T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
Y A Z A R L A R | 12 MART 2006 PAZAR | ||
|
Daum'u anlamakta gerçekten güçlük çekiyorum. Konyaspor'un gücüyle Galatasaray'ınki aynı mı? Daum'a göre aynı. Öyle düşünmese Konyaspor karşısına, Galatasaray maçının 11'iyle çıkar mıydı? Alman hoca 3 forvet oynayan Galatasaray maçında da içinde 3 stoper barındıran, Önder, Servet, Luciano ve Ümit Özat savunmasını kuruyor, tek forvet Okan'la oynayan Konyaspor karşısında da. Orta alanda ise bir değişiklik yok. Haydi Galatasaray'ı orta alanda durdurmayı düşündü, bir yere kadar anladık. Peki, Şükrü Saraçoğlu'nda Konyaspor'a karşı tek forvet oynayıp, Deniz-Aurelio ikisini göbekte kullanmanın anlamı ne? Ayrıca, Appiah sağ kanatta, Anelka tek forvet olur mu? Daum'un saklanacağı bir sığınak var biliyorum; "Başarılı takımı bozmadım" diyecek. O halde şu sorunun yanıtı vermesi lazım; "Fenerbahçe için başarı, her maçta kendi evinde deplasman takımı gibi oynamak mıdır?" Bu takım Konyaspor karşısında bile iki forvet oynamayacaksa ne zaman oynayacak? Nitekim daha 32. dakikada taraftar tepkisini ortaya koydu ve tribünlerden "Nobre, Nobre" sesleri yükseldi. Alex'ın getirip, Anelka'nın birleşik hareketle attığı gol olmasa tepki ve uyarının dozu da artacaktı. Çünkü gol dışında Fenerbahçe'nin ilk 45 dakikada gole yaklaştığı sadece iki pozisyon vardı. Ancak Anelka'nın golü oyunun gidişatını Fenerbahçe lehine olumlu hale getirdi. Maçın ikinci yarısında (sanıyorum sakatlığı nedeniyle) Anelka -Nobre değişikliği, sarı-lacivertli takımın ceza alanı içinde daha pozitif görüntü vermesine neden oldu. Önce Nobre, sonra Önder'in golleri maçın tek taraflı bir görüntüye bürünmesini sağladı. Bu bölümde Ümit Özat'ın soldan yaptığı bindirmeler onu eleştirenlere bir yanıt niteliğindeydi. (Appiah'ın golünü de Ümit hazırladı) Ancak taraftarın hakkını da verelim; uzun zamandır eleştirdikleri Ümit'in bu çabasını alkışlarla destekleyip, ona moral verdiler. Bu gecenin güzelliklerinden biriydi. Yazının başlığına "Daum'u anlamak" demiştik... Alman hoca 60. dakikada Tuncay'ı çıkarıp, Kemal'i oyuna alarak, bir kez daha anlaşılmaz iş yaptı. Haydi Tuncay'ı çıkarma alışkanlığını kabul ettik ama skor avantajını yakalamışken, neden Semih-Mehmet Yozgatlı gibi ofansif oyuncular erkenden sahaya sürülmez. Böylesine farklı kazanılan bir maçtan sonra bile Daum'u eleştirmemiz yadırganabilir. Ancak unutmamak gerekir ki, Fenerbahçe 6 maçta 10 puan kaybederken de Daum bu hataları yapıyordu. O günlerde yanlış park ettiği aracına ceza yazanlar vardı, Konya'nın ise o gücü yoktu. İşte görüntü bu...
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |