T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 12 MART 2006 PAZAR
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
 
  657'liler Ailesi
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Haldun DOMAÇ

Daum'u anlamak

Daum'u anlamakta gerçekten güçlük çekiyorum. Konyaspor'un gücüyle Galatasaray'ınki aynı mı? Daum'a göre aynı. Öyle düşünmese Konyaspor karşısına, Galatasaray maçının 11'iyle çıkar mıydı? Alman hoca 3 forvet oynayan Galatasaray maçında da içinde 3 stoper barındıran, Önder, Servet, Luciano ve Ümit Özat savunmasını kuruyor, tek forvet Okan'la oynayan Konyaspor karşısında da. Orta alanda ise bir değişiklik yok. Haydi Galatasaray'ı orta alanda durdurmayı düşündü, bir yere kadar anladık. Peki, Şükrü Saraçoğlu'nda Konyaspor'a karşı tek forvet oynayıp, Deniz-Aurelio ikisini göbekte kullanmanın anlamı ne? Ayrıca, Appiah sağ kanatta, Anelka tek forvet olur mu? Daum'un saklanacağı bir sığınak var biliyorum; "Başarılı takımı bozmadım" diyecek. O halde şu sorunun yanıtı vermesi lazım; "Fenerbahçe için başarı, her maçta kendi evinde deplasman takımı gibi oynamak mıdır?" Bu takım Konyaspor karşısında bile iki forvet oynamayacaksa ne zaman oynayacak?

Nitekim daha 32. dakikada taraftar tepkisini ortaya koydu ve tribünlerden "Nobre, Nobre" sesleri yükseldi. Alex'ın getirip, Anelka'nın birleşik hareketle attığı gol olmasa tepki ve uyarının dozu da artacaktı.

Çünkü gol dışında Fenerbahçe'nin ilk 45 dakikada gole yaklaştığı sadece iki pozisyon vardı. Ancak Anelka'nın golü oyunun gidişatını Fenerbahçe lehine olumlu hale getirdi. Maçın ikinci yarısında (sanıyorum sakatlığı nedeniyle) Anelka -Nobre değişikliği, sarı-lacivertli takımın ceza alanı içinde daha pozitif görüntü vermesine neden oldu. Önce Nobre, sonra Önder'in golleri maçın tek taraflı bir görüntüye bürünmesini sağladı. Bu bölümde Ümit Özat'ın soldan yaptığı bindirmeler onu eleştirenlere bir yanıt niteliğindeydi. (Appiah'ın golünü de Ümit hazırladı) Ancak taraftarın hakkını da verelim; uzun zamandır eleştirdikleri Ümit'in bu çabasını alkışlarla destekleyip, ona moral verdiler. Bu gecenin güzelliklerinden biriydi.

Yazının başlığına "Daum'u anlamak" demiştik... Alman hoca 60. dakikada Tuncay'ı çıkarıp, Kemal'i oyuna alarak, bir kez daha anlaşılmaz iş yaptı. Haydi Tuncay'ı çıkarma alışkanlığını kabul ettik ama skor avantajını yakalamışken, neden Semih-Mehmet Yozgatlı gibi ofansif oyuncular erkenden sahaya sürülmez.

Böylesine farklı kazanılan bir maçtan sonra bile Daum'u eleştirmemiz yadırganabilir. Ancak unutmamak gerekir ki, Fenerbahçe 6 maçta 10 puan kaybederken de Daum bu hataları yapıyordu. O günlerde yanlış park ettiği aracına ceza yazanlar vardı, Konya'nın ise o gücü yoktu. İşte görüntü bu...


Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi