T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 20 MART 2006 PAZARTESİ
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Son Dakika
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Bekir HAZAR

"Uyusun da büyüsün nenniciler!"

Ekranlarda kirliliğin bir başka örneği de "Az sonra"lar... "Laz Ziya'nın dehşet anları... Evinde yanıyordu... Az sonraaa" diye programlarda feryat ediyorlar...

"Mehmet Ali Erbil ölümden döndü...Az sonraaa" diye tellal bağartıyorlar.

"Falanca filancayla birbirine girdi...Şok..Şok...Şok..." diye meraklısını şoka sokuyorlar...

"Olay...Olay...Olay" diye yerden hoplatıyorlar.

Merak sendromuna ittikleri milleti "Şok, Olay" görüntüleri izlemek için program sonuna kadar bekletiyorlar... Ve bitime beş dakika kala ekrana sürüyorlar...

Aaaa o da ne?... Meğer ne Mehmet Ali Erbil, ne de Laz Ziya ölümden dönmüş?.. Mehmet Ali, dizi çekiminde rol icabı boğulma tehlikesi atlatmış da haber oymuş. Laz Ziya'ya şaka yapılmış da aslında... Bunu "Evi yanıyordu, ölümden döndü" diye şakacıktan sürmeye karar vermişler ekran sofrasına...

Ne kadar basit değil mi?...

Ve bu görüntülerin çoğunluğu Doğan Grubu televizyonlarında yaşanıyor... Hafta içinde Prime-time'da... Hafta sonu gündüz saatlerinde... Tekrarları verile verile, gına getirile getirile...

Milyonlarca insanı aldatmak... Şakayı gerçek haber gibi sunarak milyonları ekrana kilitlemek, onlarla oynamak... Reyting uğruna...

Ve milyonları aldatma oyununa ortak olan sanatçılar... Sırf reklam olsun, torba dolsun diye utanmadan bu çarkın içinde yer alıp rol yapanlar...

Çıktıkları ağacı kökünden kesiyorlar. Ne programların, ne haberlerin, ne de seyirciyi aldatma oyununun içinde yer alan sanatçıların inandırıcılığı kalıyor. Kendi kendilerine vuruyorlar haberleri yok.

Milyonları aldattıklarını zannederken.... Kendilerini aldatıyorlar...

Tükendiklerinin, ne kadar zavallı duruma düştüklerinin farkında değiller. Hadi onları geçtik... Ya bu görüntülerin yayınlanmasına reyting uğruna göz yuman... Mışıl mışıl uyuyan kanal yöneticileri... Onlara ne demeli...

"Uyusun da büyüsün nenni" mi?...

***

AGB deneklerinin gizli adreslerine ulaştığı iddia edilen Başak Yapım'ın sahibi Selçuk Çobanoğlu aradı önceki gün... Kendisine komplo kurulduğunu söyledi. Konuyla ilgili TİAK raporu geçti elime... Orada Başak Yapım'ın adı hiç geçmiyor. Peki henüz ispatlanmamış bir iddia için firma ismini kim attı ortaya?... Bana göre bu soru cevap bulmalı... Ve bir soru daha var... Eğer deneklerin adresleri dışarıya sızabiliyorsa... Bunda AGB'nin sorumluluğu hiç mi yok ?... Yoksa tüm sorumluluk onlarda mı?...


Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi