, Dostluk ve Demokrasi" söyleşinde yaptığı konuşmada, Kürt gerçeği varlığının kabul edildiğini, bunun bile bir aşama olduğunu ifade etti.

  • DİYARBAKIR

    Geri dön   Yazdır   Yukarı


  • ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
    Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
    Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi