Ana Sayfa
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Aktüel
Spor
Yazarlar
Televizyon
Sağlık
Yurt Haberler
Son Dakika
657'liler Ailesi
Ankara'da Şafak
Bilişim
Çalışanın Sesi
Diziler
Düşünce Gündemi
İzdüşüm
Kültür-Sanat
Röportaj
Sinema
Yemek
Zamanda Yolculuk
Bize Yazın
Abone Formu
Temsilcilikler
Reklam
Künye
Arşiv
Favorilere Ekle
Giriş sayfası yap

Yeni Şafak'ta Ara

AB Komisyonu Türkiye ekonomisine ilişkin iyimser beklentilerin, önümüzdeki 2 yıla ilişkin tahmin döneminde de korunacağını belirtirken, ihracat ve turizmdeki artışın sürdürülmesi, sıkı maliye politikasından taviz verilmemesi gerektiği uyarılarında bulundu.

Gelecek iki yıla ilişkin olarak 2006 Bahar Ekonomik Tahminler Raporu'nu yayımlayan AB Komisyonu, 2004 ve 2005 yıllarında Türkiye'nin büyüme kaynaklarını daha iyi dengeleyerek ekonomik istikrarını koruduğunu bildirdi.

Özel sektörün güçlü yatırımları ve tüketim harcamalarının canlanmasıyla Türkiye'nin geçen yıl yüzde 7,5'lik büyüme yakaladığı hatırlatılan raporda, bu yılın ilk aylarına ait sanayi üretim ve kapasite kullanım oranları gibi verilerin, hızlı büyümenin sürdüğünü gösterdiği kaydedildi.

AB Komisyonu raporunda enflasyonda güçlü YTL'nin yardımyla Türkiye'nin geçen yıl yüzde 8 hedefini geride bıraktığı, bir süre hareketsiz kalan istihdamın da 2004 yılı ortasından itibaren artışa geçtiği ifade edildi.

Raporda, cari açıktaki artışa da dikkat çekilirken, bunda en önemli faktörler olarak iç tüketimin hızlanmasının ve YTL'nin değerli olması gösterildi.

"TAVİZ VERİLMEMELİ"

Türkiye ekonomisindeki iyimserliğin önümüzdeki 2 yılda da korunacağı belirtilen raporda, "ihracat ve turizmdeki artışın sürdürülmesi ile sıkı maliye politikasından taviz verilmemesine" dikkat çekildi.

Enflasyon beklentilerindeki düşünün öngörülebilirliği artırdığı ve faiz oranlarını gerilettiği anlatılan raporda, bunun sonucunda yatırım ortamının iyileştiği ifade edilerek, şu görüşlere yer verildi:

"2006 ve 2007 yıllarında gayri safi yurtiçi hasıladaki artışın yüzde 5,5-6 aralığında gerçekleşmesi beklenmektedir. Büyüme daha çok iç tüketimle dengelenirken, özel sektör yatırımlarındaki artış büyüme oranını geride bırakacaktır. Gerileyen enflasyon harcanabilir geliri destekleyecek, tüketici harcamaları 2006 ve 2007 yıllarında yüzde 5 seviyesinin üzerinde artacaktır.

Güçlü yatırım ve tüketim eğilimi, özellikle dayanıklı tüketim ve yatırım malları ithalatındaki hızlı artışın sürdürülebilirliğini sağlayacaktır. İhracat çeşitlendirilmeli ve daha önce gerçekleştirilen yatırımlarla kalitesi artırılmalıdır. Buna karşın YTL'nin değerli olması, ihracatçıların yeni fırsatlardan faydalanmalarını zorlaştırmaktadır."

"SEÇİM, HARCAMALARI ETKİLEYEBİLİR"

2007 yılında Türkiye'nin gündeminde Cumhurbaşkanlığı seçimi ve genel seçimler bulunduğu hatırlatılan raporda, seçim yılı olması nedeniyle kamu harcamalarının önemli ölçüde etkilenebileceği vurgulandı.

"Enflasyon, güçlü olasılıkla düşüşünü sürdürecek. Bu kapsamda mali disiplin, Merkez Bankası'nın enflasyon hedefinin güvenilirliğini artırması ve YTL'nin gücü önemli faktörler" denilen raporda, enflasyon için en önemli iki tehdit olarak, petrol fiyatlarının rekor seviyelerde bulunması ve hizmet sektörü fiyat endeksinin oynaklığı gösterildi.

Türkiye'nin yıllık yüzde 2 istihdam artışını yakalayabileceği öngörülen raporda, çalışmak isteyenlerin sayısındaki artış nedeniyle işsizlik oranının yüzde 10 civarında seyredeceği tahmin edildi.

"VERGİ TABANI GENİŞLEYECEK"

Kamu sektöründeki mali dengesizliklerin önümüzdeki 2 yılda geriletileceği belirtilen raporda, güçlü büyümenin sürdürülmesi, faiz oranlarının gerilemesi ve ihtiyatlı mali politikayla 2007 yılında kamunun genel bütçe açığının gayri safi yurtiçi hasılaya oranının yüzde 1'in altına düşürülmesi bekleniyor. Bu kapsamda kamu finansmanı reformlarıyla Türkiye'nin vergi tabanını genişleteceği ve daha etkin vergi toplayacağı umuluyor.

Raporda, dış denge açısından ise Türkiye'nin güçlü ithalat artışını yabancı sermaye girişiyle dengeleyebileceği ifade edildi.

AB Komisyonu raporunda, Türkiye ekonomisine ilişkin makro ekonomik göstergelerdeki değişimin önceki yıllara göre şu şekilde gerçekleşmesi bekleniyor:

                                  2006 YILI        2007 YILI
                                  (yüzde)          (yüzde)
                               --------------   ---------
    Gayri Safi Yurtiçi Hasıla       5,8              5,5 
    Tüketici Harcamaları            5,8              5,2
    Kamu Kesimi Harcamaları         3,5              3,3
    İhracat (mal ve hizmet)         7,9              8,4
    İthalat (mal ve hizmet)         9,9              8,2
    Cari İşlemler Dengesi          -6,5             -6,4
    

AB Komisyonu, Avrupa ekonomisinin motor gücü Almanya'da yaşanan toparlanmanın da etkisiyle 2005 yılında yüzde 1,6 büyüyen Birlik ekonomisinin, bu yıl performansını yüzde 2,3'e yükselteceğini bildirdi.

2006 Bahar Ekonomik Tahminler Raporu'nu yayımlayan AB Komisyonu, büyümeyi hızlandıracak diğer önemli nedenler arasında yatırımlardaki hızlı artışı ve dış talebi belirleyen küresel ekonominin gücünü gösterdi.

AB Komisyonu'na göre geçen yıl sadece yüzde 1,3 büyüyebilen ortak para avro ülkeleri ise 2006 yılında AB ortalamasının altında kalsa da yüzde 2,1 oranında büyüme gerçekleştirebilecekler.

Rapora göre, 2007 yılında AB'nin büyüme oranı yüzde 2,2'ye ve avro ülkelerinin büyüme oranı yüzde 1,8'e gerileyecek.

Ekonomik ve parasal işlerden sorumlu AB Komisyonu Üyesi Joaquin Almunia, hem avro kullanan ülkelerin hem tüm AB üyelerinin bu yıl daha güçlü büyüme gerçekleştirmelerini beklediklerini kaydederek "Fakat bu yeterli değil. Bazı ülkeler potansiyellerinin çok altında kalıyorlar. Avrupa reform yoluna girmeli, bütçe dengesizliklerini düzeltmeli, araştırma-geliştirme, inovasyon ve eğitim harcamalarını artırmalıdır. Sadece bu sayede işsizlik oranlarını daha aşağılara çekebiliriz" diye konuştu.

YENİ ÜYELER HIZLI BÜYÜYECEK

AB'nin bahar ekonomik tahminler raporuna göre, bu yıl Birlik ortalamasının üzerinde büyüyecek ülkeler Estonya (yüzde 8,9), Letonya (yüzde 8,5), Litvanya (yüzde 6,5), Slovakya (yüzde 6,1), Çek Cumhuriyeti (yüzde 5,3), İrlanda (yüzde 4,9), Macaristan (yüzde 4,6), Polonya (yüzde 4,5), Lüksemburg (yüzde 4,4), Slovenya (yüzde 4,3), Kıbrıs Rum kesimi (yüzde 3,8), Finlandiya (yüzde 3,6), Yunanistan (yüzde 3,5), İsveç (yüzde 3,4), Danimarka (yüzde 3,2), İspanya (yüzde 3,1), Hollanda (yüzde 2,6), Avusturya (yüzde 2,5) ve İngiltere (yüzde 2,4) şeklinde sıralandılar.

Birlik ortalamasında ya da altında büyüyecek olan ülkeler ise Belçika (yüzde 2,3), Fransa (yüzde 1,9), Almanya ve Malta (yüzde 1,7'şer), İtalya (yüzde 1,3) ve Portekiz (yüzde 0,9) olarak belirlendi.

Rapora göre, Malta dışında 2004 yılında katılan 10 yeni üyenin AB ortalamasının oldukça üzerinde büyüme gerçekleştirecek olması dikkat çekti.

AB Komisyonu, en önemli ekonomik rakipleri ABD'nin bu yıl yüzde 3,2 ve önümüzdeki yıl yüzde 2,7 büyümesini bekliyor. Tahminlere göre ABD gibi Japonya da 2006 yılında yüzde 2,8 ve 2007 yılında yüzde 2,7 büyüme oranıyla AB'yi geride bırakacak.