Ana Sayfa
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Aktüel
Spor
Yazarlar
Televizyon
Sağlık
Yurt Haberler
Bugünkü Yeni Şafak
657'liler Ailesi
Ankara'da Şafak
Bilişim
Çalışanın Sesi
Diziler
Düşünce Gündemi
İzdüşüm
Kültür-Sanat
Röportaj
Sinema
Yemek
Zamanda Yolculuk
Bize Yazın
Abone Formu
Temsilcilikler
Reklam
Künye
Arşiv

Yeni Şafak'ta Ara

50 yılda yüzü aşkın filme imza atan Türk sinemasının emektar yönetmeni Atıf Yılmaz kansere yenildi. 81 yaşında hayata gözlerini yuman usta yönetmen, pekçok ünlü ismi beyazperdeyle tanıştırmıştı

Türk sinemasında ustaların ustası lakabını taşıyan Atıf Yılmaz, iki yıldır mücadele ettiği kansere yenik düşerek 81 yaşında yaşama veda etti. Ardında yüzü aşkın film bırakan Yılmaz'ın yönettiği filmler arasında, Türk sinemasının unutulmaz filmi 'Selvi Boylum Al Yazmalım' (1977), 'Ah Belinda' (1986), 'Berdel' (1990) ve eleştirsek de seyretmeden duramadığımız 'Kemal Sunal filmleri' bulunuyor. İlk filmini 1951'de sinamaseverlerle buluşturan büyük ustanın son filmi ise 2004'te vizyona giren 'Eğreti Gelin' oldu. Filmlerinde ağırlıkla ve kadın ve toplumsal sorunları ele alan Yılmaz, Zeki Ökten, Yılmaz Güney, Şerif Gören ve Halit Refiğ gibi yönetmenleri de sinemaya kazandıran isim. Birçok ödülün sahibi olan Atıf Yılmaz, 33. Antalya Film Şenliği'nde de Yaşam Boyu Onur Ödülü'ne layık görülmüştü. Yılmaz'ın cenazesi bugün 10.00'da Beyoğlu Emek Sineması'nda yapılacak törenden sonra Teşvikiye Camii'nde kılınacak cenaze namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı'nda defnedilecek. Hastalığının sonucunu bilen Yılmaz, son günlerinde kendisini ziyarete gelenlere, "Durumu biliyorum. İyi yaşadım ve iyi şeyler yapmaya çalıştım. Yaptığıma da inanıyorum" diyordu.

FRANSA DA UNUTMADI

Öte yandan Yönetmen Atıf Yılmaz'ın ölümü, Fransa'da da üzüntüyle karşılandı. Strasbourg'ta bulunan ve Avrupa'nın ikinci en eski sineması olarak bilinen Odyssee Sineması tarafından yapılan açıklamada, "100'den fazla filme imza atmış Yılmaz'ın kaybının, Türk sineması olduğu kadar, dünya sineması için de kayıp olduğu'' belirtildi.

KADIN SORUNLARINI PERDEYE TAŞIDI

Hülya Koçyiğit, Yılmaz'ın kadın sorunuyla ilgili eserleri sayesinde yaşarken bile ölümsüzler arasına girdiğini belirtirken, Perihan Savaş onun kadın konusunda sadece üretmekle kalmadığını ürettikleriyle başarıyı yakaladığını da vurguluyor. Filiz Akın ise ustayı, daha çok iş yapabilseydim dediği bir insan olarak tanımlıyor.