Araştırmacı Atilla Akar'ın tezine göre, 11 Eylül 2001 günü Amerikan ordusu içinden darbeci bir grup harekete geçti. Her şey 'Küresel Muhafız' adı verilen bir simülasyon tatbikat olarak başladı, ardından dehşet senaryosuna dönüştü. Aynı günlerde ABD Hava Kuvvetleri'nin yürütmekte olduğu tatbikatlar zinciri, ABD'nin yıllarca sürdüreceği bir savaşa girmesiyle savunma sanayiinden nemalanacak Amerikan derin devletinin işini kolaylaştırdı. Ve olanlar oldu

GERÇEK UÇAKLAR DÜŞÜRÜLDÜ

Akar'ın sürece ilişkin tezleri oldukça ilginç: "İkiz Kuleler'e çarpan uçaklar, uzaktan kumanda teknolojisiyle yönlendirilen özel uçaklardı. Boston'dan kalkan sivil uçaklar, yani o gün kulelere çarptığı ilan edilenlerse radarlardan kayboldu. Nereye gittiler, nasıl gözden kayboldular, açıklanmadı. Ve ilân edilen teröristler uçaklarda bulunmuyordu. Onların akıbeti, CIA krematoryumunda yakılarak ölmek oldu. Uçakların yolcuları da Alaska'nın buzlu sularını boyladı. Aynı gün Pentagon'a düşense, uçak değil ordu malı bir bombaydı. Sonunda ABD Başkanı George W. Bush, darbecilerle pazarlığa oturdu ve anlaştı. Artık, dünyayı kaosa sürüklemek isteyen güçlerin bahaneleri hazırdı.

O gün gerçekte tüm dünya, olarak büyük bir illüzyon gösterisi yaşadık. Bu bin yılın hokus pokus oyununda uçaklar bize yolcu uçağı ve içinde de korsanlar varmış gibi gösterildi. Doğrusu, '11 Eylülcüler'in başardığını ünlü sihirbaz Harry Houdini bile başaramazdı!

Geri dön

Yazdır

Yukarı