Ana Sayfa
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Aktüel
Spor
Yazarlar
Televizyon
Sağlık
Son Dakika
657'liler Ailesi
Bilişim
Çalışanın Sesi
Diziler
Düşünce Gündemi
İzdüşüm
Kültür-Sanat
Okur Sözcüsü
Röportaj
Sinema
Yemek
Zamanda Yolculuk
Bize Yazın
Abone Formu
Temsilcilikler
Reklam
Künye
Arşiv

Yeni Şafak'ta Ara

"Yatırım yaptım zarar ettim" diyen tekstilci Mehmet Balduk'u Maraş'ta tekstil fabrikası kurmaya kızı ikna etti. TGSD'nin en genç yönetim kurulu üyesi Ceylan Balduk, birkaç ay sonra konfeksiyon ihraç edecek

Fatma Çiftçi

Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği ( TGSD) Yönetim Kurulu'nun en genç üyesi. Henüz 25 yaşında. Kısa bir süre sonra Kahramanmaraş'tan Avrupa'ya konfeksiyon ihracatı gerçekleştirecek. Yeni yatırımın heyecanı yanında, ağır bir sorumluluk da duyuyor. "Çok tecrübeli olmayabilirim, ama ne yapacağımı biliyorum" diyor. Bu tekstilci genç iş kadını, Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Balduk'un kızı Nazlı Ceylan Balduk. Bilgi Üniversitesi'nde İşletme okuduktan sonra, İtalya'ya yüksek lisans yapmak için gitmek istiyor ama, son anda vazgeçip, bir süre Amerikalı konfeksiyon devi GAP'in Türkiye temsilciliğinde çalışıyor. Daha sonra, iplik ve dokuma ihraç eden aile şirketi Nazar Tekstil'de değişik kademelerde görev alan Ceylan Balduk, ısrarla konfeksiyon işine de girmek istiyor. "Yatırım yaptım 1 milyon dolar zarar ettim" açıklamasıyla gündeme gelen babası Mehmet Balduk'u ikna etme çabaları sonuç veriyor ve kuzeni Arif Burak Balduk'la, ihracata dönük konfeksiyon üretimi için kolları sıvıyor. İstanbul'da görüştüğümüz genç iş kadını Ceylan Balduk'la, yeni projelerini, tekstil sektörünü ve hedeflerini konuştuk.

KONFEKSİYON İÇİN ISRAR ETTİM

Aile işi olması nedeniyle, sanırım kendinizi tekstilin içinde buldunuz. Gerçekten çalışmak istediğiniz bir alan mıydı?

Babam ve iki amcam, çırçır fabrikasının ardından 1995'de Nazar Tekstil'i kurmuş. İplik ve dokuma ihracatı yapıyoruz. Babadan gelen bir iş olduğu için istemeseniz de "İhtiyacımız var" diyorlar ve koşup gidiyorsunuz. Şimdi konfeksiyon projem var. Bu projeden önce tekstil işini istemiyordum. Çünkü iplikte bir yaratıcılık yok, yapabileceğiniz en iyi mal belli. Kumaş bir derece daha yaratıcı. Çizimi var, değişik renkleri var. Konfeksiyon projesi olduğu için çok mutluyum. Aslında okuldan sonra İtalya'da master yapacaktım. Vazgeçtim. İstanbul'da GAP'ın Başkan Yardımcısı Günsan Çetin'le birlikte çalıştım.

İplik ve dokumadan sonra ihracata dönük konfeksiyon. Ne büyüklükte bir konfeksiyon yatırımı olacak?

Kuzenimle birlikte konfeksiyon işine giriyoruz. Kahramanmaraş'ın da teşvikli iller içine alınması da etkili oldu. Babamın "5 milyon dolar yatırım yaptım, bir milyon doları kaybettim" şeklinde açıklamaları vardı ve çok fazla yatırım taraftarı değildi. Ama ben "Konfeksiyon yapalım" diye çok ısrar ettim. İlk aşamada inşaatıyla beraber 300-400 bin euroluk bir yatırım olacak. 80 kişi civarında nitelikli eleman alımını gerçekleştirdikten sonra 1.5 ay içinde üretime başlayacağız. İnşallah Allah yüzümü kara çıkartmaz. İplik ve dokumadan sonra, bir adım ileri gitmemiz gerekiyordu. Teşvik de çıktığı için biraz da maliyetler düştü. Bir de özel ürün üretmeyi seviyorum. Zaten standart ürün üretmeyeceğim. 10 bin tane değil de, bin tane yapacağım ama, el emeği özel mallar olacak. Zaten dünyada tutulan da bu. Herkes basic (temel) mal üretiyor, farklı olmak zorundayız. Çünkü basic mallarda fiyat tutturulamıyor. O yüzden üretim Uzakdoğu'ya, Doğu Bloku'na, Fas'a, Mısır'a kayıyor. Biz şimdilik yabancı markaların numunelerine üretim yapacağız, ama 1-2 yıl sonra kendi tasarımlarımızla yola devam edeceğiz.

MARKAMIZ NAZARE VE GAZELLE

Hangi tekstilci ve konfeksiyoncuyla konuşsak, "Marka olmalıyız" diyor. Sizin markanız olacak mı?

Ben de bunun peşindeyim. İki yıl önce tekstil işine girince ilk yaptığım şey, iki ismi tescil ettirmek oldu. Gazelle (Ceylan) ve Nazare. İlk başta 2-3 ay fason çalışılır diye düşünüyorum. Planlarımızı hep ihracata yönelik olarak yapıyoruz. Binamızı da buna göre inşa ediyoruz. Şu anda kaba inşaat bitti. Tamamı bitince iki bantlık bir üretimle başlayacağız.

Birinci kuşaklar için 'memlekete yatırım' önemliydi, biraz da duygusal davranıldı. Sizin için memlekete yatırım ne ifade ediyor?

Memleketimi çok seviyorum. O yüzden Kahramanmaraş'da çalışmaktan hiç gocunmadım. "İstanbul'da okudum, Maraş'da ne yapacağım" diye bir düşüncem olmadı. Aksi takdirde oraları nasıl gelişecek? Ben memleketime daha fazla yatırım yapmayı ve Allah izin verirse büyümeyi de istiyorum. Maraş teşvikten dolayı avantajlı duruma geldi, ama bu teşvikler olmasaydı, başka yerde yatırım yapacağımızı sanmıyorum. Babam çok idealist bir insan olduğu için yatırımı memleketine yaptı.

Yatırımınızı ne kadar sürede amorti etmeyi düşünüyorsunuz?

Babamın dediğine göre, ilk başta zarar etmeyelim yeter. Bir yıl içinde amorti edersek daha hızlı büyürüz diye düşünüyorum. Umutluyum, çünkü ben ne yapacağımı biliyorum. Fasonculuk yapmak istemiyorum. Marka yaratmak, ilk aşamada bile ihracat yapmayı düşünüyorum. İngiltere'ye, İspanya'ya, İtalya'ya ihracat yapacağız. Aslında kaleyi içeriden fethetmek için uğraşacağız. Hatta, babam kardeşimi biraz da bunun için İtalyan Lisesi'ne gönderdi. Çünkü ileride İtalya'da ofis kurup işleri oradan yürütmeyi planlıyoruz.

Türkiye'de tekstil ölmez

Türkiye'de ihracat, tekstil ve konfeksiyon üzerinde yükseliyor. Sizce, bu sektörler, ucuz işgücü kaynağı Çin, Hindistan, Pakistan gibi ülkelerle nasıl rekabet edecek? Edebilir mi?

Moda yaratmak lazım. TGSD'de de bunu yapmaya çalışıyoruz. Dernek yönetimimizde Bahar Korcan gibi dünyaca tanınan bir tasarımcı da var. Kendisiyle ortak çalışmalar yapıyoruz. Maalesef kaliteli mal üretemeyenler ayakta kalamayacak. Devletin de katkı yapması gerekiyor. Son olarak tekstilde KDV yüzde 18'den yüzde 8'e indirildi, tekstile çok fayda sağladı. Bu indirimle kayıtdışı engellenecek, herşey kayıt altına girecek. Ancak konfeksiyon ayağının sorunları çözülmedi. Öncelikli olarak, üretim ve ihracat için işçilik maliyetlerinin düşürülmesi gerekiyor. Kurun düşük oluşu da ihracatta çok büyük sıkıntı yaratıyor.

Koç Holding Finans Grubu Başkanı Rüşdü Saracoğlu, tekstille ilgili olarak "Tekstil ölecek, suni tedbirlerle yaşatamazsınız" açıklaması yaptı. Sektörden tepkiler de geldi. Siz nasıl karşıladınız?

Ben katılmıyorum. Türkiye'de tekstil hiçbir zaman ölmez. Sadece küçük işletmeler kapanır. Kalitesiz ürün yapanlar bir yere gelemez. Ama Türkiye'nin ana dallarından biri olan tekstil, ölmez. Avantajları da iyi kullanırsak, marka oluşturmaya çalışırsak, kaliteli mal üretirsek, Çin'e ve Hindistan'a rağmen, Türk tekstili ölmez. Tabii devletin de destek olması lazım.

Aile şirketinde profesyonel yönetici olmalı

İşletme okudunuz. Aile şirketinde çalışınca, "Aslında böyle olmamalı" dediğiniz ve değiştirmek istediğiniz noktalar oldu mu?

Aile şirketi olmaktan gelen sıkıntıları değiştirmeye çalışıyorum, ama ne derece etkisi olur bilmiyorum. İlk gittiğim zamanlarda işçi memnuniyetini arttırmaya çalıştım. Ve iyi yönde değişimler oldu. Ben profesyonel bir yönetici olması gerektiğini babama hep söylüyordum. Çünkü aileden kişiler, daha radikal kararlar alırken, duygusal bakabiliyor. Belki ben de ileride öyle olacağım. Daha profesyonel yönetici, aile şirketlerini klasik sıkıntılarından kurtarır diye düşünüyorum. İkna etmeye çalışıyorum, ama ne derece etkili olurum bilmiyorum.

Ben de Zara gibi olmak istiyorum

Siz nereden giyiniyorsunuz?

Modayı takip etmeye, ucuz ve üzerime yakışanı giymeye çalışıyorum. İspanyol Zara'yı beğeniyorum. Çok ilginç, Zara İtalya'da bile en kalabalık mağaza. Çünkü çok ucuz ve trend ürünler var. Ben de bir Zara gibi olmak istiyorum

Nazlı Ceylan Balduk kimdir?

1981 yılında Kahramanmaraş'da doğdu. Bilgi Üniversitesi İşletme Bölümü'nden mezun olduktan sonra, Amerikan konfeksiyon şirketi GAP'ın Türkiye Temsilciliği'nde çalıştı. Aile şirketi Nazar Tekstil'de çeşitli departmanlarda görev yaptı. İplik ve dokuma ihracatı Nazar Tekstil'in yine ihracata dönük olacak konfeksiyon yatırımından sorumlu. Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği TGSD'nin Yönetim Kurulu üyeliği görevini de sürdürüyor. Gitar çalan genç iş kadınının besteleri de bulunuyor.

Geri dön

Yazdır

Yukarı