|
T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
| Y A Z A R L A R | 13 MART 2006 PAZARTESİ | ||
|
|
Bugün yayımlanan Yeni Şafak anketinin siyasete bakan yüzü açık: Toplumda bir erken seçim arzusu yok... Seçim yapıldığında bugünkü tabloyu değiştirecek kesinlikte bir oy dağılımı söz konusu olmayacak... "Çankaya'ya kim çıkmalı?" sorusuna verilen cevaplar da halkın konuya önyargısız yaklaştığını belli ediyor... Yakın zamana kadar gündemi işgal etmiş olan 'erken seçim' eksenli tartışmaların ikinci plana itilmesinin sebebi de bu durum: Şikâyetleri bulunsa bile ülkenin iyiye doğru gittiği kanaatinde olan insanlara seçimin erkene alınması yönünde uygulanacak baskı bir sonuç vermeyecektir... Dahası, bugün seçim olsa ortaya çıkacak tablo mevcuttan farklı olmayacaksa, erken seçim yapmanın ne yararı var? Siyasîler bugün yayımlanan anket sonuçlarına bakarak kendi durumlarını muhakkak yeniden gözden geçirmeliler. Toplumun neredeyse bütününün 'işsizlik' (58.1) ve 'ekonomi' (17.4) başlıklarını 'en önemli sorun' gördüğü bir ülkede farklı gündem maddelerinin ilgi uyandırması da, cebini ilgilendirmeyen konularda toplumu harekete geçirmek de hayli zor. Anketin en dikkat çekici yönü, insanların zihninin temel hak ve özgürlükler konusunda olağanüstü açık oluşudur. Yazarların karşısında tehdit oluşturan TCK 301. maddenin kaldırılmasına toplumun yarısı (49.8) destek veriyor. Başı örtülü öğretmenin müdürlüğünün engellenmesi kararını tasvip etmeyenlerin oranı çok yüksek: 70.2... En önemlisi ise üniversite ve yüksek okullarda uygulanan başörtüsü yasağı; ankete katılanların yüzde 72.2'si "Başörtüsü veya türban serbest kalmalı" diyor. (Yasağın devamından yana olanların oranı 22.9). Toplumun hak ve özgürlükler alanına olumlu yaklaşımının bir yansıması olan sonuç bugüne özgü değil. 1999 yılında TESEV tarafından Boğaziçi Üniversitesi'nden bir bilim heyetine yaptırılan benzer bir ankete katılanların büyük bir çoğunluğu da (76) "Başörtüsü üniversitelerde serbest olmalı" cevabını vermişti. Aynı ankette, neredeyse aynı oranda (74.7) denek, "Başörtüsü devlet dairelerinde de serbest olmalı" kanaatini serdetmişti. Cuma günü mesai saatlerinin namaz vaktine göre düzenlenmesinden yana olanların oranı da yüzde 66.6'ydı aynı ankette. Bazı kesimlerde varolan keskin tavır geçmişte de bugün de halkımızın genel kabulüne ters. Bu durum da, bizi, son zamanlarda medyanın yeniden azdırmaya çalıştığı başörtülü devlet görevlileri haberlerine götürüyor. Büyük çoğunluğu mesai saatleri dışında başını örten doktorlar, hemşireler, öğretmenler ve başka meslek gruplarından kadınlar gazeteler tarafından teşhir ediliyor. Oysa, o gazetelerin girdiği evlerde de başını örten kadınlar olduğu gibi, bağnaz olmayan okurlarının anketlere de yansıyan büyük bir çoğunluğu bunu zaten mahzurlu bulmuyor. Temel hak ve özgürlükler konusunda okurlarının gerisinde bir medyamız var bizim. İnsanların haber alma özgürlüğüne cevap olarak görev yapmakta olan medya, bir temel hak konusunda, okurlarının tasvip etmediği bağnazlıkta. Toplumun genel hassasiyetlerine aldırışsız bir medyanın, 'halkın haber alma hakkı' görevine ihanet ettiği apaçık. Daha kurulduğu günden başlayarak hükümete ve Ak Parti'ye ağır eleştiriler yöneltmiş medya, bu tavrını son birkaç ay içerisinde kapsamlı bir kampanyaya dönüştürdü: Sürekli yumuşak karın arıyor, habbeyi kubbe yapıyor, devletin kurumlarını birbiriyle kavga ettirmekten çekinmiyor... Herhalde 'hükümeti gözden düşürmek' gibi bir amacı olmalı bunun. Oysa, anketlerin de ortaya koyduğu gibi, toplum, medyanın bu yaygarasından ya hiç etkilenmiyor, ya da tepkisini tam ters biçimde belli ediyor. Halkından kopuk medya, yanlı yayınlarıyla, kendi çukurunu kendi kazıyor. Yeni Şafak anketi herkes için yol gösterici.
|
![]()
| ||||||||||||||
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Kültür |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
| Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |